Zihniyet farklılıkları
Oval Ofis’te geçen hafta Cuma günü gerçekleşen toplantı yalnızca bir diplomatik kriz değil iki farklı zihniyetin çarpıştığı bir satranç maçıydı.
Trump ve ekibi için mesele kısa vadede bir galibiyet kazanmaktı ancak Zelensky için bu savaş Ukrayna’nın geleceğinin yazıldığı sonsuz bir oyundu. Peki bu farklı yaklaşımlar nasıl sonuçlar doğurabilir?
Sonlu ve sonsuz oyun nedir?
Sonlu oyunlar belirli kuralları, oyuncuları ve net bir kazanan-kaybedeni olan oyunlardır. Başlangıç ve bitiş noktası bellidir ve temel amaç, oyunu kazanarak sona erdirmektir.
Sonlu oyunun temel özellikleri:
1- Belirli sayıda oyuncu: Oyuna katılanlar bellidir.
2- Sabit kurallar: Oyunun kuralları önceden belirlenmiştir ve değişmez.
3- Net bir sonuç: Oyun bittiğinde kazanan ve kaybeden bellidir.
Satranç, futbol, borsa spekülasyonu, politik seçimler gibi alanlar sonlu oyunlara güzel örneklerdir. Bu tür oyunlarda stratejiler genellikle kısa vadeye odaklanır. Kazanan olabilmek için tüm kaynaklar en iyi şekilde kullanılmak zorundadır. Sonlu oyunlarda kaybeden tarafın devam etme şansı yoktur, sonuç kesindir ve geri dönüş mümkün değildir.
Sonsuz oyunlar ise belirli bir sonu olmayan, sabit kuralları bulunmayan ve temel amacın oyunu sürdürebilmek olduğu oyunlardır. Kazanan veya kaybeden yoktur. Amaç, oyunun içinde kalmak ve oyunun sürekliliğini sağlamaktır.
Sonsuz oyunun temel özellikleri:
1-Süreklilik: Oyun belirli bir noktada sona ermez, sürekli devam eder.
2- Değişen kurallar: Oyunun kuralları zamanla değişebilir. Bu nedenle oyuncular sürekli yeni stratejiler geliştirmek zorundadır.
3- Oyuncular değişebilir: Oyuna yeni katılımcılar dahil olabilir veya bazıları oyundan çıkabilir.
4- Amaç kazanmak değil, sürdürülebilirlik ve oyunda kalmaktır.
Sonsuz oyunlara iş dünyasından Apple, Google, Amazon gibi şirketlerin uzun vadeli stratejileri örnek verilebilir. Politikadan devletlerin varlığını sürdürebilmesi, jeopolitik alanda ise küresel güç mücadeleleri benzer şekilde değerlendirilebilir. Sonsuz oyunlar, sürekli öğrenme ve gelişmeyi içerir. Sonlu oyun zihniyeti kazanan ve kaybeden taraflar yaratırken, sonsuz oyun zihniyeti kaynakları sürekli bir arada tutmak ve etkin bir liderlik sergilemek üzerine kuruludur.
Oval Ofis’teki oyun: Sonlu vs Sonsuz
Cuma günü Oval Ofis’te yaşananlar tarafların oyun stratejilerinin ne kadar farklı olduğunu bir kez daha sergiledi. Trump ve Vance, Zelensky’e diplomasi tarihinde benzeri görülmemiş bir baskı uygulamasıyla bu görüşmenin yalnızca bir barış müzakeresi değil, aynı zamanda iki farklı dünya görüşünün çatışması olduğunu gözler önüne serdi.
Trump ve ekibi için mesele, Ukrayna savaşını belirli bir noktada kapatmak, masaya bir anlaşma koymak ve bunu bir başarı olarak sunmaktı—yani bir sonlu oyun oynuyorlardı. Ancak Zelensky için bu savaş, sadece bir ateşkesle bitmeyecek, Ukrayna’nın uzun vadeli varoluş mücadelesinin bir parçasıydı. Zelensky kafasında bir sonsuz oyun kurguluyordu.
ABD’nin şimdiye kadar yaptığı harcamaların karşılığını almak isteyen Trump ve Vance, barış anlaşmasının imzalanması karşılığında Ukrayna’nın yeraltı kaynakları üzerinde Amerikan çıkarlarını garanti altına almayı hedeflediler. Görüşmede, Ukrayna’nın madenleri ve ABD’nin ihtiyaç duyduğu nadir elementler üzerinden finansal bir denklemin kurulması açıkça gündeme getirildi.
Böylece savaşın sonucu sadece cephede değil, kaynakların kim tarafından kontrol edileceği üzerinden de şekillenmeye başladı. Trump’ın gözünde mesele, masadan bir kazanan olarak kalkmak ve ekonomik çıkarları garanti altına almakken, Zelenskiy için bu savaş, bir sonraki neslin kaderini belirleyen bir mücadeleydi. Oval Ofis’te sadece barış pazarlıkları değil, bir sonlu oyunun ve bir sonsuz oyunun çarpışması yaşanıyordu.
Bir yanda yalnızca kısa vadeli kazanımlara odaklanan ve jeopolitik dengeleri ve uzun vadeli güvenlik perspektifini yeterince göremeyen Trump ve Vance vardı. Trump’ın iş dünyasından gelen bir lider olması ve iş dünyasında çoğunlukla sonlu oyunların oynandığı gerçeği, bu tercihini açıklayabilir. Aynı zamanda yaklaşan seçim kampanyasının baskısı, liderleri genellikle kısa vadeli kazanımlara odaklanmaya iter.
ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı harcamaların içeride bir karşılık bulması gerektiği düşünüldüğünde, ekonomik çıkarların öncelikli hale gelmesi anlaşılabilir. Ancak Çin ve Rusya gibi rakip güçlerin ABD’nin küresel konumunu uzun vadede zayıflatabilecek stratejilerini göz ardı eden bu bakış açısı, Ukrayna’daki savaşın geleceğini dar bir ekonomik hesap üzerinden değerlendirmeye çalışıyordu.
Diğer yanda ise, mücadelesini sadece bugünü değil, Ukrayna’nın uzun vadeli varoluşunu garanti altına almak üzerine kuran Zelensky vardı. Bu iki farklı zihniyetin aynı masada bir uzlaşıya varması mümkün değildi çünkü Trump ve Vance bir sonlu oyun, Zelensky ise bir sonsuz oyun oynuyordu.
Liderler geleceği düşünmeli
Tüm bu gelişmeler, dünya liderlerinin zihniyetlerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor. Bu konuda daha önce yazdığım “İçimden Geldi Yazdım” makalem konuyu detayları ile ele almaktadır.
Özellikle otoriter yönetimlerin demokrasi ve insan haklarına yönelik artan tehditleri karşısında, liderlerin yalnızca bir sonraki seçimi kazanmayı değil, gelecekteki nesilleri düşünerek hareket etmesi hayati önem taşıyor. Tarihin gösterdiği üzere, yalnızca kısa vadeli kazançları hedefleyen liderler uzun vadede devletlerinin istikrarını tehlikeye atarlar.
Sonsuz oyun zihniyeti, sadece bugünü değil, geleceği de garanti altına almanın anahtarıdır. Küresel istikrar ve uzun vadeli refah, ancak liderlerin nesiller boyu sürecek kararları cesurca almasıyla mümkündür. Kısa vadeli kazanımlara odaklanan bir yaklaşım yerine, uzun vadeli istikrar ve sürdürülebilirlik üzerine kurulu bir “sonsuz oyun” stratejisi benimsemek, küresel dengeler ve global istikrar açısından kritik bir gereklilik haline gelmiştir.