Zor bir yılı geride bırakırken…
Küresel yatırımcılar Noel tatiline buruk bir havada giriyor. 2018 yılını küresel kriz sonrasında görülen en kötü dönem olarak kapatıyoruz. Hisse senedinden, özel sektör tahvillerine, emtiadan gelişmekte olan ülke varlıklarına neredeyse tüm yatırım araçlarında %5-15 arasında değişen kayıplar görülüyor.
Ekonomik büyümeyi tehdit eden risklere rağmen Fed’in faiz artırmaya devam etmesi yeni bir satış dalgasını tetikleyerek ABD hisselerinin teknik bir düzeltmenin (tepe noktasına göre %10 gerileme) ötesine geçip ayı piyasası bölgesine (tepe noktasına göre %20 gerileme) yaklaşmasına neden oldu.
Aslında açıklanan verilerdeki bozulma halen sınırlı düzeyde. Ancak mali sektör hisselerinin ana endekslerin gerisinde kalması, defansif sektörlerin piyasaya göre daha iyi performans göstermesi, on ve iki yıllık ABD faizleri arasındaki farkın kapanması gibi göstergeler piyasaların durgunluğu fiyatlamaya başladığını gösteriyor.
Dünya ekonomisinin iki ana motoru ABD ve Çin arasında devam eden soğuk savaş piyasaların kırılganlığını artırıyor. Bu savaşın her iki tarafın da kaybetmesiyle sonuçlanacağının bilinmesine rağmen tarafların geri adım atmaması küresel risk iştahını bozuyor.
Türkiye varlıkları dünya piyasalarını vuran satış dalgası karşısında dirençli bir seyir izliyor. Döviz şoku sonrası ekonomide yaşanan sert inişi finansal istikrarsızlığa yol açmadan çözen Türkiye’nin aşırı yüksek risk primleri normalleşmeye başladı.
Jeopolitik risklerin gerilemesi, ABD ile ilişkilerimizdeki düzelme ve petrol fiyatlarındaki gerilemenin de katkısıyla aralık ayında dünya piyasalarını vuran dalgalara rağmen Türkiye varlıkları gelişmekte olan piyasalara göre çok daha iyi performans gösteriyor. Dünya ekonomisi ve küresel piyasalardaki risklere rağmen yeni yıla ümitle başlıyoruz. Umarız, böyle devam eder.