Zarar, ziyan ve tazminatların gider yazılma şartlar

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ [email protected]

Bilindiği gibi, ticari faaliyeti bulunan gelir vergisi mükelleflerinin safi ticari kazancının belirlenmesinde indirilecek giderler Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK) 40’ıncı maddesinde, indirilmesi kabul edilmeyen giderler 41'inci maddesinde hükme bağlanmıştır. 40'ıncı maddenin, 3 no.lu bendinde ‘’işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar’’ın safi kazancın hesabında gider yazılması kabul edilmiştir. Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK) 6.ncı maddesinde’’ safi kurum kazancının tespitinde GVK'nın ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır. Zirai faaliyetle uğraşan kurumların bu faaliyetlerinden doğan kazançlarının tespitinde GVK'nın 59'uncu maddesinin son fıkra hükmü de dikkate alınır.” hükmü getirilmiştir. Bu gün yazımızda zarar ziyan ve tazminatların gider yazılması ile ilgili hususları ele alacağız.

Zarar, ziyan ve tazminatların gider yazılma şartları
Yukarıda belirtilen hükümlere göre zarar, ziyan ve tazminatların safi ticari kazancın hesabında yada safi kurum kazancının hesabında gider olarak dikkate alınabilmesi için:
 - İşle ilgili olması,
 - Bir kanun hükmü, mukavelename veya ilama bağlı bulunması, 
- ödenmiş olması,gerekir.

Bu konuda, ayrıca aşağıdaki açıklamalarda göz önünde tutulmalıdır.

a) İşletme bünyesinden ödenen zarar, ziyan ve tazminatın, gider kaydı için, ödememin ticari faaliyetin normal icaplarına uygun olması gerekir.. Aksi halde, ödeme kanun hükmü, mukavele veya ilâma müstenit olarak da yapılsa, masraf yazılamaz. Tazminat ödenmesini gerektiren muamele, ticari işletme ile ilgili olmakla beraber, ticari faaliyetin normal icapları ile ilgili olmalıdır.
b) Ayrıca, tazminat veya zarar ziyan ödemesinin işletme sahibinin kusuru, özellikle, kamu düzenine aykırı fiilleri dolayısı ile yapıldığında masraf kaydı suretiyle kısmen, bu düzeni korumakla görevli devlete intikal ettirilmiş olur ki bu durum kabul edilemez. Vergi İdaresi'nin açıkladığı görüşleri de bu yöndedir.
c) Borçlar Kanunu’nun istihdam edenlerin kusursuz mesuliyetini öngören hükümleri
çerçevesinde sorumlu sayılarak ödeme zorunda kaldığı zarar, ziyan ve
tazminatlar, buna neden olan fiilin doğmaması için işletme sahibince kendisine düşen gerekli bütün tedbirlerin alınmış olması şartı ile masraf yazılabilir. İdarenin ve yargının görüşleri de bu yöndedir.
d) Masraf kaydı ile ilgili bir diğer şart; zarar, ziyan veya tazminatın bir mukavelenameye, kanun hükmüne veya ilâma dayanılarak ödenmesidir. Burada ödemeden kastedilen fiilen ödemenin yapılmış olmasıdır; miktar olarak kesinleşmiş olması yeterli değildir. Gider kaydı ödemenin gerçekleştirildiği yılda yapılır.

Ancak, sulh yolu ile ödenen tazminatlar, masraf yazılamaz. Danıştay Dördüncü Dairesi'nin bir kararında, sulh yolu ile ödenen tazminatın masraf kaydı kabul edilmemiştir.

Şunu da belirtelim ki zarar, ziyan veya tazminatın mukaveleye dayanarak ödendiği gerekçesi masraf yazılabilmesi için, işin başlangıcında yapılan mukavelelerde öngörülmüş olması gereklidir.

Kusur ve cezai şart olarak yapılan ödemeler
GVK’nın 41'inci madde 6 no.lu bendinde “Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (sözleşmelerde cezai şart olarak ön görülen tazminatlar cezai mahiyette tazminat sayılmaz” denilerek teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatların gider yazılmayacağı belirtilmiştir.

Ancak, sözleşmelerde cezai şart olarak tespit edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat değildir. Her hal ve takdirde ticari kazancın veya kurum kazancının tespitinde gider yazılabilir.

Özellikli bazı durumlar
Zarar ziyan ve tazminatlarla ilgili olarak yapılan bazı tür ödemeler özellik arz etmektedir. İş akdinin feshi nedeniyle işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı, iş kazası nedeniyle çalışana ödenen tazminat, yurt dışındaki kişi ve kurumlara ödenen tazminatlar örnek olarak verilebilir. Bu hususlar aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Kıdem tazminatı

İş Kanunu’na göre işten çıkarılan bir işçiye fiilen ödenmiş olan kıdem tazminatı gider yazılabilir. Çalışana ödenecek tazminat miktarı belli olsa bile ancak fiilen ödendiği tarihte gider yazılabilir. Ayrılan kıdem tazminatı karşılığı gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınamaz.

İş kazası sonucu ödenen tazminatlar

İş verenin kusur derecesine bağlı olarak, kısmen veya tamamen gider yazılabilir. Mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen tazminat tutarından, şirketin kusurlu olmadığı orana isabet eden kısmı gider yazılabilir. Kusura tekabül eden kısım gider olarak kabul edilmez.

Çalışanların hatası nedeniyle üçüncü kişilere yapılan tazminatlar

Çalışanların hatası nedeniyle üçüncü kişilere yapılan tazminat ödemelerinin gider yazılabilmesi için bu ödemelere neden olan fiilin işlenmesinde işverenin kusuru olmaması, sorumluluğun gerektirdiği önlemlerin alınmış olması gerekir.

Yurt dışı kurumlara ödenen zarar ziyan ve tazminatlar

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu kişi ve kurumlarla yaptıkları ithalat veya ihracat işlemlerine ilişkin olarak sözleşmeler çerçevesinde, zarar, ziyan ve tazminat ödemeleri söz konusu olabilir. Bu tazminat ödemelerinin, yurt içindeki ödemelerden farklı bir özelliği bulunmamaktadır. Bununla beraber, ödemelerin güvenilir bir şekilde belgelendirilmesi uygun olur. Yurt dışı ödemelerin, vergi incelemelerinde kontrol imkanı sınırlı olduğundan bu ödemelere şüpheyle bakılabilir. Tazminata konu olabilecek mukavelelerin her iki ülkenin hukuk kurallarınca tartışmasız bir şekilde geçerli olan resmi şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmesi yararlı olur. 

Yurt dışındaki kişilere tazminat yabancı mahkeme veya tahkim kurulu kararı uyarınca ödenecekse gider yazılabilmesi için, Türkiye’de mahkemeden tenfiz kararı alınmasına ihtiyaç vardır. Türkiye ile tazminat ödenecek kişinin mukimi olduğu ülkeler arasında akdedilmiş olan hukuki ve ticari adli yardımlaşma anlaşmaları göz önünde tutulmalıdır.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Aramalı vergi incelemesi 26 Eylül 2019