Zarrab konusu gündeme oturunca, çok farklı iddialar gündeme geldi...
Son günlerde Zarrab davası hem hukuki hem siyasi açıdan gündemimize oturdu. Zarrab’ın ceza indirimi alabilmek için baskılar karşısında “itirafçı oldu” haberleri ABD ile ilişkileri gerdi.
Amerika’da tutuklanan Zarrab ve Halk Bankası Genel Müdür yardımcısı Hakan Atila’nın duruşmalarının gündeme gelmesi bu konuya ilgiyi Türkiye’de de artırdı. İzlediğimde şu iddiualar ve gelişmelerle karşılaştım.
Geçen hafta Zarrab’ın avukatı müvekkiliyle 5 gündür görüşemediğini açıklayınca, Türkiye’den Amerika’ya Zarrab için“- Vatandaşımızın sağlığından şüpheleniyoruz” notası verildi. İlk nota cevapsız kalınca ikincisi gönderrildi ve “sağlklıdır”yanıtı alındı.
Zarrab’ın 5 günlük kayıplığı sonrası, hapishaneden özel bir bölüme geçerek itrafçı olarak pazarlık yaptığı konusu gündeme geldi. Bu konuda haberler artınca bir yandan Türkiye’de tv tartışmalarında yeralan bazı hukukçular Amerika’lıların Türkiye’de Adalet Bakanlığından belge istemek yerine, Fetöcülerin dinlemeleri ve belgeleriyle Zarrab’ın itirafçılığa zorlandığını, bunun hukuki değerinin olmadığını iddia ettiler.Bunun yanı sıra bir başka gelişmede Amerika’da tutuklu olan Halkbank genel müdür yardımcısı Hakan Atila’ya da itirafçı olması yolunda baskı yapıldığı iddiasıydı.
Bir başka gelişme de Adalet bakanlığının ve Anap sözcülerinin sürekli “vatandaşımız” diyerek korudukları Zarrab konusunda AK partili milletvekili Mehmet Metiner’in , Rıza Zarrab’ın baskı ile itirafçı yapılarak, “Türkiye’nin siyasi operasyona tabi tutulacağının belli olduğunu” öne sürdüğü, yeni ve farklı yaklaşımı oldu.
Geçen Perşembe günü yayınlanan, “Bankaların birleşme, devir bölünme ve hisse değişimi hakındaki yönetmelikte, değişiklik yapılmasına dair” yayınlanan BDDK yönetmeliği finans çevrelerindede Halkbank’la ilgili olarak görülerek, Zarrab davası Halkbanka gelebilecek ceza karşısında bazı varlıklerının Emlakbank’a devri için BDDK böyle bir yönetmelik hazırladı, iddiaları gündeme geldi.
Bu konu medyada haber olunca BDDK başkanı Mehmet Ali Akben, ”Düzenleme Halkbank’ın Emlak Bankasına devri gibi bir çalışma değil. Son dönemde yeni tiucaret kanununa uyum için yapıldı “ açıklaması ile iddaları reddetti.
Buna rağmen devir söylemleri sürdüğü için önemli bir bankacı dostuma sordum.”BDDK’ın bugünden böyle bir şey olacak demesini beklemek doğru olmazdı. Ama yönetmelik değişikliğinin zamanlaması bunu düşündürdü, İlerde davanın seyrine göre, Halkbank’la ilgili devir kararı alınacaksa en doğru adres, Emlakbank, canlı bir kamu bankası, ama çok fazla işlevi yok.Eğer mahkeme sefaatinde Halkbank’ın devri düşünülürse en doğru adres Emlak olacaktır. Zarrab’ın işlemleri dolar üzerinden olmasaydı, Amerika bu kadar bu işin üzerine gitmeyebilirdi. Ama işlemler dolar bazlı olduğu için Halkbankasına ceza vermeye çalışacaklardır” değerlerdirmesini yaptı.
Bekleyelim görelim. Zarrab ve Hakan Atilla ceza indirimi için itirafçı olacaklar mı? İtrafçı olurlarsa ne açıklamalarda bulunacaklar, kimleri zan altında bırakan suçlamalar yapacaklar? Bu suçlamalarına ait somut deliller ortaya koyabilecekler mi? Önümüzdeki günlerde böyle birçok soruya yanıt arayan haberlerle karşılaşacağız.
Ama itirafçı olmaları halinde dava kısa sürede tamamlanacağı için, birçok sorunun yanıtını Aralık sonunda , bilekmediniz Ocak’ta öğrenmiş olacağız...