Zengin ülkeler toprak tasarrufu yapıyor, biz ekilmedik bir karış toprak bırakmıyoruz
Science’de yayınlanan bir makaleye göre, “gelişmiş ülkeler yoksulların yok oluşunu ithal ediyor.” Zengin ülkelere sığır etinden kahveye her şey Brezilya, Türkiye, Mısır, Tunus gibi ülkelerden geliyor. Yoksul ülkeler tarım ihracatı yaptık diye sevinirken doğal kaynaklarını yok pahasına satıyor. Zengin ülkelerin kendi toprak ve kaynaklarını koruma hedefinin ekolojik bedelini yoksullar ödüyor.
Alex Wiebe, uydu görüntülerini kullanarak 190 ülkeden 15 bin endüstrideki para transferlerinin ormansızlaştırmayla alakasını inceledi. Princeton bilim insanları, ormansızlaştırma algoritmasıyla ormanda yaşayan yedi binden fazla kuş, memeli ve sürüngenin yaşamını ilintilendirdi. Analize göre, dünyanın en zengin 24 ülkesine ithal edilen gıda ve kereste gibi malların, küresel yaşam alanı azalmasının yüzde 13’ünden sorumlu olduğu ortaya çıktı. Cambridge Üniversitesi’nden Andrew Balmford’a göre, “yoksul ülkelerin kaynaklarında “biyoçeşitlilik sızıntısı” var.
Yoksul ülkelerde, zengin ülkelerden yüzde 60 daha fazla biyolojik çeşitlilik kaybı yaşanıyor. Tarımsal ticaret nedeniyle en çok Orta Amerika, Brezilya, Güneydoğu Asya, Madagaskar ve Batı Afrika’da biyoçeşitlilik kaybı ve ekolojik hasar yaşanıyor. Türkiye henüz bu listede olmasa da yanlış üretim stratejisiyle toprak/su/ enerji gibi kaynaklarımız baskı altında, üç kuruşa yaptığımız tarım ihracatına seviniyoruz.
Fas Kralı, “kuraklık var kurban kesmeyin”
Fas’ta kuraklık nedeniyle koyun sayısı yüzde 38 düştü, Kral 6. Muhammet “koyun sürülerinin azalmasını neden göstererek Faslılara kurbanda koyun kesmemeleri” çağrısında bulundu.
Google bitki tasarlıyor
Google’nin yan kuruluşu Heritable Agriculture, yapay zekâ çözümleri ile gen tanımlama, fenotip tahmini, genom düzenleme gibi konularda tarımda yeni bir yeşil devrimin kilidini açmaya çalışıyor. Google’nin veritabanındaki milyarlarca veri kullanılarak yapay zekâ aracılığıyla bitki genlerinin farklı kombinasyonları belirli toprak ve hava koşullarında nasıl performans gösterdiği, tat, besin içeriği ve fotosentez kapasitesi gibi pek çok konuda çalışma yürütülüyor.
Gen teknolojileri, henüz keşfedilmemiş pek çok yaban tür ve tropikal ürünlere yönelmiş durumda. Şirketin CEO’su Dr. Brad Zamf, “gen düzenlemeleriyle arpa, alg, nohut ve üzüm gibi ürünler gelecekte mısır ve buğdayın yerine geçebilecek potansiyele sahip” diyor.
Şeker ilaçları market harcamalarını düşürüyor
Yeni bir araştırmaya göre GLP-1 ilaçlarını kullanan tüketicilerin market harcamaları yüzde 6 düşüyor. ABD’li yetişkinlerin yüzde 14’ünün GLP-1 ilaçlarını kullandığını varsayarsak pazar kaybı devasa.
Türkiye’nin yetenek eksikliği
Dünya Bankası 2025 Küresel Riskler Raporu’na göre, Türkiye’yi bekleyen risklerden biri; “yetenek eksikliği.” Türkiye’de her 4 liseliden biri, toplamda 1 milyon 848 bin kişi meslek lisesinde okuyor, mezunların yüzde 90’dan fazlası o mesleği tercih etmiyor. Master Şeflerde arzı endam eden gençler gerçek dünyada fırına uğramıyor. Memleketimin helikopter ebeveynleri “üniversite mezunu çocuğumu üç kuruşa başkasının yanında mı çalıştıracağım deyip “ev gençlerini” çoğaltıyor. Üniversitelerin yüzde 80’i lise düzeyinde olsa da herkes kendini ODTÜ, Boğaziçili sanıyor. Sanayiler eleman açlığıyla kurumak üzere.
Paketli ürünlerin sadece yüzde 5’i sağlıklı
FDA’ın yeni “sağlıklı ürün etiketleme” düzenlemesine göre sağlıklı olduğunu düşündüğümüz doymuş yağ oranı, sodyum ve şeker oranı yüksek yoğurt, bazı ekmek, kuruyemiş, yağlı tohumlar gibi pek çok ürün sağlıklı olarak etiketlenemeyecek. FDA’a göre paketli ürünlerin sadece yüzde 5’i sağlıklı. Sağlıklı etiketi kullanabilmek için gıda şirketleri ürünlerini yeniden formüle etmek zorunda, gereken bütçe 403 milyon dolar. gıda mühendisleri iş başına.
Gıda bilimci ve teknolojiste ihtiyaç var
Ezcümle, İngiltere “Ulusal Çıraklık Haftasını” kutlayıp endüstrilerin geleceğini doyururken, küresel gıda endüstrisi kendini mühendislikle geleceğe ve rekabete hazırlarken, krallar kurban kesmeyin/kaynakları harcamayın derken, gıda endüstrisinin yenilikçi gıda mühendislerine ihtiyacı varken yoksul ülkeler hala üç kuruşa tarım ihracatı yaptık diye seviniyor. Niye dünya markamız yok, ihracat birim değerimiz neden düşük, memleketin yeteneklerini neden mühendislikle taçlandıramıyoruz, niye açlık sınırında yaşıyoruz diye sormuyoruz.