Zor bir sene geride kalırken
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
Geçen haftaki yazımızda şu ifadelere yer vermiştik: "Aylardır üzerinde ısrarla durduğumuz, Avrupa'da yaşanan sorunlarda gelinen aşama bizim için bir sürpriz değil. Belki esas sürpriz olan, bu yorumların ve uyarıların daha yeni yeni genel kabul görüyor olması. Bu bağlamda şu an popüler hale gelen kötümser görüşlerin, aslında kısa vade için olumsuz bir sürprizle karşılaşma ihtmalini azalttığını, hatta karar mecralarını daha hızlı tedbir almaya ve çözüm üretmeye yönelttiği için olumlu bir ilerleme olduğunu düşünüyoruz." ve "Olayların bu şekilde gelişmesi ise önce bu sorunlu görülen ülke bono piyasalarına olumlu yansıyabilir; ardından hisse senetleri piyasaları dahil "riskli varlık" fiyatlarında bir tepki yükselişi getirebilir." diye eklemiştik. Nitekim geçen hafta bahsi geçen piyasalarda tepki yükselişi yaşandı.
Geçen haftanın piyasalar açısından nispeten olumlu geçmesindeki en önemli etken, geçen hafta bahsettiğimiz Avrupa Merkez Bankası fonlama operasyonu oldu.
Temel anlamda piyasa ortamının hala riskli olduğunu düşünüyoruz. Sorunların ciddiyetinin Avrupalı liderler tarafından anlaşılmaya başlaması ile nispeten daha olumlu tedbirlerin alınabileceğini düşündüğümüzü de yine belirtmek isteriz..
2012 yılı için daha orta vadeli büyük resme baktığımızda ise, euro bölgesi borç problemlerinin iyileşme olasılığının hala çok yüksek olmadığı görüşümüz hala devam ediyor. Ayrıca, yine orta vadeli bir bakış açısıyla, popüler olan ve çoğunluk tarafından bir an önce uygulamaya alınması istenen "çözümlerin" ekonomiler açısından gerçekten çözüm olup olmayacağını da sorgulamak gerektiğini düşünüyoruz. Örnek vermek gerekirse, aynı anda birçok ülke ve bölgede uygulanacak sıkı mali tedbirlerin büyüme ile nasıl destekleneceği bizce önemli bir soru işareti olmaya devam ediyor.
Önümüzdeki sene dikkatlerin daha çok büyüme üzerine yoğunlaşmasını bekliyoruz. ABD ve Almanya dahil, bazı gelişmiş ülkelerde ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonomik veriler makul ölçüde büyümeye işaret etse de, 2012 ile birlikte bunun büyüme ivmesinde daha hızlı bir düşüşe işaret edeceğini tahmin ediyoruz. Piyasalarda daha az fiyatlanan senaryonun da bu olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla, 2012 yılının da zor geçmesi muhtemel. Avrupa'nın yanında, küresel büyümede yavaşlamanın 2012 yılının ana konularından biri olacağını tahmin ediyoruz. Sonuç itibarıyla zor bir sene kapanırken, 2012'nin 2011'den daha iyi bir sene olacağını ümit ediyor ve herkese mutlu ve sağlıklı yeni bir yıl diliyoruz.