Zamanı yönetmek hayatı yönetmektir
“Hepimiz kaybettiğimiz ya da ulaşamadığımız
her şey için zamanı suçlarız.
Oysa unutma ki, zaman
konuşacak olsa, hepimiz utanırız.”
Lev Nikolayeviç Tolstoy
Zamanımızı, düşündüğümüzden daha çok oranda kontrol altına alabiliriz. Yeter ki isteyelim. Günümüzde birçok kişinin yaşamındaki önemli konular, önemsiz olaylar tarafından rehin alınıyor. Hayatımızın yaklaşık olarak yüzde 35’ini uyuyarak, bir o kadarını hatta daha fazlasını da çalışarak geçiriyoruz. Trafikte geçen zamanları da hesapladığımızda, özel yaşamımız için kalan süre ortada. Her ne kadar zor gibi gözükse de, zamanımızı iyi bir şekilde planladığımızda, kontrol edebileceğimiz konular konusunda konfor alanımızdan çıktığımızda, harekete geçtiğimizde hayatımızı daha iyi yönetiyoruz ve stres seviyemizde de azalma meydana geliyor.
Zaman yönetimi konusunda başlıca yanılgılar; gelecekte daha çok zamanın olacağına inanmak ve zamanın giderek birikeceğine yönelik olan yanlış düşüncelerdir. Oysa her gün 1440 dakikalık zaman, hesabımıza yatar, biz bu süreyi verimli kullanalım ya da kullanmayalım, günün sonunda bu süre biter. Günümüzde iletişim kurduğumuz herkes, bana zaman ayır diyor, böyle bir dünyada yaşıyoruz. Gün içinde ortaya çıkan gereksiz bölünmeler, aşırı sosyal medya kullanımı, kötü iletişim, yanlış tutumlar ve öz disiplin konusundaki yetersizlikler en meşhur zaman hırsızları arasında yer alıyor. Bunların üstesinden gelmek için; farkında olmalıyız ve kendimizi iyi yönetmeliyiz.
Zaman yönetimi konusunda başarılı olmak için şüphesiz ki, planlama yapmak önemli olan maddelerin başında geliyor. Yıllardır şirketlerde eğitim veriyorum, katılımcılar arasında günlük ajanda kullanan çok az kişiye rastladım. Yaşayan bireyin mutlaka bir ajandasının olması gerekir, çünkü şüphesiz ki, planlama olmadan zamanı iyi bir şekilde yönetmemiz olanaksız olacaktır. Bu konuda ise, yaygın bahaneler arasında; plan yapmaya vaktim yok, neler yapmam gerektiğini zaten biliyorum, -herşey kafamda var- uzun iş listesi olduğunda stres yapıyorum vb. düşünceler oluyor. Oysa günlük planlama yapmak odaklanmayı önemli ölçüde artırıyor ve her yapılan iş sonrası, yapılacaklar listesine bir işaret koymak, bireyi motive ediyor.
Eğitimlerimde sık bahsettiğim “konfor alanından çıkamamak’’ konusu da zaman yönetimine karşı savaşan başlıca virüslerden biri. Birçok kişi, değişim korkusu ve kendini görünmez duvarlar arasında kalmış hissettiğinden dolayı konfor alanından çıkmakta zorlanıyor. Aslında konfor alanının içinde ataletten başka hiçbir şey yok ama insan olarak çoğu zaman adeta elde edebileceğimizden azını kabul etmeye şartlanmış gibi yaşıyoruz. Geçmişte gerçekleşen tüm üstün başarılar, konfor alanından çıkan kişiler tarafından elde edilmiştir.
Zaman yönetiminde başarılı olabilmek için yapılması gereken bazı maddeleri hatırlatmak istedim:
- Erken kalkmak
Ben erken kalkmanın büyüsüne inanan kişilerden biriyim. Tabii ki erken kalkmak için erken yatmak gerekiyor. Ve sabah saatlerinde beynimiz çok daha berrak bir şekilde işliyor. Normal zamandan bir-iki saat önce uyanmak, dua etmek/meditasyon yapmak ve günü planlamak yaşamda bize çok şey katıyor. Sizi temin ederim, bir yıl içinde hayatınız değişir.
- Plan yapmak
Yapılacak işleri öncelik sıralamasına koymak. Öncelik sırası konularını A, B, C diye adlandırabiliriz. Sonra onlara numaralar verebiliriz. Örnek olarak, A1’de çok önemli bir toplantı planı varsa, B1’de ofis düzeni, C1’de spor vb. olabilir.
- Erteleme yapmamak
Bu konuda slogan, ‘’işi hemen yap ve doğru yap’’ olmalıdır. Erteleme yapmak bizi yavaşlatıyor ve konfor alanı sınırları içinde bırakıyor.
- Hayır demeyi öğrenmek
Gün içinde gereksiz görüşmelerden ve isteklerden uzak durmak. Günümüzde maalesef bazı kişiler “aşırı empati’’ duygusu altında eziliyor. Bu sebepten insanları kırmadan hayır demeyi öğrenmemiz gerekiyor.
- Sosyal medyadan/TV’den uzaklaşmak
Türkiye’de yetişkin insanların sosyal medya kullanımı ortalaması günlük 2-3 saat civarında ve bir o kadar da televizyon izleme oranı var. Bunun yarısını dahi kıssak verimliliğimiz önemli ölçüde artacaktır. Mümkünse işte veya evde telefonu göremeyeceğimiz bir yere koymak işimize yarayabilir. Ve sadece sosyal medyanın güzelliklerinden yararlanmak bize fayda sağlayabilir. (kişisel gelişim vb. sayfalar)
- Bırak diğer güne kalsın
Yapılacaklar listesindeki maddeler her zaman bitmeyebilir. Unutmayalım ki, bu dünyaya veda ettiğimizde de yapılacaklar listemiz hep dolu olacak. Bu sebepten gerekiyorsa -işin tabii ki öncelik durumuna göre- bazı maddeler diğer güne kalabilir.
- Temel değerler
Hedeflerimizi belirlerken temel değerler üzerine oturtmak çok önemli bir detaydır. Bu konuya neredeyse tüm yazılarımda ve eğitimlerimde değinmek istiyorum. Çünkü temel değerler olmadan belirlenmiş hedefler ne bireyleri ne de şirketleri tatmin ediyor. Ve temel değerler aynı zamanda kendimize karşı iyi duygular hissetmemizi sağlıyor ve bu aşamada üretkenliğimiz de önemli ölçüde yükseliyor.
Evet, zamanımızı iyi bir şekilde yönettiğimizde hayatımızı da yönetiyoruz...