Zenginler Ligi'nde bir yoksul
Şampiyonlar Ligi'nin bu hafta oynanacak diğer maçlarıyla çeyrek finalistler belli olacak. Geçen hafta oynanan maçlarla, Barcelona, Shaktar Donetsk, Schalke 04 ve Tottenham rakiplerini eleyerek, çeyrek finale yükseldiler. Bu haftanın maçları ise Manchester United - Marsilya, Bayern Münih - Inter, Chelsea - København ile Real Madrid - O.Lyon maçları…
Devler Ligi'nde Shaktar Donetsk ve København sürprizi
Devler liginde bu haliyle bile iki sürpriz var. Bu sürprizlerden ilki şüphesiz ki, hepimizin hocası nedeniyle çok yakından tanıdığı Shaktar Donetsk, bir diğer ise Barcelona, Rubin ve Panathinaikos'un bulunduğu gruptan 6 maçta topladığı 10 puanla gruptan çıkan bir Danimarka takımı København.
København'un bonservis bedelleri üzerinden toplam takım değeri yaklaşık 42 milyon euro. Toplam 194 milyon euroluk Danimarka liginin en başarılı ve en pahalı kulübü FC. København. Şu anda 11 takımlı Danimarka liginde 51 puanla da, en yakın rakiplerinden tam 18 puan ileride lider durumdalar.
København grubunda oynadığı 6 maçta 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyetle on puan toplayarak, Barcelona'nın hemen ardından ikinci olarak eleme turlarına çıkma başarısı gösterdi ve gruplar sonrası çeyrek final için Chelsea ile eşleşti. Kendi evinde Chelsea'ye 2-0 kaybetti. Bu hafta Londra'da Stamford Bridge'te Chelsea'ye karşı 2-0'lık naçın rövanşını oynayacaklar. Şansları neredeyse sıfıra yakın bu kulübün gösterdiği bu performans gerçekten taktire değer.
Çeribaşı (!) Lucescu'nun yoktan var ettiği bir takım: Shaktar Donetsk
Malumunuz üzere Mircea Lucescu ülkemizde giyimi, kuşamı nedeniyle bir kısım spor yazarı tarafından "çeribaşı" olarak nitelendirilmişti. Lucescu'ya atfedilen bu yakışıksız yakıştırmalar Mircea Lucescu'yu yolundan alıkoymadı. O Türkiye'de önce Galatasaray'ı, arkasından da Beşiktaş'ı şampiyon yaparak gitti. Ve ne ilginç ve ilahi tesadüftür ki, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda da son UEFA Kupası'nı kazanarak, bize bir ders daha verdi. Lucescu, sabırlı ve hoşgörülü yaklaşımı ile kurduğu mütevazı kadrolarla hem ülkemizde hem de Ukrayna Ligi'nde olağanüstü başarılara imza attı. Atmaya da devam ediyor.
2010-11 UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Arsenal, Braga ve Partizan'ın bulunduğu grupta 5 galibiyet ve bir mağlubiyetle, topladığı 15 puanla Arsenal'ın önünde gruptan lider olarak çıkan Lucescu'nun takımı Shaktar Donetsk harikalar yaratmaya devam ediyor. Çeyrek final öncesi 2.tur eleme maçlarında Roma'yı İtalya'da 3-2, kendi evi Donetsk'te de 3-0 ile geçen Shaktar Donetsk bize çok önemli dersler veriyor. Bu kadar düşük ve mütevazı bir bütçe ile bir takım Avrupa'da nasıl başarılı oluyor ve bunu istikrarlı olarak devam ettirebiliyor? İsterseniz bu sorularımıza yanıt vermeye çalışalım.
Kömür madencilerinin takımı
1936'da bir kömür madencisi Aleksei Stakhanov tarafından Stakhanovets adıyla kurulan ve daha sonra adı Shaktar olan kulübün kurucusu de çok ilginç bir isim.
1929'da yaşanılan büyük ekonomik kriz Sovyet Rusya'yı da etkilediğinde, Sovyet ekonomisini düzlüğe çıkartabilmek için arayışlara giden Stalin'e en büyük destek 1930'lu yıllarda Shaktar'ın kurucusu Aleksei Stakhanov tarafından gelmiş… Stakhanov, iktisatta kendi adıyla anılan bir ekonomik çalışma tarzı ve örgütlenme anlayışını da makro ekonomiye taşıyan bir madenci. Bu yaklaşım onun 1930'larda Sovyetler'de halk kahramanı ilan edilmesine kadar gitti. Bir kömür işçisi olan Stakhanov (1906-1977) 31 Ağustos 1935'te, beş saat kırk beş dakikada, kişisel hedefi olarak belirlenen miktarın on dört katı olan 102 ton kömür çıkararak dünya rekoru kırdı ve bu başarısı nedeniyle Time dergisine kapak oldu. İktisatta "Stakhanovculuk" olarak anılan bu yaklaşım; iktisatta, önceden saptanan çalışma hedeflerini aşan işçileri ödüllendirme, hedeflerin gerisinde kalanları ise cezalandırma temeline dayalı bir iş örgütlenmesini anlatır.
Bugün Lucescu'nun ekibinin arı gibi çalışan kadrosu, bir makine nizamında işleyen yapısı, rakibi bıktıran isabetli pas yüzdesi ve rakibine üstünlüğünü kabul ettiren oyun anlayışı ve kurgusuyla Shaktar, kapasitesinin sınırlarını zorlayarak, çok istediği UEFA Kupası'nı 2009 yılında Şükrü Saraçoğlu'nda havaya kaldırmıştı.
Kömür madencilerinin takımı Turuncu Devrim yaptı
1996 yılında Shaktar'ı satın alarak işe başlayan, Doğu Avrupa'nın 44 yaşındaki en zengin adamı Akhmetov, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra adeta bir devrim gerçekleştirdi. Altyapıya çok önem veren Akhmetov bugün görenlerin parmak ısıracağı 3000 kişilik bir futbol okulu, antrenman sahaları, altyapı tesisleri ve UEFA'nın elit statlar sınıfına giren bir stat inşa etti. 2002'de Ukrayna şampiyonluğuna ulaşan Akhmetov 2004 yılında da takımını futbol profesörü Lucescu'ya emanet etti. Lucescu oyun anlayışındaki sabır ve tahammülünü kulübe de egemen kılarken, son UEFA Kupası'nı da kazandırarak turuncu devrimi taçlandırmış oldu.
Lucescu ile atağa geçen Shaktar'ın takım değeri de 2004'ten sonra hızla büyümeye başladı. 2004'te yaklaşık 65 milyon euroluk bir takım değerine sahip Shaktar'ın bugünkü takım değeri 149 milyon euroya ulaşmış durumda. Toplam 526.5 milyon euroluk bir değere ulaşan Ukrayna Premier Ligi'nin en başarılı ve en pahalı takımı Shaktar Donetsk'in, en yakın rakibi Dinamo Kiev ile arasında tam 45 milyon euroluk bonservis değer farkı bulunuyor.
Lucescu ile Shaktar Donetsk kanatlandı!
2004-05 sezonunda Beşiktaş'tan ayrılarak Shaktar Donetsk'in başına geçen Lucescu ilk yıl Ukrayna Ligi'ni, Kupası'nı ve Süper Kupası'nı kazandı. Barcelona, Milan ve Celtic'in yer aldığı Şampiyonlar Ligi'nde grubu üçüncü tamamlayarak UEFA Kupası'nda yoluna devam etti. UEFA'da Schalke'yi eledikten sonra 3. tura çıkan Lucescu'lu Shaktar Donetsk o yıl 3. turda Hollanda'nın AZ Akmaar takımına yenilerek elendi.
2005-06 sezonunda ikinci kez Ukrayna Ligi'ni arka arkaya kazanan Lucescu'lu Shaktar o yıl Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde Inter'e yenilerek elendi. UEFA'da gruplardan çıkmasına karşın 2 turda Fransız Lille takımına elenerek Avrupa macerasını sonlandırdı.
2006-07 sezonunda Dinamo Kiev'in arkasından Ligi ikinci sırada tamamlayan Shaktar Donetsk o yıl Şampiyonlar Ligi 3. Ön elemelerinde Legia'yı eleyerek, gruplara kaldı. Valencia, Roma ve Olimpiyakos'un yer aldığı grupta topladığı altı puanla üçüncü olarak UEFA'ya devam etti. Fransız Nancy takımını eledikten sonra 3. Turda Sevilla2ya elenmekten kurtulamadı.
2007-08 sezonunda tekrar kendi liginde şampiyon olan Lucescu, Şampiyonlar Ligi2ne kaldı, ancak 6 puan toplamasına karşın grupta sonuncu olup, o yıl Avrupa macerasını erken tamamladı.
2008-09 sezonu Shaktar Donetsk için rüya gibi geçecek bir sezon oldu. Şampiyonluğu Dinamo Kiev'e kaptırmasına karşın, Şampiyonlar Ligi ön elemesini geçtikten sonra Barcelona, Basel ve Sporting Lizbon'un bulunduğu grupta mücadele etti. Grupta topladığı 9 puana karşın ancak gruptan üçüncü olarak UEFA'ya devam etti. UEFA'da o sene CSK Moskova, Marsilya, Dinamo Kiev'i eleyip finale yükseldi ve finalde de Alman Werder Bremen'i 2-1 yenerek ilk Avrupa kupasını kazanmış oldu.
2009-10 sezonunda da Ligi'ni şampiyon tamamlayan Lucescu'nun ekibi, Ukrayna Süper Kupası'nı kazandı. Ne var ki, o yıl şampiyonlar ligi ön elemesini geçemedi. UEFA'da gruplara kaldı. Gruptan çıkmasına karşın, 2.turda Fulham'a elendi.
2010-11 sezonunda ise henüz lig tamamlanmamasına karşın en yakın rakibi Dinamo Kiev'in 12 puan önünde şampiyonluğa gidiyor. Ve şimdi Şampiyonlar Ligi'nde yoluna devam ediyor.
Lucescu Shaktar Donetsk'e hem puan hem de para kazandırıyor
Geçen hafta Sabah Gazetesi'nde Lucescu devrimi adı altında güzel bir haber analiz yayımlandı. Bu analizden bazı verileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Gazetenin haberine göre, Lucescu 2004'ten bu yana Shaktar'ın başında tam 290 maça çıkmış. Bu maçlarda 198 galibiyet, 46 beraberlik ve 46 da mağlubiyet almış. Lucesculu Shaktar'ın maç kazanma yüzdesi yüzde 68'e ulaşmış.
Bu süreçte Lucescu oyuncu satışından kulübe tam 125 milyon euro para kazandırmış. Aynı dönemde ise transfere ayrılan bütçe 161 milyon euro civarında gerçekleşmiş. 31 milyon euroluk transfer açığı vermesine karşın, Lucescu ekibiyle kulübe Şampiyonlar Ligi ve UEFA performansıyla tam 95 milyon euro kazandırmış. Transferdeki eksi bakiyeyi çıkarttığımızda Shanktar Donetsk'in Lucescu ile geçen 6 sezonda net kazancı tam 64 milyon euro olmuş.
Bu süreçte Lucescu kulübe sadece para kazandırmakla kalmamış, aynı zamanda UEFA sıralamasında çok önemli rol oynayan takım ve ülke puanına da tam 87.610 puan kazandırarak, Avrupa'nın son altı yılda en fazla ülke ve takım puanı kazandıran ekibi olmuş. Bu dönemde bizim takımlarımızdan Fenerbahçe 50.510, Galatasaray 44.510, Beşiktaş ta 37.010 puan alabilmişler.
Sonuç
2004-2010 arası dört kez çalıştırdığı takımı Ukrayna Şampiyonu olan ve yine dört kez de Şampiyonlar Ligi'ne kalabilme başarısı gösteren ve bir kez de takımını çeyrek finale çıkartan bir Lucescu ve bu Lucescu'nun Ukrayna'ya kazandırdığı puanlar ve kulübün kasasına giren net 64 milyon euro… Bunlar sıradan şeyler olmasa gerek… Ama aynı Lucescu aynı koşullarda da Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkartmış, ertesi yıl da yine Galatasaray gruplardan çıkma başarısı göstermişti. O yıllarda büyük bir nakit sıkıntısı ve borç baskısı altında olan Galatasaray'ın Lucescu tarafından kurulan 16 milyon euroluk mutevazı takımı, kulübe iki senede tam 25 milyon euro Avrupa geliri getirebilmişti.
Bugün Lucescu'ya Ukrayna'da Akhmetov'un gösterdiği yaklaşım, bizde Özhan Canaydın ve Yıldırım Demirören tarafından ona ülkemizde gösterilseydi; Medyanın gazına gelip de "futbol bilmeyen" "çeribaşı" Lucescu kovulurcasına Türkiye'den gönderilmeseydi, acaba bizim takımlarımızdan birisi de Shaktar'ın Avrupa'da yaptıklarını yapabilir miydi, ne dersiniz?