Zorunlu açıklama!
Değerli dostlarım,
Dünya Gazetesi’nin 43 yıldır nicelerini doyuran “meyveli ağacı” taşlanmaya devam ediyor. Bize de yaratılan bu suni gündeme karşı, gerçeği bıkmadan usanmadan anlatmak düşüyor.
Suni gündemlere ayıracak vakti olmayanlar için sonda söyleyeceğimi söyleyerek başlayayım.
“Dünya gazetesi yönetiminde gerilim olduğu, çeşitli anlaşmazlıklar yaşandığı, bu nedenle yönetim kurulu başkanlığından ayrılmış olduğum, yönetimi bırakmak zorunda kaldığım" şeklinde çıkan haberler tamamiyle asılsızdır.
Nezih Demirkent’in ailesinden önce Türkiye’ye mirası olan Dünya Gazetesi yeni bir bahara çiçek açarken, operasyon hesaplarından ortaya yine bir dedikodu yayılıyor.
Kızmıyorum, üzülmüyorum da artık ama şaşırıyorum. Bu nasıl bir hırsmış ki; bitmek tükenmek bilmiyor. Doymak yetmiyor, bu bereketli ağacın dalları kurusun hatta kırılsın isteniyor. Gelgelelim bahara mani olmak kimin haddine.
2001 yılından bu yana en büyük hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğum Dünya Şirketler Grubu ve onun amiral gemisi olan Dünya Gazetesi ile birlikte diğer tüm ticari faaliyetlerimiz devam ederken, bugün birçok kaynaktan eşzamanlı olarak açıkça bir dezenformasyon yayıldı.
İstenen belli. Bir kaşık suda fırtına kopsun. Ama olmuyor işte. Dünya Gazetesi ve şirketlerimizde bir yönetim krizi olduğu algısı yaratmaya çalışanların çabası, tek bir taşı bile yerinden oynatmaya yetmiyor.
Sadece beni ve birlikte çalıştığım arkadaşlarımı ilgilendiren ve tamamen reorganizasyon amacıyla alınan kararlarımız farklı bir şekilde sunuluyor.
21 yıldır bu şirketi ve Dünya Gazetesi’ni çok seslilik, açıklık ve eş güdümle yönettim. Alttan gelenlerin ve iddiasını ortaya koyanların önünü açtım. Öğrenerek büyüyen ve başarılı olanlara pozitif ayrımcılık yapan bir yapı kurulsun istedim. Bugün de iddiası olanların iddiasını ortaya koymasına imkan veriyorum. Gazetemiz yazı işleri kadrosu da tam bu yaklaşım ile oluşturuldu.
Bugün ise, iki ay önce almış olduğumuz ve grup şirketlerimizden birine ait bir genel kurul kararı çarpıtılıyor bu kez. Oysa gazetemizin çalışanlarının bildiği, hiçbir gizlisi saklısı olmayan bu karar yasal bir prosedürden ibaret.
Bu haberlerin, Dünya markasını kısa bir süreliğine kiralamış olan NBE A.Ş. ve Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi ile ilişkilendirilmesi ise bariz bir kötü niyet göstergesi. "Dünya"nın gerçek kadrosu burada bizimledir. NBE Gazetesini çıkaran kadroların "Dünya" ile hiçbir ilgisi yoktur. Gazetemizin yönetimi ile ilgili kendi içimizde hiçbir bir gerilim ve anlaşmazlık yoktur.
Dünya Gazetesi bereketli bir ağaçtır. Bu ağacın kökü babam Nezih Demirkent ise, bizler ise gövdeleriyiz. Bu gerçeği hiç kimse değiştiremez.
Takdir ettiğimiz isimleri taltif etmemizden normal ne olabilir? Benim 21 yıldır gururla taşıdığım ünvanı şimdi çok daha genç, enerjik, iddialı ve yine bir kadının taşımasından ancak mutluluk duyulması gerekir.
Ünvanımı devrettiğim Burcu Kösem, Demirkent ilkelerine bağlılığını ispat etmiş, iddia ve hedeflerimizi büyütmüş, ortaya koyduğu başarılarla da bu ünvanı sonuna kadar hak etmiş birisidir. Dünya’nın ikinci baharını karşılarken daha taze, daha enerjik ve daha iddialı bir ekip işbaşı yaptı. Bense ilkelerimizin dimdik ayakta durduğundan emin, gurur dolu bir noktadan tablonun bütününü görmeye devam ediyorum.
Son olarak şunu söylemek isterim ki; DÜNYA’yı daha da başarıyla ileri taşıyacak arkadaşlarımızın yönetimi üstlenmesini önermem, “bu kan değişikliğinin sistemin başarısındaki önemini görerek” desteklemem tamamen bizlerin, genel kurulumuzun takdiri olup başka hiç bir kurum, kuruluş ya da marka ile ilgisi yoktur.
Durumu kamuoyunun bilgilerine sunar, gerçekdışı haber yapan ve yayanlara karşı her türlü yasal hakkımı saklı tuttuğumu belirtmek isterim.