Yüzde 16.9 Merkez Bankası'nı haklı çıkardı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Sanayi üretimi geçen yılın aralık ayında bir önceki yıla göre yüzde 16.9 gibi hiç kimsenin beklemediği bir oranda artış gösterdi. Aralık ayındaki üretim, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış haliyle kasım ayına göre de yüzde 5.7 arttı. Özellikle yüzde 5.7'lik artış, şimdiye kadar görülmedik bir orana işaret ediyordu.

Merkez Bankası bir süre önce ekonomiyi soğutma amaçlı bir dizi kararı uygulamaya koydu. Gecelik borçlanma faizi hızla aşağı çekildi; borçlanma ve borç verme faiz oranları arasındaki makas, borç verme faiz oranı artırılmak suretiyle biraz daha açıldı. Merkez Bankası tüm tahminleri aşan ve adeta çığ gibi büyüyen cari açığa önlem almaya çalışıyordu. Bunun yolu da, kısa vadeli fon girişini caydırmaya çalışmaktan geçiyordu. Türkiye sıcak para için çok cazip olmazsa, bu durum dönüp dolaşıp cari açığın büyümesini önleyici bir etki yapacaktı.

Munzam karşılıkların artırılması ve daha önce alınan bir kararla bu karşılıklara faiz verilmemesi kararıyla da bankaların elinde krediye dönüştürebilecekleri daha az kaynak kalması öngörülüyordu. Amaç, bankaların daha az kredi açabilmelerini, bu kredilerde de faizin görece biraz artmasını sağlamaktı.

Merkez Bankası'na göre ekonomi biraz hızlı ısınıyordu ve gelecekte bunun sakıncaları olacaktı.

Yeniden başa dönersek… TÜİK tarafından önceki gün açıklanan aralık ayının sanayi üretimine ilişkin veriler, ekonomide çok açık bir ısınmanın işaretlerini taşıyor. Aralık ayındaki üretim, tüm tahminlerin üstünde bir artış göstermiş durumda.

Biz aralık ayının sanayi üretimine ilişkin verileri 8 Şubat'ta gördük. Yani aralık bittikten 39 gün sonra bu veriler kamuoyunun bilgisine sunuldu. Bir gecikmeden söz ediyor değiliz, sanayi üretimine ilişkin veri açıklama takvimi hep böyle. Ancak, bizim neredeyse bir buçuk ay sonra öğrendiğimiz bu verilerle ilgili ipuçlarının Merkez Bankası'nın elinde olmaması düşünülemez.

Bir kere kapasite kullanımına ilişkin verileri Merkez Bankası oluşturuyor ve bu veriler zaten sanayi üretimine ilişkin olanlardan çok daha önce belli oluyor. Merkez Bankası, kapasite kullanımına ilişkin verileri izleyen ayın genellikle son haftasında açıklıyor. Aralık ayı verilerinin de 24 Ocak'ta açıklandığını hatırlatalım.

Merkez Bankası 24 Ocak'ta kamuoyuyla paylaştığı sanayi üretiminin öncü göstergesi niteliğindeki kapasite kullanımı verilerine elbette çok önce sahip olmuş, en azından gidişatı görmüştür.

Dolayısıyla; Merkez Bankası'nın hem bir yandan faizleri düşürmesi, hem de bir yandan munzam karşılıkları vadeye göre farklı belirlemekle birlikte genel olarak artırmasının altında yatan gerekçe sağlamdır.

Bu operasyonunun istenen sonucu doğurmayacağı dile getirilebilir; bir görüştür.

Alınan bu önlemlerin çelişkili olduğu da öne sürülebilir; o da bir görüştür.

Ama TÜİK'in önceki gün açıkladığı verilerden sonra hiç kimsenin "Ekonominin ısındığı da nereden çıktı, piyasada önemli bir hareket yok, üretimde kayda değer bir artış yok" deme durumu kalmamıştır. Bu görüş dile getiriliyor ve ısrarcı olunuyorsa, o zaman da TÜİK'in sanayi üretim endeksinin aralıkta şimdiye kadarki en yüksek düzeye çıktığı, buna bağlı olarak da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16.9, bir önceki aya göre de mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endeks bazında yüzde 5.7 artış sağlandığı yönündeki verileri hatalıdır.   

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar