Yüzde 5 büyümenin kaynağında ne var?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Dün bakanların büyüme konusundaki açıklamalarını okuduğumda hepsinin bakanlıkları adına pay çıkardıklarını gördüğümde, büyümenin temelinde yer alan faktörlerin neler olduğunu araştırdım. Sektörlerin büyümeye katkılarının ne olduğuna baktım. Eskiden buna TÜİK cevap verebiliyordu. Şimdi bir cevapları söz konusu değil. Soruya, "Bu konuda IMF ile birlikte bir metedoloji çalışması yapıyoruz" cevabını veriyorlar.

Bakanların verdiği cevaplar ise şöyle: Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yüzde 5 büyümeye şapka çıkartılacağını belirtip, "Finansal yapının sağlamlığı ağır şoklarla test edildi" diyerek mali yapının önemini açıklıyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Ülke büyümesinin lokomotifi yine yüzde 5.3' büyüyen sanayi üretimi oldu" diyerek sanayi etkisinin önemini belirtiyor. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "Yüzde 10.6 ihracat artışının" büyümeye katkısının önemini belirtip, "İhracatın büyümeye katkısı 2.2 oldu" diyerek yüzde 5'lik büyüme içinde ihracatın payını bakanlığının hesaplamasını dile getiriyor.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Büyümedeki bu yükseliş kısmen aldığımız tedbirler, kısmen dış konjenktürle ilgilidir" değerlendirmesini yapıyor.

Bu açıklamaları nasıl değerlendirdiklerini oda başkanı dostlarıma sordum. Birinin verdiği cevap ilginçti: "Yeni hükümet yakında oluşturulacak. Bakanlar bu yüzde 5'lik büyümede kendi bakanlıklarının önemli etkisi olduğunu göstererek, koltuklarını garantilemeye çalışıyorlar." Bunun sonuçlarını yeni hükümet açıklandığında göreceğiz.

Büyümede payların ne olduğunu doğrudan olmasa da ortaya koyan bir tablo dün arkadaşımız Mehmet Kaya'nın haberindeki, "Harcamalar yöntemine göre GSYH artışı ve GSYH içindeki pay" başlığıyla yer alıyordu.

Bu tabloda hane halkı tüketiminin 2016'da ilk çeyrekte yüzde 0.9 artış gösterirken, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.1 büyüdüğü ortaya konuluyor. Devletin tüketim harcamaları geçen yıl yüzde 10.5 iken bu yıl 1 puanlık gerileme ile 9.4'e gerilemiş durumda. Sabit sermaye geçen yıl yüzde 6.6 artmış iken bu yıl yüzde 2.2 artmış durumda. Mal ve hizmet ihracatı geçen yıl yüzde 1.4 artarken bu yıl yüzde 10.6 arttığı, ithalatın ise geçen yıl 2.7 oranında artarken bu yıl yüzde -0.8'e gerilediği görülüyor.

Dünkü yazımda büyümenin kaynağında doğrudan yatırım ve portföy yatırımı olarak ilk dört aydaki 11 milyar 380 milyon dolarlık gelen dış kaynağın, 200 milyarlık KGF desteğinin ve vergi indrimlerinin piyasayı canlardırıp tüketimi artırmasının ve ihracat artışının etkisi olduğunu açıklamıştım.

Bütün bunlar büyümede sektörel payların neler olduğunu tam olarak ortaya koymasa da büyümede dış kaynak, ihracat ve tüketimin etkisinin ağırlık taşıdığını gösteriyor. Ama beklentimiz IMF ile birlikte yapılan metodoloji çalışmasının bir an önce tamamlanarak büyüme içersinde sektörel payların tam olarak görülebilmesi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar