Zor durumdan “geçici yönetim” ile çıkmak
Dünyada yaygın uygulaması olan, Türkiye’de ise son senelerde daha sık duymaya başladığımız bir yönetsel uygulamadan bahsetmek istiyorum. Bu uygulama interim management yani geçici veya dönemsel yönetim. Peki interim management ne anlama geliyor?
Bildiğiniz üzere şirket yönetimleri, değişen piyasa koşulları, beklenmedik krizler ve değişime adaptasyon gibi çeşitli nedenlerle sık sık dönüşüme ihtiyaç duyarlar. Bu dönüşüm süreçlerinde şirketler bazen liderlik pozisyonlarında hızlı ve etkili değişiklikler yapmak zorunda kalabilirler. İşte bu noktada, interim yöneticiler, yani geçici yöneticiler devreye girer.
Geçici yöneticiler belirli bir süre için geçici olarak göreve getirilen yöneticilerdir. Bu pozisyondaki kişiler genellikle dışarıdan, deneyimli ve uzman kişiler arasından seçilir. Belirli bir misyonu tamamlamak üzere atanırlar ve bu misyon genellikle şirketin krizden çıkışı, stratejik dönüşüm, birleşme veya satın alma gibi kritik süreçleri yönetmeyi içerir. Misyon tamamlanınca ayrılırlar.
Ne fayda sağlar?
Aslında şirketler, mevcut yönetim ekibi ile çare bulamadığı; rekabette dezavantajlı duruma düşme, krize girme, pazar payı kaybetme, nakit akışlarında ciddi bozulma veya itibar kaybı gibi durumlara reaksiyon göstermek için geçici yönetim ile çalışır. Türkiye’de bu uygulama çok yaygın değil, ama özellikle Amerika’da interim C-Seviye yönetim ekipleri ile bu zorlu süreçleri aşma çabası çok yaygındır.
Bunda en büyük sebep olaylara dışarıdan bakabilecek, alanında uzman, maliyet olarak da uygun insanların bir takım olarak şirketi zorlu süreçlerden çıkartma olasılıklarının daha yüksek olacağına dair düşüncelerdir. Bu büyük ölçüde doğrudur. Şirket kültürü içinde kolaylıkla erimeyecek, aynı işi yapacak danışman firmalar kadar pahalı olmayan, bir de üstüne elini taşın altına koyan böyle bir takım, şirketi içine düştüğü darboğazdan çıkartabilir.
Geçici yöneticiler, özellikle de geçici CEO’lar, genellikle geniş bir sektör deneyimine sahip olan ve daha önce benzer durumları yönetmiş liderlerdir. Bu deneyim, şirketin karşılaştığı zorlukları daha etkili bir şekilde aşmasını sağlar. Geçici yöneticiler görev sürelerinin kısa olması nedeniyle hızlı karar alma ve uygulama yeteneğine sahiptir. Bu esneklik, şirketin mevcut zorlukları hızla aşmasına yardımcı olur.
Ek olarak dışarıdan gelen geçici yöneticiler, şirkete taze bir bakış açısı getirir. Bu dış perspektif, yenilikçi çözümler ve objektif değerlendirmeler sunarak şirketin gelişimine katkı sağlar. Son olarak şunu söyleyebiliriz ki, kriz dönemlerinde hızlı ve deneyimli bir liderlik sağlamak, şirketin risklerini minimize eder. Geçici yöneticiler zorlu süreçlerde güvenli bir yol haritası sunarak şirketin sürdürülebilirliğini sağlar.
Kalıcı olurlar mı?
Genellikle olmazlar, çünkü dönüşüm sürecinde tatsız ve zor kararlar almaları gerekir. Kurum kültürü ile mücadele etmeleri gerekir. Bu onları yıpratır. Başarı sağladıktan sonra devam etmeleri elbette olasıdır, ancak bu kurum içi kabul ve onlarla çalışma isteğine de bağlıdır.
Geçici yönetim ile nasıl çalışmalıyız?
Bu her vaka için farklıdır, ancak tavsiyem önce geçici CEO/ Genel Müdürü belirlemek, sonra onun kendi geçici yönetim ekibini kurmasına imkan vermektir. Bunu “iş olarak” yapan CEO’lar vardır ve onların kendi yönetici havuzları olur. Bu şekilde daha önceki şirket tecrübelerini ekip olarak yansıtabilirler.
Bu iş riskli mi diye soranlar olabilir. Hayır değildir. Mevcut durumunuz zaten yeterince kötü ise, doğru kişilerden oluşan bir geçici yönetim ekibinin, doğru koşullarda ve motive edici bir sözleşme dahilinde, sizi bu durumdan çıkartma ihtimali daha yüksektir. Zor durumdaysanız, bu konuyu araştırmanızı öneririm.