Yüzde 5.2 büyüme, krizi aşmak demek

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

IMF'ye göre Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 5.2 büyüyecek, TÜFE de yüzde 9.7 artış gösterecek. Bu tahminler, IMF'nin önceki gün yayımlanan Dünya Ekonomik Görünümü adlı raporunda yer aldı. Raporda başka bir dizi makro büyüklükle ilgili yeni tahminlerin yer aldığını da belirtelim. 

IMF'nin büyümeye ilişkin önceki tahmini yüzde 3.7, TÜFE tahmini ise yüzde 6.8 idi.

Türkiye bu yıl yüzde 5.2 büyürse, geçen yıl kaybettiğini tümüyle geri alıyor demektir. Yani bu yıl sağlanacak yüzde 5.2'lik artış, GSYH büyüklüğü açısından 2008 düzeyine dönmek demektir. Şimdi söyler misin misiniz, ekonomi 2008 düzeyine dönmüş ya da dönecek gibi bir görüntü veriyor mu? 

Daha önce de dikkat çektik, bir kez daha vurgulamak istiyoruz; geçen yılın son çeyreğindeki şu yüzde 6'lık büyüme yok mu, tüm yanılgıların sorumlusu işte o oran. Geçen yıl son çeyrekte yüzde 6 büyüme sağlanınca, "İşte" diye havaya zıplayanlar oldu; "İşte kriz geride kaldı ve büyüme başladı, artık bundan sonrası kolay"!

Eğer GSYH'nin nasıl hesaplandığını hiç dikkate almazsanız bu yaklaşımı doğru sanabilirsiniz. Geçen yıl ekonomide ilk üç çeyrekte hızlı düşüşler görüldü ve ardından kayda değer bir artış yaşandı ya, artık birçok kişi ve kurum bu artışın hep süreceğini düşünüyor.

Ancak, büyüme dediğiniz kavram, bir kıyaslamadan ibaret. Mutlak değer olarak ne kadar GSYH yarattığınız değil, bir önceki baz döneme göre ne kadar fark yarattığınız ölçülmekte.

Geçen yılın son çeyreğindeki yüzde 6'lık büyüme, o çeyrekte olağanüstü bir performans gösterdiğimiz anlamına gelmiyor. O yüzde 6'lık büyüme, 2008'in aynı döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 düşüş yaşanmasından kaynaklanmış bulunuyor. Yani baz çok düşüktü, tüm neden bu. Hani müthiş performans gibi görülen yüzde 6'lık büyümenin gerçekleştiği geçen yılın son çeyreğindeki GSYH, bir önceki yıla, yani 2007'ye göre ne kadar artmıştır dersiniz? Biz söyleyelim, artış yok, yüzde 1.4 düşüş var.

Yıllık rakamlara dönelim ve önce gerçek rakamlar üstünden gidelim. 2008 yılındaki GSYH sabit fiyatlarla 101.9 milyar liraydı. 2009 yılında yüzde 4.7'lik küçülmeyle 97.1 milyara inildi. Bu yılki büyüme, 97.1 milyarın üstüne eklenecek. Eğer IMF'nin revize tahmini olan yüzde 5.2 büyüme gerçekleşirse, 2010 yılındaki GSYH 102.1 milyar liraya ulaşacak ve 2008 yılındaki düzey aşılmış olacak.

2008'deki GSYH büyüklüğünü 100 kabul edersek, geçen yıl yüzde 4.7 küçülmeyle 95.3'te kalmıştık, bu yıl ise yüzde 5.2 büyüme ile 100.3'e ulaşacağız. Yani, ekonomi 2008 düzeyini yüzde 0.3 kadar da olsa aşacak.

İlk üç ayın kapasite kullanımı, iki ayın sanayi üretimi, yine iki ayın sipariş ve ciro endekslerindeki gelişim bu yılki gerçekleşmenin 2009'dan iyi, ama 2008'den kötü, hatta bazı detaylarda çok kötü olduğunu gösteriyor.

Başta da vurguladık; yüzde 5.2 ya da kimilerinin ileri sürdüğü gibi yüzde 6, hatta yüksek oranlar iyi de, bu oranlar bizim krizi tümden atlattığımız anlamına geliyor. Üretimde, tüketimde, ekonomiye duyulan güvende hiç 2008 düzeyinin yakalandığı ya da yakalanabileceği izlenimi veren bir durum var mı?

Şu gerçek de gözden kaçırılıyor. Eğer geçen yıl son çeyrekteki büyüme yüzde 6 değil de daha düşük olsaydı, bunun etkisiyle 2009 yılının tümündeki küçülme yüzde 4.7 değil de daha yüksek oluşsaydı, bu yıl aynı miktarda üretim artışı sağlasak bile bu oransal olarak daha büyük olacaktı. Biz, geçen yıl son çeyrekte tahminlerin üstünde büyümek ve yılın tümünde tahminlerin altında küçülmekle bu yıla ilişkin bazımızı aleyhte değiştirmiş olduk.

Sonuç olarak yüzde 5.2'lik tahmin iyidir, hoştur; hele hele bunun IMF tarafından dile getirilmiş olması hepten gururumuzu okşamıştır; ama IMF'nin de her tahminini tutturan bir kurum olmadığını unutulmamalıdır. Bir oran verelim, IMF 2009 yılı Dünya Ekonomik Görünümü raporunda Türkiye ekonomisinin 2010 yılında yüzde 1.5 büyüyeceğini tahmin etmişti. Tahminde çok büyük değişiklik yok; yüzde 1.5'ten yüzde 5.2'ye!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar