Yurttaş haberciliği üzerine bir araştırma

Güventürk GÖRGÜLÜ
Güventürk GÖRGÜLÜ PAZARLAMA 3.0 [email protected]

Medya dünyasındaki değişim uzun zamandan beri tartışılıyor. Geleneksel haber mecralarının geleceği ne olacak, basılı gazetelerin sonu mu gelecek, habercilikte blogların veya sosyal medyanın rolü ne olacak gibi bir dizi sorunun net cevabı henüz ortaya çıkmış değil. Şimdilik en azından geleneksel medyanın tamamen yok olmayacağını anladık ama değişen haber tüketim alışkanlıklarıyla birlikte onların da önemli bir değişim geçirdikleri ortada. Diğer sorulara ise kısa vadede net bir yanıt vermek oldukça güç. Türkiye'de özellikle Gezi olayları sırasında geleneksel haber kaynaklarının verdiği kötü sınav nedeniyle alternatif haber mecralarının ve özellikle de yurttaş haberciliğinin epey aşama kaydettiğini gördük. Ancak gelinen noktada yurttaş haberciliğinin hangi yöne doğru evrileceği, güvenilir bir haber kaynağı haline gelip gelemeyeceği gibi pek çok soru işareti bulunuyor. Bütün bu sorulara cevap verebilecek çalışmalar ise ne yazık ki yok. Yapılan araştırmalar genellikle gazete, televizyon gibi geleneksel haber mecralarının geleceğinin ne olacağıyla ilgileniyor 

Geçtiğimiz hafta yurttaş haberciliği konusunda yapılan ender -hatta neredeyse ilk diyebileceğimiz- çalışmalardan birinin sonuçları yayınlandı. Geçtiğimiz iki yıl içinde aşama aşama kurulan Dokuz8 Yurttaş Haber Ağı'nın bileşenlerinden biri olan Toplumsal Araştırma ve Eğitim Merkezi (TAREM) tarafından gerçekleştirilen bu çalışma yurttaş haberciliği kaynaklarını ve bağımsız haber portallarını takip eden internet ve sosyal medya kullanıcılarının bu mecralarla ilgili algısını ortaya koyuyor. 

Sonuçlardan anlaşıldığı kadarıyla internet ve sosyal medya kullanıcılarının gözünde özellike yurttaş haberciliği platformları veya “yurttaş haberciliği inisiyatiflerine” olan güven hayli artmış durumda. Hatta özellikle politik konularda bu platformların haberleri, geleneksel haber kaynaklarından daha güvenilir bulunuyor. Dahası kullanıcılar değişik yurttaş girişimlerini ve bağımsız haber portallarını hız ve güvenilirlik gibi kıstaslarla rahatlıkla sınıflandırabiliyorlar. Bir başka deyişle yurttaş haberciliğinin güvenilmez olduğu yönündeki algı yine yurttaş haberciliği içinden çıkan doğrulama mekanizmalarıyla yavaş yavaş aşılıyor. 

TAREM Araştırma Koordinatörü Yunus Erduran ve Gizem Alpakgir Cevheri tarafından yürütülen araştırmanın soru formunun hazırlanmasında Doç. Dr. Bora Ataman, Doç. Dr. Barış Çoban, Yrd. Doç. Dr. Gülüm Şener destek olmuş. İnternet ortamında e-mail ve paylaşımlarla gerçekleştirilen araştırmaya toplam 1.299 kişi katılmış. Yaş ortalaması 34,9 olan katılımcıların yüzde 48'i 35 yaşın altında, yüzde 68'i de lisans ve lisans üstü öğrenim derecesine sahip. 

Katılımcıların yurttaş gazeteciliği platformları ve bağımsız haber portallarını takip etmesinden de anlaşılacağı üzere, yüzde yüze yakın kısmı sosyal medyayı haber takibi için kullanıyor. Yüzde 67'si haber ve bilgi paylaşımı, yüzde 56'sı aktivizm (Siyasi ve sosyal hareketlere katılmak, izlemek vb.) amacıyla sosyal medya kullanıyor. Yüzde 29'luk bölüm ise sosyal medyada kendi ürettiği yazı, fotoğraf, video vb. içeriği paylaşıyor. Yani haber izleyicilerinin üçte bire yakını aynı zamanda üretici durumda. 

Bu kitlenin haber kaynağı olarak bağımsız haber portalları ve yurttaş haberciliği platformları ilk sıralarda. Kitlenin yüzde 76'sı haberleri bağımsız portalların sosyal medya hesaplarından, yüzde 69'u ise yurttaş haberciliği ve haber aktivizmi odaklı hesaplardan izliyor. Gazetelerin haber portallarının izlenme oranı yüzde 43, TV'lerin ise yüzde 27. Geleneksel, yani ana akım olarak tanımlanan medyanın sosyal medya hesapları ise yüzde 21 gibi çok düşük bir oranda izleniyor. 

Kullanılan sosyal medya hesaplarına baktığımızda ise Twitter açık ara önde görünüyor. Ankete katılanların yüzde 96'sı Twitter'ı, yüzde 74'ü Facebook'u, yüzde 64'ü Youtube'u, yüzde 51'i Instagram'ı kullanıyor. Her kullanıcı ortalama olarak beş ayrı sosyal medya platformunu takip ediyor. İlginç bir nokta da Twitter kullanımı açısından yaş grupları arasında anlamlı bir fark bulunmamasına rağmen, yaş ilerledikçe Facebook, Google+, Periscope, Linkedin kullanımının artması, Snapchat kullanımının ise neredeyse sıfıra yaklaşması. Gençlerde ise Twitter'la birlikte Youtube, Instagram ve Snapchat kullanımının ağırlıkta olması. 

Takip edilen portallar ve platformalara bakıldığında ise bağımsız haber portallarında Diken, T24, Bianet, Sendika.org, Sol.org; yurttaş haberciliği platformlarında ise Ötekilerin Postası, Jiyan, 140journos, Dokuz8Haber, Kamera Sokak öne çıkıyor. Yurttaş haberciliği platformları büyük ölçüde sosyal medya hesaplarından takip edilirken, bağımsız haber portallarının web sitesi üzerinden takip edilme oranları yüzde 40-50 civarında görünüyor. 

Güven konusunda ise geleneksel medyanın en önemli dayanağı olan güvenilirlik argümanının bağımsız portatallar ve yurttaş habercileri tarafından devralındığını görüyoruz. Araştırmaya katılan kullanıcıların bağımsız haber portallarına güveni (Güveniyorum ve çok güveniyorum cevaplarının toplamı) yüzde 80-90 arasında değişiyor. Yurttaş gazeteciliği platformlarında ise aynı oran yüzde 75-94 arasında. Kullanıcıların hız ve güven arasındaki tercihleri izledikleri portallar ve platformlar arasında küçük farklılıklar gösteriyor. Örneğin haberleri hızlı verdiği düşünülen bir portalın güvenilirliği birkaç puan daha düşük çıkarken, haber aktarımında yavaş kaldığı düşünülen bir yurttaş haberciliği platformuna olan güven, diğerlerinin üzerinde çıkabiliyor. 

Son olarak yurttaş haberciliğinin tanımıyla bitirelim. Kullanıcılara “Yurttaş haberciliği nedir?” sorusu açık uçlu olarak yöneltilğiinde “Tarafsız”, “Doğru içerikle yapılan”, “Bağımsız”, “Bireysel” ve “Ana akıma alternatif” gibi tanımların öne çıktığı görülüyor. Verilen ifadeler arasından seçim yapmaları istendiğinde ise yurttaş haberciliği “Gönüllü habercilik”(Yüzde 66), “Hak odaklı habercilik” (Yüzde 54), “Aktivizm odaklı habercilik” (Yüzde 51) olarak tanımlanıyor. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Orta vadeli temenniler 21 Eylül 2018