Zaman artık daha hızlı akıyor, peki biz yetişebiliyor muyuz?

İzel BATU
İzel BATU Farklı Bak Farklı Gör [email protected]

Küresel ekonomiler hızla değişiyor. Teknolojiden iklime, ticaretten iş gü­cüne kadar her alanda devasa dönüşümler yaşanıyor.

Artık yöneticiler için karar alma süreç­leri eskiye kıyasla çok daha zor ve karma­şık. Ancak asıl sorun bu değil.

Asıl soru şu:

Bizler, bu hızla akıp giden dünyaya ayak uydurabiliyor muyuz?

Değişen dinamiklere ne kadar adapte olabiliyoruz?

İşte burada stratejik liderlik devreye gi­riyor. Yöneticiler, sadece bugünün değil, yarının risklerini de bugünden görebilme yeteneğine sahip olmalı.

Ancak bununla da sınırlı kalmamalı ay­nı zamanda cesur kararlar alıp hızla uy­gulamaya koyabilmeli. Geçmişin ağır, bü­rokratik yapılarını geride bırakamayan şirketler, ne yazık ki geleceğin rekabet or­tamında ayakta kalamayacak.

Dünyanın en önde gelen stratejistlerin­den biri olan Michael Porter, “Strateji, ya­pılan seçimlerin toplamıdır” der. Bugün, teknoloji, iklim, ticaret ve iş gücü gibi kü­resel mega trendler karşısında yöneticile­rin stratejik seçimleri hiç olmadığı kadar kritik. Şirketlerin, bu devasa trendlerin rüzgarını arkalarına alıp, riskleri avantaja çevirme fırsatları var. Ancak, bu fırsatlar harekete geçmeyenler için tehlikeye dö­nüşebilir.

Yöneticilere stratejik öneriler

Türkiye’deki yöneticiler için de durum çok farklı değil. Teknolojinin hızla ilerle­diği, iklim değişikliğinin kaçınılmaz bir tehdit oluşturduğu ve iş gücünün beklen­tilerinin tamamen farklılaştığı bir dünya­da yaşıyoruz.

Örneğin, dijitalleşmenin getirdiği fır­satlar büyük olsa da siber güvenlik tehdit­leri gibi riskler de kapıda bekliyor.

Ayrıca genç iş gücünün değişen taleple­ri, iş yerinde esneklik ve anlam arayışı gibi konular da yöneticilerin hızla çözüm bul­ması gereken meseleler arasında.

Peki, tüm bu değişim rüzgarları karşı­sında nasıl ayakta kalacağız?

Türkiye’deki yöneticiler için birkaç te­mel stratejik öneri:

Hızlı karar alma ve uygulama yete­neği: Karar alma süreçlerini hızlandır­mak ve uygulamaya geçişte çevik olmak, gelecekte başarıyı belirleyecek en önemli faktörlerden biri.

Teknoloji ve yenilikçiliğe yatırım: Dijitalleşme sadece bir tercih değil, hayat­ta kalma meselesi. Ancak sadece teknolo­jiye yatırım yapmak yetmez, bu teknoloji­yi nasıl kullanacağınızı bilmek de kritik.

İklim risklerine karşı proaktif yak­laşım: İklim değişikliği artık göz ardı edi­lemez. Uzun vadeli sürdürülebilirlik stra­tejileri geliştirmek, finansal sonuçları da olumlu yönde etkileyecek.

İnsan odaklı stratejiler: Çalışanların beklentileri hızla değişiyor. İş gücünü mo­tive edebilmek ve geleceğe hazırlayabil­mek için esnek ve yaratıcı çözümler gere­kiyor.

2024 İş Dünyası Karar Vericileri Anketi

Bu noktada, AON’un 2024 Business De­cision Maker Survey (2024 İş Dünyası Ka­rar Vericileri Anketi) raporunun bulguları da bize önemli bir rehber sunuyor. Rapor, Türkiye’deki yöneticilerin küresel mega trendler karşısında karşılaştığı zorluklara ışık tutuyor.

Özellikle teknoloji ve iş gücü ile ilgili mega trendler, raporda ön plana çıkıyor. Şirketlerin yüzde 98’i teknolojik riskle­ri yönetmenin işlerinin sürdürülebilirli­ği açısından kritik olduğunu düşünüyor. Aynı zamanda iş gücü konusunda yöneti­cilerin yeniden beceri kazandırma ve çalı­şanlarını motive etme zorunluluğu gittik­çe artıyor.

AON’un bulgularına göre, bu mega trendlere hızla adapte olamayan şirketler geride kalma riskiyle karşı karşıya. Raporun bir diğer çarpıcı noktası ise, yöneticilerin yüzde 72’sinin şirketlerinin bu mega trendlere yeterince hızlı adapte olamadığını belirtmesi. Bu, Türkiye’deki yöneticiler için de geçerli bir uyarı niteli­ğinde. Sonuç olarak, küresel mega trend­ler sadece risk değil, aynı zamanda büyük fırsatlar da sunuyor. Yeter ki yöneticiler, bu değişimleri zamanında fark edip cesur adımlar atabilsin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar