”Zaman” her zaman sorunumuzdur
Özellikle işyeri yöneticilerinin "zaman fukaralığından" yakınmalarını hiç bir zaman anlayabilmiş değilim. Kimseyi gücendirmek ve kızdırmak istemem, maksadını aşan söz söylemenin "erdem" olmadığını da bilirim ama zaman fukaralığından yakınanların "eksikli" bir yanlarının olduğunu her zaman düşünmüşümdür.
Almanca dilinin büyük ustası Goethe'nin sizlerle paylaşacağım dizelerinde anlattığı "zaman ihtiyacını" bildiğim halde, zaman fukaralığını bir beceri eksikliği olarak değerlendirmeden yana duruyorum:
"Yaşamaya zaman ayırın, zira zaman bunun için yaratılmıştır.
Çalışmaya zaman ayırın, başarının bedeli budur.
Düşünmeye zaman ayırın, güçlü olmanın kaynağı budur.
Çevrenize nazik davranmaya zaman ayırın, mutluluğa giden yol budur.
Çevrenize bakmaya zaman ayırın, günler bencilliğinize yetmeyecek kadar kısadır.
Gülmeye zaman ayırın, ruhunuzun müziği budur.
Çocuklarınızla oynamaya zaman ayırın, zevklerin en büyüğüdür.
Terbiyeli olmaya zaman ayırın, insan olmanın simgesi budur."
"Yaşamaya, çalışmaya, düşünmeye, çevremize nazik davranmaya, çevremizle ilgili olmaya, gülmeye, çocuklarımızla oynamaya ve terbiyeli olmaya zaman ayırmalarını istediğimiz insanların 'zaman fukaralığı' yakınmasını 'eksiklik' olarak değerlendirmeniz haksızlık olmaz mı?"
Topluluklara seslenirken, "…söylediklerime katılmayabilirsiniz ama, beni anlamaya çalışın" derim. Bu ilkeye sizlere bir kez daha anımsatıyor ve diyorum ki:
Kendinize güveniniz varsa, yapacağınız işleri "paylaşmasını" biliyorsanız; asla zaman fukaralığı sizin semtinize uğramaz.
Çalıştığınız insanları iyi seçiyor; inisiyatif kullanmalarına izin veriyor; her şeyi gözetim ve denetim altında tutma özgüven eksikliği tuzağına yakalanmıyorsanız; zaman fukaralığı sizin bulunduğunuz ortamda yaşama şansı bulamaz.
Bir işin nasıl yapılması gerektiğine kafa yoruyor; sizi sonuca götürecek yol ve yöntemleri arıyorsanız; dil torbanızda, zaman fukaralığı, diye bir kavram yer alamaz.
"Bindiğim at benden akıllı olmasın" mantığından uzak, gerçekten akıllı ve yetenekli insanlarla çalışma özgüveniniz varsa, bildiğiniz her şeyi birlikte çalıştığınız insanlara öğreten, ertesi gün öğretecek yeni bir şeyler bulabilen "usta" donanımına sahipseniz, zaman fukaralığı yakınlarınızda çadır kuramaz.
Zamanın;
• Eşi, benzeri olmayan bir kaynak olduğunu,
• Para gibi toplanamadığını,
• Hammadde gibi depolanamadığını,
• Durdurup yeniden başlatmanın olanaksızlığını,
• Yerine başka bir şey konamayacağını,
• Tek boyutlu olduğunu,
• Geriye çevrilemediğini
• Hep aynı hızda ilerlediğini,
• Bütün insanların eşit biçimde sahip olduğu kaynak olduğunu vb. özelliklerini bilerek işinizi yaparsınız, zaman fukaralığının tuzağına yakalanmazsanız.
İşin sırrı, "zaman yönetiminin" bilmekte saklı, kendi eksiğimizin yarattığı boşluklardan yakınmada değil….