Yüzde 6.20, olmayacak duaya amin gibi…

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Tüketici fiyatları eylül ayında yüzde 0.77 arttı, böylece dokuz aylık artış yüzde 5.01, eylül itibariyle yıllık artış da yüzde 7.88 oldu. TÜFE’nin yıllık bazda eylül sonunda yüzde 8’in altına ancak kıl payı inebileceği tahmin ediliyordu, nitekim tahmin doğrultusunda bir gerçekleşme yaşandı. Ağustos sonunda yüzde 8.17 olan yıllık oran yüzde 8’in altına indi inmesine ama, çok büyük bir geri çekilme ortaya çıkmadı.

Şimdi yılsonuna ilişkin tahminin tutturulmasının nasıl mümkün olabileceğini irdelemek daha kolay. Çünkü artık yılı tamamlamaya bir çeyrek kaldı. Yılın dörtte üçünü geride bıraktık, son çeyreğe bakacağız.

Zor dostum zor!

Mevcut durumda enflasyonda yılsonu tahmini yüzde 6.20. “Mevcut durumda” diye özellikle vurguluyoruz, çünkü bu tahmin değişebilir. Merkez Bankası, 31 Ekim’de açıklayacağı yılın son enflasyon raporunda yüzde 6.20’lik tahmini pekala değiştirebilir.

Merkez Bankası tahmini değiştirebilir de, önemli olan soru şu: “Tahminin değiştirilmesi gerekir mi?”

Öyle görünüyor ki gerekir. Gerekir; çünkü, eylül sonunda oluşan tabloya bakarak hala yüzde 6.20’nin tutacağını beklemek biraz fazla hayalcilik oluyor; olmayacak duaya amin demek oluyor. Geçtik hayalciliği, olmayacak duaya amin demeyi, Merkez Bankası itibar kaybediyor.

Aslında tahmini değiştirmek için 31 Ekim’i beklemeye de gerek olmadığını belirtelim. Orta vadeli program 31 Ekim’den önce açıklanacak ve bu program kapsamında 2013 enflasyon tahmininin değiştiğini görebiliriz. 

Geride kalan son sekiz yılın son çeyreğine bakalım. Bu yılı tahmin ederken en önemli ölçü, en önemli dayanak noktası bu çünkü. Sekiz yılın ortalamasına göre ekim ayları artışı yüzde 2.12, kasım artışı yüzde 1.11, aralık artışı yüzde 0.21. Yani son çeyrek artışı yüzde 3.47.

Atalım en düşük ve en yüksek artışları, oranlar hemen hemen aynı. Bu kez altı yılın ortalamasına göre ekim artışı yüzde 2.07, kasım artışı yüzde 1.15, aralık artışı yüzde 0.25 düzeyinde, son çeyrek artışı ise yüzde 3.50.

Yani ne yaparsak yapalım, geçmiş yılların eğilimi son çeyrekte bizi yüzde 3.50 dolayında bir artışa götürüyor.

Elbette bu yıl da kesinlikkle aynı oranın ortaya çıkacağını söyleyemeyiz. Yüzde 3.50’yi, bir gösterge olarak aktarıyoruz yalnızca. Ama şunu da göz ardı edemeyiz; son sekiz yıl ortalamasında son çeyrek artışı yüzde 3.50 dolayında gerçekleşmişken, bu yıl için yüzde 1.13 öngörmek, ummak, beklemek ne kadar gerçekçi?

Son çeyrek hedefi yüzde 1.13

Yüzde 1.13 ne mi, mevcut durumda yüzde 6.20 olan yıllık tahminin tutması için son çeyrek toplamında kalınması gereken artış.

Son sekiz yıl ortalamasında son çeyrekte yüzde 3.50 artış olmuş, ama biz bu yıl yüzde 1.13’lük bir gerçekleşmeye bel bağlamış durumdayız. İşte o yüzden diyoruz ya “Zor dostum zor” diye…

Biraz önce son sekiz yıl ortalamasında ekim, kasım ve aralık aylarında yaşanan artışları aktardık. Görüleceği gibi son çeyrekte ekim ayı önemli. Bu ayda ortaya çıkan artış, son çeyrek üzerinde belirleyici oluyor. Aylık artışlar kasım ve aralıkta giderek yavaşlıyor; hatta aralık aylarında negatif oranlar bile görülebiliyor. Dolayısıyla bu yıl da yılsonuna ilişkin tabloyu ortaya koyacak ay anlamında ekim büyük önem taşıyor.

Yüzde 8’in altı başarı sayılmalı

Eğer geçmiş yıllardaki eğilim tekrarlanır ve yılın son çeyreği yüzde 3.50 dolayında bir artışla geçilirse, 2013 yılı yüzde 8.5-9.0 arası bir artışla kapatılacak demektir. Bu uç bir tahmindir.

Diğer uçtaki tahmin, son çeyrek artışının yüzde 1.13 olması ve yılın yüzde 6.20’de kapatılmasıdır.

Peki orta yol nedir? Öyle görünüyor ki, 2013 TÜFE artışını yüzde 8’in altında tutabilmek başarı olacaktır. Bu oranın yolu da, son çeyrek artışının yüzde 2.80 dolayında kalmasını sağlamaktan geçmektedir.

14-008.jpg
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar