Zayıf dolar, düşük faiz, güçlü gelişmekte olan piyasalar nakaratına devam…

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI [email protected]

Küresel risk iştahındaki düzelme sürüyor. Enflasyondaki düşüşün geçici olmadığına yönelik endişelerin öne çıktığı FOMC tutanakları sonrası dolar zayıflarken, ABD tahvilleri değer kazandı. Büyümenin güçlenmesine rağmen enflasyonun düşük kaldığı olumlu konjonktürde hisse senedi piyasaları yükselmeye devam ediyor. Kuzey Kore gerginliği, Katalan ve Kuzey Irak referandumları gibi risklere rağmen hisse piyasalarındaki yükselişin devam etmesinde genele yaygın küresel büyümenin ve şirket karlarının güçlenmeye devam etmesi etkili oluyor.

Brooking Enstitüsü hesaplamaları dünya ekonomisinin son beş yılda gördüğü en güçlü büyüme döngüsünün yaşadığına işaret ediyor. Geçen hafta yayınlanan Dünya Ekonomisinin Görünümü raporunda durum farklı değil. IMF iktisatçıları 2017 ve 2018 dünya ekonomisi ve özellikle Türkiye büyüme tahminlerini yukarı yönlü güncelledi. Küresel büyümenin hızlandığı ve şirket karlarının artmaya devam ettiği mevcut konjonktür gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahını besliyor. EPFR Global verisine göre 15 Ekim haftasında gelişmekte olan hisse fonlarına giren para 6.6 milyar dolar ile yeni bir rekor kırdı.

Kuzey Kore ve Katalan jeopolitik şoklarına rağmen MSCI gelişmekte olan hisseler endeksi Ekim başından beri yüzde 3,9 yükselerek ABD ve Avrupa borsalarını 3 yüzde puana yakın yendi. Büyümenin güçlü değerlemelerin görece cazip olması gelişmekte olan piyasaları destekledi. Almanya ile yaşanan gerginlik ve ABD vize krizi nedeniyle Türkiye piyasaları Eylül sonundan beri gelişmekte olan piyasalardaki son yükseliş dalgasından yararlanamadı. Son üç ayda gelişmekte olan piyasalardaki yüzde 6 yükselişe karşın MSCI Türkiye yüzde 5’e yakın geriledi. Ekonomik büyümenin ve şirket karlarının güçlü olduğu dönemde yaşanan satışlar nedeniyle Türkiye hisselerinin fiyat kazanç olarak dünyaya ıskontosu yüzde 41 ile 15 Temmuz darbesi sonrası gördüğü en yüksek seviyelere yaklaştı. Türkiye’nin dünya piyasalarından negatif ayrışması uzun süre devam edemez. Jeopolitik riskler ve dış politikadaki gelgitler nedeniyle kısa vadede dünyanın gerisinde kalmaya devam edebiliriz. Ancak paranın bol, ucuz varlığın kıt olduğu bir konjonktürde Türkiye’nin risk primi uzun süre bu kadar yüksek kalamaz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019