Zor oyunu!..
Basına yansıyan haberlere bakılır ise Ruslar, Batı bankalarındaki varlıklarını hızla çekiyor. Bu süreçte doların euroya karşı zayıfladığı, gelişmekte olan ekonomilere yönelik algının olumsuzlaşmaya devam ettiği, sermaye piyasaları satış baskısı altında bunalır iken altının yeniden parlamaya başladığı dikkat çekiyor. Küresel gündeme ipotek koyan Ukrayna konusu söz konusu gelişmelerde etkili olmuş, belirsizlik ve kırılganlık algısı yeni rekorlara doğru ilerleme rotasına girmiş gibi görünüyor. Tüm bunlar yaşanırken Türkiye’nin bu durumdan pek etkilenmediği izlenimi yaratan görünüm ise kesinlikle gerçeği yansıtmıyor.
Ukrayna konusunda Rusya geri adım atmıyor, Batı ise atamıyor ve bir çıkış yolu bulamıyor; inatlaşma sürüyor ve gerginlik tırmanıyor. Başta Ruslar olmak üzere iş dünyası bu durumdan çok rahatsız ve ne yazık ki ellerinden bir şey gelemiyor.
Rusya’daki kurumsal yapının yöneticileri kendi ülkelerinin bu siyasi gerilimde geri adım atmayacağını ve her türlü riski almaya kararlı olduklarını anlamış ve kabullenmiş. Batı’nın Rusya ve Çin gibi küresel dengeyi sarsabilecek oyunculara karşı etkili yaptırımlara yönelemeyeceğini, yaparlar ise altında kalacaklarını da biliyor. Fakat yine de önünü göremediği için ortaya çıkabilecek olası durumlara karşı tedbirli olmaya çalışıyor; varlıklarını Batılılar’ın müdahale alanından uzaklaştırmaya çalışıyor. Tüm bu süreçte eski Doğu Bloku ülkelerinin Batı’ya olan güvenine kar yağıyor ve her şeyin yeniden değişmek zorunda kalabileceği bir süreç kapıyı zorluyor.
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız tablo doğal olarak Türkiye’yi de etkiliyor ve etkilemeye devam edecek. Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle finansal piyasalardaki görünümü makyajlamaya çalışan kamunun ve artan olumsuzlukları fiyatlama becerisi olmayan iş dünyası ve piyasaların çabası ise güven vermiyor. Enerji konusunda Rusya’ya, finansman konusunda Batı’ya ihracat konusunda durumu olumsuzlaşan ve yalnızlaşan ekonomilere aşırı bağımlı bir ekonominin durumu nasıl olup da daha iyiye gidebilir?..
Bir an için gözünüzde canlandırın: Kırım’da bağımsızlık referandumunun onaylandığını, Ukrayna’nın askeri tepki verdiğini ve Kırım yetkililerinin resmi talebi ile Rus ordusunun müdahil olduğunu, sıcak çatışmalar yaşandığını ve oluşan istikrarsızlığın tüm bölgeye yayıldığını... Kime kızacak, kimden yana olacaksınız? Batı’nın öfke ile Rus varlıklarını bloke etmesi küresel ticaret hacmini nasıl etkileyebilir? Bunlar hiç olmuyormuş ve olmayacakmış varsayımı ile rehavete kapılmak çözüm müdür?..
Anlayın artık, uluslararası hukuk çalışmıyor, güçlülerin keyfiyeti kol geziyor ve haddini bilmeyenlerin çerez durumuna düşmesi olasılığı güçleniyor. Güven bunalımı, güçlü geri dönüş sinyalleri vermeyi sürdürüyor... Finansal sermayenin gelişmekte olan ekonomilere yönelik tavrının değişmiş olması nedeniyle bu tür durumları sürpriz saymamak gerekiyor...