Zırıltıdan korunma özgürlüğü istiyorum!

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ [email protected]

 

Gerek yurdumuzda gerek dünyada çok sayıda önemli olay cereyan ettiğinden günlük yaşamımızı zehir eden sorunlarla ilgilenecek vakit bulamıyoruz. Büyük sorunlar kaderimizi belirliyor, ihmale gelmez. Ama, hepimiz sakin bir hayat da yaşamak istiyoruz. Bunu zorlaştıran sorun çok. Mesela gece saat 23:00. Yorucu bir günün sonunda, işlerinizi tamamlamış, sabah yorgun uyanmamak için vakitli yatmışsınız. Birden, gök gürültüsünü andıran seslerle çalınan müzik kulağınızı deliyor. Pencereleri açık, eksozu patlak bir arabada hırpani kılıklı iki genç koca bir salona yetecek güçte hoparlörleri açmışlar, gürültülü müzik dinliyorlar.

Size sık yaşadığım başka bir örnekten söz edeyim.  Sizler de aynı tecrübeyi yaşamışsınızdır. Olay cep telefonları üzerinden gelişiyor.  Bir iş görüşmesi yapıyorsunuz, büronuzda çalışıyorsunuz, evinizdesiniz, yurt dışında otelde uyuyorsunuz, yemek yiyiyorsunuz, tatilde denizden yeni çıktınız, hiç fark etmez. Cep telefonunuz çalıyor. Bazen 444’lü bir numara, bazen de hiç tanımadığınız başka bir numaradan aranıyorsunuz. Genç bir hanım sesi, size kullanmadığınız göbek adınızla hitap ediyor. Sizi tanımayan ve numaranızı bir yerlerden almış birisi tarafından arandığınızı hemen anlıyorsunuz. Bir iki tecrübeden sonra gelen telefonun pazarlama amaçlı olduğunu artık kestirebiliyorsunuz. Tabii telefonu hemen arayanın yüzüne kapatabilirsiniz. Ama terbiyeniz müsait değil, ya da basiretiniz bağlanıyor.

Size neler pazarlamaya çalışıyorlar derseniz, mal ve hizmet muhtelif. Bir kuru temizleyici İstanbul’un neresinde oturursanız oturun, giysilerinizi almayı, temizleyip geri getirmeyi ucuz yapacağını duyuruyor. Bir Sağlık laboratuarı bütün testlerinizi emsallerinden daha hesaplı yapacağını söylüyor. Bir başkası sizi bireysel emekli yapmak peşinde. Zaten abonesi olduğunuz bir telefon firması size mevcut abonelik şartlarından daha makul olduğunu beyan ettiği bir paketi satsın istiyor. Telefon kullanımınızı incelemişler ve size en uygun olan paketi belirlemişler. Kendileri daha az para kazanacak, size kazandıracaklar. Gelin de inanın. Geçen gün bir cep telefonu firması peşinen sordu: Şimdi abonesi olduğunuz cep telefonu firmasından size daha ucuz ve iyi hizmet veren bir firmaya geçmek ister misiniz, istemez misiniz? Akılları sıra, evet demezseniz aptal durumuna düşeceksiniz, sizi evet demeye mecbur edecekler.

Pazarlama gayretleri her gün, her saat, her türlü şart altında devam edip sizi esir alıyor. Abonelik şartlarınız müsaitse, maalesef yurt dışında da size ulaşıyorlar. Birşeyler yapılması lazım. Sayın Ulaştırma Bakanımız ve Bilişim Teknolojileri Kurulu başkanına dilekçemdir: Acaba mümkün mü, pazarlama yapacak olan, önce bunun bir pazarlama telefonu olduğunu ve kimden geldiğini bildiren bir mesaj bandı koysun. Dinlemek istersek 1’i, istemezsek 2’yi tuşlayalım. İstemiyorum diyenin telefon numarası pazarlama yapan kuruluşun listesinden çıksın. Bunun teknik olarak mümkün olduğunu tahmin ederim. Biz de rahatlarız. Siz de çok hayır,  dua alırsınız. Zırıltıdan korunma özgürlüğü istiyorum.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019