Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi
AV. DR. UMUT KOLCUOĞLU
Çalışanların emekliliğe yönelik yatırımlarını düzenlemek ve söz konusu süreçte refah düzeylerini yükseltmek amacıyla hazırlanan Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, geçtiğimiz ağustos ayında tadil edildi. Yapılan değişiklikle 45 yaşın altındaki tüm çalışanların 1 Ocak 2017 tarihi itibarıyla bireysel emeklilik sistemine dâhil edilmeleri zorunlu hale getirildi. Sistem özel sektörde, işyerinin toplam çalışan sayısına göre iki sene içerisinde kademeli olarak devreye girecek. Kamu sektöründe ise sisteme dâhil olacak çalışanlar yönetmelikle detaylandırılıyor.
Yeni düzenleme çerçevesinde, işverenler bir emeklilik şirketiyle anlaşıp 45 yaşın altındaki tüm çalışanlarını bir emeklilik planına dâhil etmekle yükümlü. Ancak çalışan, işveren tarafından emeklilik planına dâhil edildiğine ilişkin bildirim yapıldığı tarihten itibaren iki ay içerisinde emeklilik sistemine dâhil olmamayı seçebilir. Çalışanın “cayma” hakkını kullanması durumunda, o tarihe kadar fona ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte, on iş günü içinde çalışana iade ediliyor. Cayma hakkını kullanmayan çalışan, bazı durumlarda katkı payı ödemesine ara verilmesini talep edebiliyor.
Çalışanların otomatik olarak dâhil olacağı emeklilik planı kapsamında, çalışanın prime esas kazancının %3’üne karşılık gelen bir tutarda katkı payı ödenecek. Bakanlar Kurulu, bu oranı iki katına kadar artırabileceği gibi %1’e kadar da indirebilir. Çalışan, işverenden bu tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını da talep edebilir. Katkı payı, işveren tarafından maaş ödemesini takip eden iş günü çalışanın maaşından kesilerek bireysel emeklilik sistemine aktarılacak. Katkı payına ek olarak, çalışanın cayma hakkını kullanmaması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere 1.000 Türk Lirası ilave devlet katkısı sağlanacak. Ayrıca, bireysel emeklilik sistemine ödenecek katkı paylarına %25 devlet katkısı yapılacak.
Bir emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanın işyerinin değişmesi halinde, yeni işyerinde bir emeklilik planı var ise, çalışanın birikimi ve sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi yeni işyerindeki emeklilik sözleşmesine aktarılacak. Böyle bir plan bulunmuyorsa ve çalışan talep ederse önceki işyerinde düzenlenmiş sözleşme kapsamında katkı payı ödemeye devam edebilecek; talep etmezse emeklilik sözleşmesi sonlandırılacak.
İşverenleri tarafından bu kapsamda otomatik olarak bireysel emeklilik sistemine dâhil edilen çalışanların emekli olmaya hak kazanmaları için sisteme giriş tarihinden itibaren en az on yıl sistemde bulunmak koşuluyla 56 yaşını tamamlamaları gerekiyor. Bu durumda çalışan bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin kendisine bir defada ödenmesini, bir program dâhilinde ödenmesini veya bir yıllık gelir sigortası sözleşmesi uyarınca aylık olarak bağlanmasını talep edebiliyor. Emekliliğe hak kazanmadan çalışanın sistemden ayrılması mümkün. Ancak bu durumda çalışan devlet katkısının tamamına hak kazanamıyor.
2001 yılında yasal altyapısı kurulmaya başlanan bireysel emeklilik sistemi Ekim 2003 tarihinden bu yana isteğe bağlı olarak uygulanıyordu. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 2015 sonu itibarıyla yürürlükte olan emeklilik sözleşmelerinden elde ettiği verilere göre, asgari ücretle çalışan kişiler bireysel emeklilik sistemine giren katılımcıların sadece %0.5’ini teşkil ediyor. Bu oran, bireysel emekliliğin ağırlıklı olarak orta ve yüksek gelirli çalışanlar tarafından tercih edildiğini gösteriyor. Buradan anlaşılıyor ki, geçimlerini ülkemizde oldukça düşük seviyelerde seyreden asgari ücretle sağlayan çalışanlar, uzun vadeli yatırımlardan ziyade günlük geçimlerini düşünüyor.
Zorunlu bireysel emeklilik sisteminin çalışanlara oldukça önemli faydalar sağlayacağı, birikim yapmalarını ve emeklilik döneminde refahlarının artmasını sağlayacağı açık; sistem bu yönüyle oldukça olumlu. Ancak Türkiye gerçeklerini göz ardı etmemek gerekiyor; asgari ücretle çalışan kesim bakımından aylık, hatta günlük geçimi sağlama sıkıntısı uzun vadeli yatırımlardan çok daha önemli. Dolayısıyla yüksek oranda devlet katkısına rağmen, bireysel emeklilik sisteminin değişen uygulama ile ne kadar devamlılığının sağlanabileceğini zaman gösterecek.