Zaman dediğin kaypak şey

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Üretici dostumuzun elinde bir akreditif, yüzünde mutsuz bir ifade ve “Ben bu işe nereden soyundum” anlamındaki mırıldanmalar.

Pazarlık yapılmış, bağlantı tamam, proforma verilmiş ve alıcı akreditifi açmış. İmalat sürerken ortaya çıkan aksilikler teslimat süresinin geçmesine neden olmuş. Müşteri ile ilişkileri germemek için gecikmenin haber verilmemesi de akreditifteki yükleme süresinin aşılmasına neden olunca iş berbat bir hale gelmiş. Müşteri malını beklerken, imalatçı parasını alamama endişesi ile yükleme yapmamış. 

Üretici arkadaşımızdan detayları alıp, kızgın müşterinin söyleyeceklerini göğüsleme cesaretiyle telefona sarılıp olayı çözmeye çalıştık. Şans üreticiden olsa gerek ki alıcı, akreditifin uzatılmasını kabul edip yüklemenin yapılmasına imkan tanıdı da iş oluruna yöneldi. 
Bir başka olayda da uçakla yapılacak olan sevkiyatta ambalaj biraz büyük kaçtığı için kargo kapağından giremediğinden yükleme zamanında yapılamamış ve gecikmeye girilmiş.
Her iki olayda da gerek üretim gerekse taşıma organizasyonunun zamanında yapılmaması işleri olumsuz yöne çevirmiş. Bunlar bağlantısı yapılmış işlerdeki gecikmelerin sonucu. Bir de yine zamanı iyi kullanamamak yüzünden bağlanamayan işler var.

Bir hayli masraf yapılarak gidilen fuardan, bir paket müşteri kartvizitiyle dönülmüş. Asistana verilen kısa bir teşekkür metninin herkese gönderilmesi ile ilk hareket yapılmış ancak hareket orada kalmış. Bekleyip biriken gündelik işlerin başı sarmasıyla ziyaretçilerden alınan bilgiler çerçevesinde yapılması gerekenler, bir sonraki hafta yapılacak işler programına bırakılmış.
Önemli olan notlar için cevaplar hazırlanıp olası müşterilerle iletişim kurulduğunda “Sizden olduğu gibi diğer firmalardan da teklif istemiştik, zamanında iletişim kuran başka bir firma ile bağlantı yaptık” diyen bir cevap alınmış.

Pahalıya mal olan yurt dışı seyahatte, randevu alınan müşteriye gidildiğinde, müşteri ile görüşmek yerine, asistana bırakılan “Randevunuza bir saate yakın geciktiniz, programımızın dolu olması nedeniyle görüşme yapamayacağız” mesajı ile karşılaşmak üzücü olmuştur herhalde.
E-posta ile gelen taleplere geç verilen cevaplar yüzünden kaçan işleri hatırlayan okurlarımızın sıkıntılı yüz ifadelerini görür gibiyim.

Zaman, hayatımızda yerine konulması mümkün olmayan tek unsur. Onu ancak etkin kullanabilirsek kayıpları en aza indirebiliriz. Oysa genelde bizler, işleri akışına bırakıp, acil, önemli, ertelenebilir, önemsiz gibi ayrımları yapmaksızın, rüzgarın esintisine göre hareket etmeyi yeğliyoruz.
Davranışlarımızı zamana göre ayarlamamız gerekiyor. Jason Jennings’in kitabına verdiği adı hatırlamakta fayda var “Büyük Balık Küçük Balığı Değil, Hızlı Balık Yavaş Balığı Yutar."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019