Yüzde 46 hayırlı olsun!

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

ANKARA'DAN/Taylan ERTEN Yanlış anlaşılmasın, yüzde 46 AKP'nin son seçimdeki oy oranı değil. 22 Temmuz 2007'de yüzde 46 küsur ile iktidar olanların Ocak 2008'den itibaren 6 ayda elektriğe yaptıkları "kümülatif" zam oranı. Ayrıntılara girmeyelim. Kısaca ve sırasıyla TEÜAŞ-TEDAŞ-TETAŞ-ÖS ekseninde işleyen üretim-dağıtım-fiyat "kapanının" tüketici faturalarına nasıl yansıyacağını her birlikte göreceğiz. Not: "ÖS" rumuzu özel sektörün kısaltılmışıdır. Bundan böyle 4 ayda bir "otomatiğe" bağlanan zam politikası, meselenin aslı değil, sonucu... Mesele başka. 19 Haziran'da Türkiye'nin tüm santral kapasitesi 588.5 milyon kwh elektrik üretirken, tüketim 587.2 milyon kwh'ye dayandı. Bu arz-talep grafiğinin "başa baş" noktasıdır ve en küçük bir olumsuzluk ülkeyi her an karanlıkta bırakabilir demektir. Durum, Türkiye'nin "elektrik krizi" meselesinin sıcak yaz, kuraklık, klima kullanımı gibi "komik" gerekçelerle açıklanabilir olmaktan çoktan çıktığını gösteriyor. Çoktan; çünkü "elektrik krizinin" en az 15 yıllık bir tarihi var. Bu tarihin sayfalarında beceriksiz, sorumsuz, tutarsız, darmadağın bir "reformculuğun" ülkeyi karanlığın eşiğine nasıl sürüklediği yazılı. 1990'lı yıllardan itibaren "elektrikte reform" diye atılan her adım meseleyi daha da çözülmez hale getirdi. Sorumlu arayacaksak, -ki aramalı ve görmeliyiz- elbette "reforma" el atan tüm siyasi iktidarlar birincil sorumluluk mevkiindedir. Bunların enerji bakanları, enerji yönetimleri, akıl verenleri, yol gösterenleri kronik "elektrik krizinin "müteselsil" sorumlularıdır. Dr. Çal'ın kurt kapanı öyküsü "Elektrik reformunun" çarpık yüzünü bilen biliyor, yararlanan yararlanıyor da... Bizim gibi merak eden "saf"lar için tavsiye edebileceğim yeni bir tez çalışması var: Dr. Sedat Çal'ın Mart 2008'de TOBB tarafından kitaplaştırılan "Türkiye'de Kamu Hizmeti ve İmtiyazın Dönüşüm Öyküsü"... Dr. Çal'ın halen AB Enerji Şartı Sekreteryası'nın Brüksel'deki merkezinde "Yatırımlar Direktörlüğü Kıdemli Uzmanı" olarak çalıştığını da belirteyim. Toplam 457 sayfalık tezi burada özetlemek mümkün değil. Ama şunu vurgulamalıyım: Dr. Çal tezinde "elektrik reformunu" uluslararası tahkim ana ekseninde fakat ilgili tüm boyutlarıyla irdeliyor."Gerçeklere dayalı" bir "bilimsel çalışmanın" objektifliğini titizlikle koruyor. Güvenilirliğini ve değerini de bu niteliğinden alıyor. 457 sayfalık kitabı okuduğunuzda, elektrikte reform kavramı ve eyleminin siyasi, hukuki, ekonomik, sektörel ve dünya pratiği yönleriyle nasıl "tersine" kurgulandığını ve sonuçta nasıl "kurt kapanına" dönüştüğünü anlıyorsunuz. "Enerji sektöründe tekelci yapıdan serbest rekabeti öngören ve piyasa rejimini getiren bir düzenlemeye gidiliyor" görünümü altında "tekelci yapıyı muhafaza ederek sektöre rant dağıtan bir mekanizmanın" nasıl kurulduğunu öğreniyorsunuz. Kamu hizmeti olan elektrik YİD, Yİ ve İHD modelleriyle özelleştirilirken, kamunun uzun süreli ve garantili sözleşmelerle ağır yükümlülüklerin altına nasıl itildiğini; bu özelleştirme tarzının elektrikte gerçek bir piyasa oluşumunu ve serbestleşmeyi nasıl önlediğini de kavrıyorsunuz. Elektrikte kamu tekelini "özel sektör güdümlü kamu tekeline" dönüştüren; yatırım kabızlığı yaratan, Türkiye'yi milyarlarca dolar tahkim yükü altına sokan, arzı artıramayan, kamu ile özel sektör arasında paylaşılan zamlardan başka bir marifet üretemeyen "reformun" öyküsünü okursanız yüzde 46 kümülatif zammı hazmetmeseniz bile, arka planını görürsünüz!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013