Zonguldak yazısı...
ANKARA'DAN / Taylan Erten [email protected] Başlık "Bakacakkadı yazısı" da olabilirdi. Zonguldak'a 35 kilometre kala Bartın-Çaycuma yol ayırımına geldiğinizde, işte orası Bakacakkadı mevkii. Zonguldak İl Özel İdaresi'nin kurduğu "100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü Turistik Tesisleri" de orada. 194 dönümlük görkemli bir tabiatın kucağına yumuşacık bırakılmışçasına özenle inşa edilmiş bu tesisi görünce, aklıma MNG Holding'in Milas-Güllük Körfezi'ndeki Pina Yarımadası'nda yasadışı "doldurduğu" deniz geldi. İş kamuoyuna yansımış ve büyük tepkiyle karşılanmıştı. Hatta, MNG'nin patronu "denize üç beş taş attıysak ne olmuş" bile demişti! Güllük denizinin aklıma düşmesi bundan. Bakacakkadı'ya geçen hafta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-Konrad Adenauer Vakfı işbirliğiyle düzenlenen 46. Yerel Medya Eğitim Semineri nedeniyle gitmiştim. Pina Yarımadası olayı o zamanın haberiydi. ENKA'nın İzmir-Aliağa'ya bağlı Çakmaklı Köyü'nde kuracağı termik santral için zeytin ağaçlarını kesmeye başladığıysa dünün haberiydi. Ağır sanayi yatırımlarının yol açtığı çevre sorunlarıyla boğuşan Aliağa yöresinde ENKA'nın termik santral projesi bir süredir kamuoyu tepkilerinin odağındaydı. Zeytin ağaçlarının yasal izin süreci tamamlanmadan kesilmeye başlanması bardağı taşırmıştı. Ama, şirketin bir yetkilisi aynı fikirde değildi: "4 bin megavatlık santral yapmış bir grubuz. Bizim izin talebimiz geri dönmez" diyordu! Yani, kimi "büyük" grupların patronları ve yetkilileri yasaları, kuralları "ihlâl" konusunda kendilerini bu kadar "özgür" hissediyorlardı! Sanayi yatırımlarıyla çevre arasındaki "yüksek yoğunluklu çatışma" Zonguldak, Bartın, Amasra ve Karadeniz Ereğli şeridinde de gündemde. Çevre savunucusu kuruluşlar HEMA grubunun Amasra'da tasarladığı termik santral yatırımı ile "kavşak suyu havzasındaki" kuyu sondajlarına tepkili. Bu tepkiler TBMM'ye kadar ulaşmış durumda. CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya ile 22 vekilin termik santralla ilgili Meclis Araştırması önergesi, gündeme alınmayı bekliyor. Karadeniz Ereğli'deki tartışma ise yörede gittikçe gelişen gemi inşa sektörünün çevre üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde yoğunlaşıyor. Kömür sendromundan kurtuluş mu ? 1990 yılındaki büyük madenci yürüyüşü Türkiye'yi sarsmıştı. Zamanın Anavatan Partisi iktidarını tabir yerindeyse silkelemişti. Maden işçileri ciddi ekonomik ve sosyal haklar elde etmişlerdi. Ama şu da olmuştu: Büyük yürüyüş Zonguldak'ın kömüre dayalı "monolitik" ekonomisinde "dönüşüm" sürecini de başlatmıştı. Özelleştirme ve tek ürün ekonomisinin bölgeyi taşıyamaz hale gelişi... Dönüşümün merkezinde bu gerçek vardı. Hayata yaklaşık iki yüzyıldır "kömür gözlerle" bakmaya alışmış Zonguldak ve yöresi önce kaçınılmaz bir şaşkınlık bir bocalama dönemi yaşadı. 2000'li yılların başına kadar yörenin ortak sloganı "kömürümüzü geri verin" idi. Ama, kömür eskisi gibi geri gelmeyecekti. Bugün bu gerçeğin kavrandığı görülüyor; açıkça söylenmese bile... Bugün Zonguldak'ın ve yörenin ekonomi gündemi de değişiyorsa sebebi bu... 2000'li yılların başına kadar "kömürü" konuşan yöre bugün rafineri yatırımlarını, gelişmeye başlayan gemi inşa sektörünü, bu değişimlerin tetiklediği yeni sorun ve ihtiyaçları tartışıyor. Misal: Ereğli'de tersaneler bölgesi olma yolunda hızla mesafe alıyor. Ama, ben size yerel Şafak Gazetesi'nde okuduğum bir haberi özetlesem ve desem ki, yıllardır Kurucaşile-Tekkeönü-Kapısuyu sahil şeridinde "çadır" atölyelerde ahşap yat ve çeşitli tekneler üreten 11 küçük işletme, bir araya gelip modern tersane girişimi başlatmışlar... Bu tersane 1 milyon 100 bin YTL yatırımla Avrupa standartlarında çalışacak ve yıl sonunda faaliyete geçecek... Yine, desem ki, "dün" kömürden başka bir şey konuşmayan yörenin gündeminde bugün bir HEMA'nın santral projesi, Rus Lukoil'in hükümetçe Samsun'a kaydırılan rafineri girişimi, yıllardır sürüncemede bırakılan Filyos projesinin günün ihtiyaçlarına göre tamamlanması sorunu, havaalanı talebi, Karabük'ün 20 milyon dolara ulaşan ihracatı, Safranbolu'nun 4 milyonu geçen turist ziyareti ve ekonominin geleceğine ilişkin daha nice konular var... İşte, dönüşüm bu... Ve, son bir not: Bu dönüşüme bir değer biçilecekse, Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen'in önderliği, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının gayretleri asla unutulmamalı. Zonguldak ve yöresi iyi yolda!