Yüzde 100 meyve suyu talebi büyüyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Türkiye, taze meyve ülkesi olduğu için meyve suyu tüketimi geç başladı.

Türkiye'de pazarlanamayan meyvelerin değerlendirilmesi amacıyla meyve suyu sanayinin teşvikine 1965'li yıllarda başlanmıştı. Meyvelerimizin yüksek şeker oranı ve tadı Avrupa tüketicisinin bekleyişini karşılayamadığından meyve suyu sanayisi hızlı gelişme gösteremedi.

Değerlendirilemeyen meyvelerimizin meyve suyu ve konsantre olarak işlenmesi hem üretici bakımından, hem ekonomi bakımından önemli. Kapasite olmadığından değil, talep yaratılamadığından üretim artmıyor. Türkiye’de meyve suyu pazarının büyüklüğü 2 milyar dolar dolayında.

Yılda 1 milyar 250 bin litre meyve suyu üretiliyor. Yerli meyve tedarikinin yetersiz kalması nedeniyle konsantre meyve suyu ithalatı giderek artıyor. Yerli üretimden meyve suyuna işlenen meyve miktarı 1 milyon ton dolayında. Meyve suyuna işlenen meyveler arasında elma % 47 pay (500 bin ton) ile ilk sırada geliyor. Elmayı %10 pay (100 bin ton) ile şeftali, %10 pay (100 bin ton) ile nar, %10 pay (100 bin ton) ile portakal ve % 6 pay (60 bin ton) ile vişne izliyor.

Havuç (siyah ve sarı), kayısı, üzüm, limon, ayva, domates ve çilek ise meyve suyuna işlenen diğer meyve sebzelerdir. Türkiye’nin meyve suyu ihracatı 1970 yılında 6 ton iken 130 bin tona ulaştı. Yıllık ihracat geliri 190-200 milyon dolar.

Meyve suyu ihracatımızda, elma suyu başta geliyor. Toplam elma suyu ihracatı 80 milyon doların üzerine çıktı. Toplam meyve suyu ihracatının yarıya yakınını oluşturdu.Türkiye’nin meyve suyu ithalatı ise 25 milyon dolar dolayında. Portakal, narenciye, elma ve ananas suyu veya konsantresi ithal ediyoruz. Son yıllarda değişen eğilimler doğrultusunda iç pazarda elma, nar, domates ve üzüm suyuna ve özellikle %100 meyve suyuna olan talep arttı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018