Yurtiçinde piyasalar bir şans daha arıyor
Alper Koç / Yatırım Finansman
Temmuz ayının büyük kısmını Yunanistan, İtalya, İspanya ve ABD'deki gelişmeleri konuşarak, yorumlayarak, Euro Bölgesi ve ABD ile ilgili beklentiler üzerinden fiyatlama yaparak geçiren küresel piyasalar, Temmuz ayının bitimine dakikalar kala ABD Başkanı'nın "borç tavanı limitinin artırılması konusunda iki aşamalı bir plan hakkında anlaşmaya varıldı" açıklamasının ardından teknik temerrüd durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle Ağustos ayının ilk gününde alıcılı açıldı, fakat öğleden sonra ISM imalat verilerinin çok düşük geldiği ve ABD'nin dünya kamuoyu gözünde imaj yitirdiği gerekçesi ile akşama doğru başlayan satışlar Euro bölgesinde derinleşti.!
Yunanistan, Portekiz, İtalya, İspanya, Belçika, İsviçre ve Fransa hisse senetleri piyasalarında yaşanan sert düzeltmelere rağmen Temmuz ayında Almanya ve İngiltere borsaları göreceli olarak daha iyi performans göstermişti. Bu hafta başlangıcında ise en sert satışla karşılaşan endeklerden biri Almanya DAX endeksi oldu. Öte yandan Temmuz ortalarına kadar küresel hisse senetleri piyasalarına göreceli güçlü duran ABD borsalarında da borç tavanı limiti tartışmaları ve not indirimi tehditleriyle birlikte Temmuz ayının ikinci yarısında başlayan geri çekilmeler geçtiğimiz günlerde hızlandı. Risk iştahının azalmasıyla güvenli liman arayışları, ABD tahvillerine olan küresel ilgiyi bir kez daha arttırdı ve ABD 30 yıllık tahvilleri geçen haftadan beri başlayan geri çekilmeyle bu hafta içerisinde % 4.04 seviyelerine kadar indi.
Temmuz ayının ikinci yarısında küresel hisse senetleri piyasalarına göreceli daha olumlu performans gösteren IMKB 100 endeksi Ağustos başı itibariyle 61.000- 62.000 aralığında destek bulmaya çalışıyor. Temmuz ayı içerisinde IMF, Dünya Bankası, Fitch ve çeşitli uluslar arası yatırım bankaları dahil Türkiye hakkında negatif açıklama, yorum yapmayan kurum kalmamasına rağmen Temmuz sonuna doğru bono hisse senetleri piyasalarında yabancı takasının arttığını ve her geri çekilmenin alışla karşılandığını gözlemledik. Türkiye hakkında son günlerde uluslararası kurumlardan gelen her negatif değerlendirme ve açıklama sonrasında hisse senetleri ve bono piyasasında karşılaşılan her spekülatif atak , IMKB 100 endeksinde 60.000 seviyesi üzerinde ve gösterge bonoda % 9 seviyesi üzerinde alışla karşılandı.
Euro bölgesinde sert fırtına devam ediyor. Mayıs ayında başlayan fırtına haftalardır Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya, Belçika, İsviçre piyasalarını vuruyordu, fakat Almanya DAX ve İngiltetere FTSE endekleri her şeye rağmen göreceli güçlü duruyordu. Pazartesi günü Euro bölgesinde bir tur daha gelen satış dalgası İtalya ve İspanya'yla birlikte bu kez Almanya'yı da vurdu. ABD piyasaları yine her şeye rağmen Ağustos başında ayakta kalmaya çalışıyor.
Bu hafta başında başlayan satış dalgaları eğer hafta içerisinde sertleşirse, küresel piyasalarda bir panik dalgasının başlamasını ve bu sefer Almanya, İngiltere piyasalarıyla birlikte gelişmekte olan piyasaları ve Türkiye'yi de vurmasını bekliyorum. Çünkü bu sefer başlayacak satış dalgası ABD ve Almanya piyasalarında destek bölgelerinin kırılmasına neden olacak ve 2009 Mart ayından bu yana süren umut rallisinin son bulup bulmadığı piyasa aktörleri tarafından tartışılmaya açılacak. Eğer Pazartesi gününden itibaren başlayan süreç büyük bir organize spekülatif ataksa, bir ayı tuzağı ile sonlanmasını ve başlayacak bir sonraki alım dalgasının bir çok piyasada yeni en yükseklerin görülmesine neden olacağını düşünüyorum. Bu dalgadan Türkiye'nin de payını almasını ve hisse senetleri piyasasının yakın zamanda 68.000- 69.000 seviyelerine ulaşmasını, bu seviyeleri aşabilirse de yeni bir en yükseğe doğru devamını bekliyorum. Bono piyasasında ise birinci alternatifte % 9.30- 9.40 bölgesine doğru bir atak, eğer bu bölge kırılırsa da sert bir düzeltme, ikinci alternatifte ise yeni bir alım dalgasıyla % 8 seviyesinin altının görülmesi beklenebilir.
Artık karar zamanı geldi, çok kısa bir süre içerisinde yukarıdaki iki alternatiften birisi devreye girecektir. Bu dönemde doğru yönde alınacak pozisyonlar, önümüzdeki birkaç dönemi de etkileyecek kadar önemli olacaktır.