Zorlu maçın favorisi Fenerbahçe

Bu sezon Avrupa'da yüzümüzü güldüren takımlardan Fenerbahçe, Süper Lig'e dönüşünü Eskişehirspor karşılaşmasıyla yapıyor. Şampiyonluk yolunda mücadele veren sarı-lacivertli ekip, son dönemdeki formda görüntüsüyle dikkat çekiyor. Son oynadığı sekiz lig maçında 7 galibiyet ile 21 puan toplayan Aykut Kocaman'ın talebeleri, iç sahada topladıkları 29 puanla aynı zamanda bu alanda ligin en başarılı üç takımından biri konumundalar.

 

Konuk Eskişehirspor'un deplasman karnesine baktığımızda ise 14 maçta; 3 galibiyet (Mersin İdman Yurdu, Trabzonspor, Gençlerbirliği), 6 beraberlik (Galatasaray, Elazığspor, Beşiktaş, Akhisar Bld. Spor, İ.B. Belediyespor, Karabükspor) ve 5 yenilgi ile alınan 15 puan görüyoruz. Bu noktada dikkat çekici bir veri olarak; kırmızı-siyahlıların bu sezon oynadıkları 2 Galatasaray, 1 Fenerbahçe ve 1 Beşiktaş maçında sahadan beraberlikle ayrılmalarının altı çizilmeli. Buradan çıkarılacak sonuç Eskişehirspor'un büyüklere karşı farklı bir motivasyonla sahaya çıkıyor oluşu. Lazio deplasmanından dönecek Fenerbahçe eğer konsantrasyon sorunları yaşayacak olursa, Ersun Yanal'ın talebeleri maçın direksiyonuna geçebilirler. Bu noktada sarı-lacivertli takımın fizik kondisyon açısından bir analizinin yapılması da elzem. 12 Ağustos 2012 tarihinde oynanan Süper Kupa maçını da hesaba katacak olursak; bu sezon 28 lig, 8 Türkiye Kupası, 4 Şampiyonlar Ligi elemesi ve 12 Avrupa Ligi maçı oynayan Fenerbahçe, netice itibariyle 50 maç barajını geçti ve Eskişehirspor karşılaşmasıyla 54. mücadeleye çıkıyor. Bu rakama milli futbolcuların ülkelerini temsilen çıktıkları maçlar da dâhil değil. Yarıştığı tüm kulvarlarda taraftarını memnun eden sarı-lacivertli takımı bu kadar yoğun tempoda bu kadar başarılı işler yapabildiği için kutlamak gerekiyor. Aykut Kocaman'ın zaman zaman eleştirilen rotasyon uygulamalarının da etkisiyle sarı-lacivertli takımın katıldığı tüm organizasyonlarda diri kalabildiğini görüyoruz. Muhtemelen Eskişehirspor karşılaşmasında da fizik açıdan bir sorun yaşamayacaklardır. Takımların son durumlarına göz attığımızda; Fenerbahçe'de Mehmet Topal, Emre Belözoğlu ve Moussa Sow'un çeşitli rahatsızlıkları olduğu görülüyor. Ayrıca Caner Erkin'in cezalı oluşu da bilhassa son dönem formu ve taktik düzen içerisinde üstlendiği görevler düşünüldüğünde önemli bir eksik. Eskişehirspor'da ise sakatlıkları bulunan Servet Çetin ve Tello'nun tedavilerine devam ediliyor.

 

Soğuk algınlığı nedeniyle hafta içi dinlendirilen Necati Ateş ise büyük ihtimalle maçta forma giyebilecek. Ersun Yanal'ın Eskişehirspor'daki temel taktik tercihi 4-3-3 olmakla birlikte, zaman zaman 4-2-3-1 dizilişi de sahaya yansıyabiliyor. Defansın önündeki Hürriyet fizik mücadelenin önemli bir kısmını üstlenirken, Alper ve Tello ise çift yönlü oynamaya gayret ediyorlar. Bu bölgede Mehmet Güven oynadığında ise Alper forvet arkasına geçerek sistemi 4-2-3-1'e çeviriyor. Bu noktada Fenerbahçe'nin rakibe presle karşılık verme konusunda sıkıntı yaşamayacağını kabul etmekle birlikte, bilhassa Caner ve Emre'nin yokluğunda Aykut Kocaman'ın genç Salih'i Cristian ile destekleme zorunluluğu doğabileceğini düşünüyorum. Ayrıca iki takımın 17 Nisan'da bu kez kupa maçında karşılaşacak olmaları da teknik adamların oyuncu tercihlerini etkileyebilir. Eskişehirpor yukarıda da belirttiğimiz gibi büyük maçlara iyi motive olan bir takım ve Fenerbahçe'yi de mutlaka zorlayacaklardır. Ancak son dönemde Kadıköy'de oynanan maçlarda sarı-lacivertlilerin önemli bir üstünlüğü bulunuyor. Şampiyonluk hedefi de dikkate alındığında maçın favorisi sarı-lacivertliler.

 

Bu sezon alınan başarısız sonuçlardan sonra Trabzonspor genel kurul havasına girmiş durumda. Bunun takım üzerinde nasıl bir etki göstereceği merak konusu. Bordo-mavililerin karşılaşma öncesi önemli bir eksikleri yok. Orduspor'da Selçuk Şahin ve Müslüm Yelken'in sakatlıkları söz konusu. Henüz deplasman galibiyeti olmayan konuk takım, dış sahada yalnızca 9 gol kaydetti. Trabzonspor'un da Avni Aker Stadındaki gol ortalaması 1,15. Ancak Hector Cuper'in son dönemde elindeki 3 önemli forveti de sahaya sürdüğü unutulmamalı. Bu nedenle toplam gol sayısını 2-3 gol barajında düşünmek daha mantıklı görünüyor.

 

Uzun süreli düşüşün ardından son iki maçından 4 puan çıkaran Karabükspor düzelme sinyalleri veriyor. Ev sahibinde Kağan Söylemezgiller, Galatasaray'da ise Amrabat ve Dany'nin kart cezalısı olduklarını hatırlatalım. Ayrıca Karadeniz temsilcisinde LuaLua'nın sakatlığı bulunuyor. Sarı-kırmızılılar da Drogba, Sabri, Eboue ve Hamit'i maça yetiştirmeye çalışıyorlar. Ritmini bulmaya başlayan Karabükspor'da İlhan Parlak, Luton Shelton ve Gökhan Ünal'ın form durumları dikkat çekiyor. Galatasaray da hücumcu bir takım. Dolayısıyla gollü bir maç izlememiz olası. Ev sahibinin iç saha gol istatistikleri bu maçta yanıltıcı olabilir.

 

Bursa deplasmanından yaralı dönen Beşiktaş, Avrupa kupaları hedefi için bu maçı ciddiye alacaktır. Siyah-beyazlılarda İbrahim Toraman sakat. Tedavisi süren oyunculardan Sivok'un maça yetişme ihtimali daha kuvvetli iken, Niang bu karşılaşmada da forma giyemeyebilir. Antalyaspor'da kaleci Hakan ve Uğur İnceman kart cezalısı. İki takım arasında ligin ilk yarısında oynanan maç 5-3'lük skorla bitmişti. Son dönemde sakatlıklar yüzünden Beşiktaş'ın hücum gücü nispeten düşmesine rağmen bu maçta kazanmaktan başka çareleri yok. Futbolseverlerin karşılıklı goller izleyebileceği bir maç oynanabilir.

 

Geçtiğimiz hafta Antalyaspor'a kaybeden Kasımpaşa bu maça mutlak galibiyet parolasıyla hazırlandı. Akhisar'ın durumu da hepimizin malumu. Ev sahibinde Isaksson, Djalma, Yalçın ve El Yasa'nın tedavilerine devam ediliyor. Bu futbolculardan bazılarının maça yetişebileceği açıklandı. Ege temsilcisinde ise Bilal Kısa ve Uğur Demirok kart cezalısı. Oğuz, Emrah ve Sani'nin sakatlıkları bulunuyor. Ligin en az gol yiyen takımlarından biri olan Kasımpaşa, rakibinin eksiklerini iyi değerlendiği takdirde gol ya da goller bulacaktır. Akhisar ise Gekas'ın cevap verebildiği ölçüde maça tutunacak. 3 puan için şanslı olan taraf Kasımpaşa.

 

Düşme hattının dibindeki Mersin İdman Yurdu için bir zor maç daha. Murat Ceylan ve Raheem Lawal'ın cezaları orta alanda sıkıntı yaratabilir. Yeşil-beyazlı takımda ise Musa Çağıran ve Maurice Edu'nun sakatlıkları bulunuyor. Son sekiz maçında 1 beraberlik ve 7 mağlubiyet alan ev sahibi form durumu itibariyle bu maçta zorlanacaktır. Bursaspor, son üç deplasman maçını kaybetmiş olsa da Beşiktaş maçındaki görüntüsü itibariyle maçın favorisi konumunda. Mersin İdman Yurdu iç sahada Bursaspor ise deplasmanlarda üretken. Gollü bir maç oynanma ihtimali fazla.

 

Evinde oynadığı 14 maçta 7 galibiyet ve 4 beraberlikle 25 puan toplayan Sivasspor, bu karşılaşmada Erhan Güven, Erman Kılıç, Jan Rajnoch ve Milan Cerny'den faydalanamayacak. Deplasman tablosunda ligin en iyi beş takımından biri olan Gençlerbirliği'nde ise Ante Kulusic ve Björn Vleminckx cezalı. Serkan Kurtuluş ve Jimmy Durmaz'ın da sakatlıkları var. İki takım arasında oynanan son beş lig maçı berabere sonra erdi ki, şahsen bu karşılaşmanın da eşitlikle bitebileceğini düşünüyorum. Bu beş beraberlikten dördünde skorun 1-1 olması da enteresan bir istatistik. Karşılıklı goller izleme ihtimalimiz kadar toplam gol sayısının 2-3 barajında kalma şansı da yüksek görünüyor.

 

Süper Lig'de dört maçtır mağlubiyet yüzü görmeyen Gaziantepspor, sahasında ligin dişli takımlarından Kayserispor'u konuk ediyor. Ev sahibinde Bekir Ozan, sarı-kırmızılılarda ise Salih Dursun cezaları nedeniyle forma giyemeyecekler. Ayrıca Gaziantepspor'da Ekrem, Yasin ve Muhammet'in sakatlıkları devam ediyor. Kayserispor'un sakat isimleri ise Sefa Yılmaz ve Abdullah Durak. Kırmızı-siyahlılar son 10 maçta rakip fileleri havalandırmayı başardılar ve bu maçların sadece birinde kalelerinde gol görmediler. Kayserispor'un da son beş maçından dördünde futbolseverler bol gol izlediler. Muhtemelen bu maçta da üçten fazla gol olur.

 

Haftanın en kritik maçlarından biri. Ev sahibinde Jervis ve Emir Kujovic'in sakatlıkları bulunuyor. Kente dönmeyen ve antrenmanlara katılmayan Bilica'nın durumu belirsiz. Konuk takımda ise Turgay Bahadır'ın sakatlığı devam ediyor. İ.B. Belediyespor son deplasman galibiyetini 17.haftada almıştı. Elazığspor ise evinde oynadığı son 7 maçta sadece Beşiktaş'a yenildi. Yılmaz Vural'ın takımı iç sahada genellikle kısır maçlar oynuyor. Maçın önemine binaen bu karşılaşmada da defansif tedbirler öne çıkabilir. Nihai sonucun beraberliğe yakın olmasını bekliyorum ancak bir taraf kazanacaksa bunun Elazığspor olma ihtimali daha yüksek görünüyor.