Zor dönemde liderlik

Dün akşam televizyonda neredeyse bütün kanallar Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Sayın. Süleyman Demirel'in vefatı sonrasında yaşamından kesitleri anlatan programlar yapıyorlardı. 91 yaşında vefat eden Sayın Demirel, elbette renkli bir kişiliğe sahipti. "Yollar yürümekle aşınmaz", "dün dündür, bugün bugündür", "benzin vardı da biz mi içtik" sözleri kolay kolay hafızalardan silinmeyecektir. Elbette her siyasetçinin olduğu gibi kendisinin de sevenleri olduğu gibi sevmeyenleri de olmuştur. Herhalde siyaset adamı olmanın da kaderi bu olsa gerek. Siyaset bir kenarda dursun; Demirel'in kişiliğinden bahseden bir gazetecinin yorumu dikkat çekici idi. Demirel için; hem sayılan, hem sevilen, ama asla korkulmayan bir lider olduğu vurgusu önemli idi. Günümüzde hepsini bir arada taşıyan lider kolay yetişmiyor. Aslında günümüzde lider pek yetişmiyor. Oysa ki liderler, kitleleri ileriye taşır, onlarla bütünleşir; bunu yaparken de sevgi ve saygıyı aynı anda toplamaya gayret ederler. Yapmaları gereken tek şey mevcudu yönetmek ve hakimiyet kurmak değil; aynı zamanda yönettikleri kitleleri daha ileri vizyona götürerek, sürdürülebilir bir gelecek yaratmak da liderlerin görevleri arasındadır. 

Yakın zamanda ülkemiz çok önemli bir seçimden çıktı ve dört siyasi parti Meclis'te yer buldu. Ancak tek bir partinin hükümeti kurması söz konusu olamayacağı için, koalisyon görüşmeleri yavaş yavaş da olsa başladı. Yukarıda da dediğim gibi, amaç siyaset konuşmak değil; ancak parti liderlerine işte asıl şimdi liderliklerini gösterme fırsatı doğduğu kanaatindeyim. Öyle ki, liderlere gerçekte en çok da zor dönemde ihtiyaç bulunmakta. Büyük bir çoğunluk erken seçim yerine, uzlaşmacı bir koalisyon hükümetini tercih ediyor; sivil toplum örgütleri de zaten bu noktada duruşlarını sergilediler. Gerek dış ticaretteki ivme, gerek dış siyasetteki karmaşa, gerek teknoloji, ulaştırma ve lojistik alanında devam eden projeler hızını düşürmesin ve devam etsin görüşü herkes için ağır basıyor. Güçsüzleşen bir ülke konumuna düşmek, bu konuda fırsat bekleyenleri sevindirecektir muhakkak, o yüzden de tüm liderlerin, liderliklerini gösterir bir olgunlukta hareket etmelerinin yararlı olacağını görebilmek pek de zor değil.

Büyük düşünürlerden Conficius, toplumsal önderlerin nitelikleri rüzgardır, sıradan insanların nitelikleri ottur, otlar rüzgar önünde eğilir diyerek topluma mal edilmiş liderlerin hayatımızdaki yeri ve değerini son derece güzel ifade etmiş. Lider kolay yetişmiyor, ama çok çabuk tüketilebiliyor. Bu dönemde liderlerimizden en önemli beklenti, pek çok açıdan zor bir dönemden geçen ülkemizi, bu süreçten sağlıklı çıkabilmek ve kitleleri doğru yöne odaklayabilmek ve kenetlenmelerini sağlatabilmek. Diğer bir deyişle zoru yönetebilmek. Ne de olsa güzel bir gelecek tüm Türk Ulus'unun en doğal hakkı.