Zeytinyağsız bir gün mü? Asla!

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Evde yalnızca zeytinyağı tüketince (tereyağı gerektiren yemeklerde tabii ki tereyağından vazgeçmeyerek) bu meyveye ilişkin her şeye ilgim açık oluyor… Geçtiğimiz günlerde Yudum ailesinin yeni ürünü Yudum Zeytinyağı ile ilgili bir toplantı için davet alınca, "tabii ki gelirim" dedim…

Konu, içinde zeytinyağlı 40 tarifin bulunduğu "Yudum Yudum Lezzet" kitabıydı. Sedef İybar tarafından derlenen, sanat, cemiyet, moda-tasarım, yemek, sağlık ve iş dünyasından pek çok ismin özel tariflerinin yer aldığı kitap, içinden seçilmiş bir mönü eşliğinde Park Şamdan'da tanıtıldı…

Yudum Gıda Genel Müdürü Emin Birsel yemek öncesi yaptığı konuşmada Yudum markası olarak temel amaçlarının tüketicilerin farklı ihtiyaçlarına ve damak tatlarına uygun olabilecek kaliteli ürün seçenekleri sunmak olduğunu belirtti. Birsel, şöyle devam etti:

"Yudum Zeytinyağı, Ege Bölgesi'nin verimli topraklarından gelen gurme lezzetler içeriyor. Tat, aroma ve koku bakımından uzman tadımcılar tarafından test edilerek ürettiğimiz Yudum Zeytinyağı ile yemekler, hafif, sağlıklı ve lezzetli."

Birsel'i dinlerken sızma, düşük asitli, harika rengiyle gözümü okşayan, döküldüğü yemeğe asalet katan zeytinyağının bulunduğu kaba ekmeğimi banıp kokusunun ve tadının keyfini - her sabah kahvaltısında yaptığım gibi - yeniden, yeniden yaşadım…

İzledim kadarıyla Türk insanı da zeytinyağının öneminin farkında. Farkında, çünkü kişi başına yılda tüketilen 800 gram zeytinyağı miktarı, son senelerde 2 litreye kadar ulaştı. Tabii ki Yunanistan'ın 21 litrelik miktarı yanında hayli az, ama önemli, gelecek için umut vaat eden bir gelişme… Ben, mini ailemde 20 litreyi çoktan aşmanın keyfini sürdüğümü de hemen belirtmek istiyorum…

Zeytinyağı üreten firmaların da ürün ve ambalaj çeşitliliği yönündeki yoğun çalışmaları, butik ürünleri, çıkardıkları veya destek oldukları kitaplar zeytinyağı sevgisinin hızla artacağını düşündürmeye başlayan etkenler arasında…

Hava ve suyun etkilerinden iyi korunmuş, sıkılırken ısı kullanılmamış, yani E vitamini öldürülmemiş, zedelenmemiş ve tercihen siyahlaşmadan sarı, yeşil, mor renk geçişindeki zeytinden elde edilen yağın en iyisi olduğu konusuda uzmanlar hemfikirler.

E vitamini yağda eriyen bir vitamin olduğu için suda çözülen vitaminlere kıyasla ısı, ışık gibi dış etkenlere daha dayanıklı. Ancak gıdaların ısıtılma, pişirme, dondurulma işlemleri sırasında etkisini kaybedebiliyor. Bu nedenle zeytinyağının üretim ve tüketim aşamalarında "soğukluk" (maksimum 30 derece) çok önemli ve zeytinyağının kalitesini belirleyen etkenler arasında…

Ben, aldığım sızma zeytinyağları ile evde yemekleri pişirdikten sonra, üzerlerine çiğ zeytinyağı da gezdiriyor, böylelikle bu kutsal meyvenin tam hakkını verdiğimi düşünüyorum…

Park Şamdan'ın mönüsü lezzetliydi. Ben, annemin  sonsuz uykusundan sonra ağzıma koyamadığım patlıcanlı pilavdan - harika yapardı - bir iki kaşık daha fazla aldım… Çocukluğumun, gençliğimin o güzel yaz günlerini anımsadım…

Bu arada dağıtılan basın bülteninden kitabın bir sosyal sorumluluk projesi yönü olduğunu da öğrendim… Yani, gelirinden Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı da yararlanacak…

Peki, zeytinyağı ve lezzet meraklıları kitabı nasıl edinebilecekler? Onu da hemen söyleyeyim Yudum'un www.yudum.com.tr sitesini ziyaret etmeleri yeterli. Ben, lezzet yolculuklarındaki olası duraklardan birisi olarak "Yudum Yudum Lezzet" kitabını kütüphaneme yerleştirdim, o günkü akşam yemeği mönümü de zeytinyağlı kabak çiçeği dolması ile süsledim…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar