Zorla İstihdam

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ myulek@aya.yale.edu

Bir kaç hafta evvel bu köşede 4-C konusunda hükümetin haklı olduğunu anlatan bazı rakamlar vermiştim. Eğer bir devlet kuruluşu artık üretim yapmıyorsa orada çalışanların herhangi bir üretim karşılığı olmayan aynı ücretleri alması her şeyden önce adil değildi. Eğer devletin bu işçilere karşı, üretim olmadığı halde ücret ödeme zorunluluğu varsa neden aynı şeyi Türkiye'nin 3 milyonun üzerindeki işsizine yapmasındı. Hükümet kolay bir popülistlikten uzak duruyordu.

Sn. Başbakan'ın her işletme (zorla) bir kişi daha alsın yaklaşımı hükümetin önceki yaklaşımıyla çelişiyor.  Dahası bu tür bir yaklaşım gerçekleşecek olsa ekonomik açısından yapısal sorunlar ortaya çıkartır.

Önce genel kontekste bakalım. Türkiye Avrupa ve ABD'yi sarsan küresel finansal krizi büyük bir başarıyla atlattı. Daha net olalım: finansal ve makroekonomik açıdan... ABD ve AB'de bankalar ve (resmen olmasa da fiilen) ülkeler battı. Türkiye'de ise bankacılık sektörü krizden kar açısından dahi yara almadan çıktı. Kamu maliyesi de, yüzde 5 civarındaki açığa rağmen batı ekonomileriyle karşılaştırılınca büyük bir yara almadan çıktı.

Buna karşılık yüzde 5'lik daralmanın tüm etkisi özel sektör kuruluşlarının üzerine bindi. Sanayi üretimi tüm dünyaya paralel olarak büyük düşüş yaşadı. Bir rakamsal boyut verelim. Eğer Şubat 2006-Şubat 2008 dönemindeki büyüme trendi 2010 Şubatına kadar devam etseydi mevsimsellik ve takvim günü ayarlamalarında sonra Şubat 2010 imalat sanayi üretimi yüzde 20 daha yüksek olacaktı.  Sanayi sektörünün daralmasında iç ve dış tüketimin eş zamanlı daralması ana rolü oynadı. TL'nin değerli olması ve ihraç ürünlerimize olan dış talebin fiyat elastikiyetinin yüksek olması  da durumu daha da şiddetlendirdi.

Sektörel istihdam gelişmelerine bakıldığında, en önemli düşüşün sanayide olduğu görülüyor. Bunun sebebi yukarıda açıklandı. Bu travmadan geçen özel imalat sanayi şirketleri, üretimdeki düşüşe  paralel olarak istihdamlarını düşürerek karşılık verdiler. 2008'in son çeyreğiyle 2009'un ilk yarısında sanayi kesimi istahdamı 550.000 kişi azaldı. 2009'un ikinci yarısından Şubat 2010'a kadar ise sektör 220.000 yeni istihdam üretti. Bu rakamlar, sektörün iç ve dış talebin artmasıyla istihdamı daha da yükselteceğini gösteriyor.

Hükümetin yapması gereken, istihdamı "zorla"  ürettirmeye çalışmak yerine, iç ve dış talebin zayıfladığı, TL'nin değerli olduğu bir ortamda özel sektörün önünü açacak  uygulamalara hız vermek  olmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018