Ziraat Bankası’nın Varlık Fonu’na devri

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Temelleri Mithat Paşa’nın öncülüğünde 1863 yılında kurulan Memleket Sandıkları’na dayanan Ziraat Bankası, Türkiye Varlık Fonu’na devredildi. Kullandırdığı yaklaşık 43 milyar lira tarımsal kredi ile tarım sektörünün en önemli finans kurumu olan Ziraat Bankası’nın Varlık Fonu’na devri, sektörde “bundan sonra ne olacak?” endişesi yarattı.

Çiftçiler, yatırımcılar soruyor; “kredilerimiz nasıl etkilenir,verdiğimiz ipotekler ne olacak?”
Varlık Fonu yeterince bilinmediği için, bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildiği sanılıyor.

Daha önce mali yapısı bozulan veya el konulan bankaların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesi ve bu fona devredilen bankaların kapatılması, tasfiye edilmesi düşünülerek Ziraat Bankası’nın da sektörden koparılacağı endişesi yaşanıyor. Öncelikle, kısaca Varlık Fonu olarak adlandırılan Türkiye Varlık Fonu’nun, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile bir ilgisi yok. Türkiye Varlık Fonu’nun kurulmasını öngören Kanun 19 Ağustos 2016’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. Bir hafta sonra 26 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ziraat Banaksı’nın da aralarında olduğu dev şirketler bu fona devredilmeden önce fazla bilinmeyen Varlık Fonu bir anda ülke gündemine girdi. Fon ile ilgili bir çok haber ve yazı yayınlandı. Varlık Fonu’nun dünyadaki örnekleri anlatıldı. Bu ayrıntılara boğulmadan okurlarımızın bizden beklediği şu; Ziraat Bankası’nın Varlık Fonu’na devri ile tarım kredileri, tarım sektörü nasıl etkilenecek? Varlık Fonu’nun çok yeni olması ve Türkiye’deki işleyişi yeterince bilinmediği için detaylı bilgi vermek güç. Çiftçilerin Ziraat Bankası’nın fona devredilmesinin kendi kredilerini, bankanın tarım konusundaki faaliyetlerini etkileyip etkilemeyeceği konusunda endişelerini bize sordukları gibi banka yetkililerine de soruyor. Ziraat Bankası’nın internet sayfasında bu tür sorulara yanıt olacak kısa bir açıklama var. Açıklama şöyle:

“Kamuoyu Bilgilendirme

Bugüne kadar Hazine Müsteşarlığının sahipliğinde sürdürmekte olduğumuz bankacılık faaliyetlerimiz, bundan böyle yeni kurulmuş olan Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ bünyesinde devam edecektir. Ziraat Bankası, bankacılık sektöründe bilanço, toplam kredi, mevduat, sermaye, karlılık ve verimlilik kriterleriyle sektörün lider bankasıdır. Ziraat Bankası, ülkemize değer katmakta olup ülkemizin en değerli markalan arasında olma özelliğini artırarak sürdürecektir. Bankamız, hem yerel hem de uluslararası ölçekteki bankacılık faaliyetlerini, farklı finansal hizmet alanlarında hizmet vermekte olan yurtiçi ve yurtdışı iştirak ve şubeleriyle sürdürmeye devam edecektir.”

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, 10 Şubat 2016’da www.hurriyet.com.tr’den Aysel Alp’in sorusu üzerine ise konuyla ilgili özetle şu değerlendirmeyi yaptı: “Ziraat Bankası’nın sahibi dün de kamuydu bugün de kamudur. Bankalar Kanunu ve özel hukuk hükümlerine de tabiyiz. 4603 sayılı kanun özel sektör bankaları ile aynı seviyede hareket etmemiz için düzenlendi. Ziraat Bankası, uluslararası piyasalardan borç alıyor. Bunun devam edebilmesi için uluslararası normlarda denetim yapmaya mecburuz. Çünkü küresel oyuncuyuz. Dünyanın farklı ülkelerinden borç alıyor, borç veriyoruz. Birçok kurum tarafından denetleniyoruz. Dünyadaki bankalardaki gibi tüm denetim şekillerinden geçiyoruz. Eksiği yok, fazlası var Ziraat’in.

Burası bir ticarethanedir. Gelir elde ederseniz, ülkenin vergi yasalarına göre kurumlar vergimizi ödeyeceğiz. Temettü, kârımızı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tavsiyesine uyarak, diğer bankalar gibi 4-5 yıldır sermayeye ekliyoruz. Ziraat Bankası bundan sonra da kârı bünyede tutarsa sermayeye ekler. Tutmaz ise bunu sahibine öder, sahibi kamudur. Bizim patron kimse patrona öderiz; patron da onu kamuya verir. Patron da Varlık Fonu’dur. Hisseyi kim temsil ediyorsa, temsil eden temettüyü alır. Ama sonuçta bunlar Türkiye Cumhuriyeti devletine gider.”

Bankanın kamuoyu duyurusunda ve Genel Müdür Hüseyin Aydın’ın açıklamasında doğrudan tarımdan söz edilmese de işleyişle ilgili net bilgiler içeriyor. Banka yöneticileriyle yaptığımız görüşmelerde de çiftçiler açısından değişen bir durum olmadığı, kredi ve diğer işlemlerin aynen devam ettiği sadece patronun değiştiği ifade ediliyor.

Özetle, Ziraat Bankası’nın Türkiye Varlık Fonu’na devri, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devir ile karıştırılmamalı. Çiftçiler, kredi müşterileri, mevduat sahipleri ve banka çalışanları açısından hukuki olarak bir değişiklik olmayacak. Varlık Fonu’nun işleyişi, çalışmaları doğrultusunda gelişmeleri izleyip paylaşmayı sürdüreceğiz. Genel beklenti ise, tarımın finansmanında önemli rol üstlenen Ziraat Bankası’nın bu rolünü artırarak sürdürmesi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar