Yurtiçi ve yurtdışında gözler merkez bankalarında
Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım
Geçen haftaya Çin’deki sürpriz devalüasyon nedeniyle satış baskısı ile başlayan riskli varlıklarda, Çin Merkez Bankası’ndan gelen açıklamaların ardından endişelerin hafiflemesi ile birlikte piyasalar haftayı tepki yükselişleri ile kapattı. MSCI Dünya Endeksi haftayı yüzde 0,20 düşüşle tamamlarken, 200 günlük ortalamasından tepki yükselişleri ile toparlanan S&P 500 Endeksi ise yüzde 0,67 yükseldi.
Bono, CDS spreadleri ve döviz volatilitesindeki yükselişler öncülüğünde satış baskısı altında kalan gelişmekte olan ülke piyasalarında ise 2011 diplerine geri çekilen MSCI gelişmekte olan ülke hisse Endeksi haftayı dolar bazında yüzde 2,40 ekside kapattı. MSCI Asya Endeksi yüzde 2,45, MSCI EMEA Endeksi 2,07, MSCI LLatin Amerika Endeksi ise yüzde 2,60 oranında düşüş kaydetti. Yurtiçinde ise seçim olasılığının güçlenmesi ile birlikte TL varlıkların satış baskısı altında kaldığını gördük. TL değer kaybederken faizler yükseldi. Üç ay önce 208 baz puan olan Türkiye’nin 5 yıllık CDS spreadi 260’ın üzerini gördü.
Çin’deki devalüasyon, kur savaşları ve deflasyon endişelerini tetiklerken, başta FED olmak üzere global merkez bankaları politikalarının etkilerine dair de soru işaretleri yarattı. Devalüasyonun devam edip etmeyeceğine dair belirsizlikler sürerken, “FED’in faiz artırımı ertelenir mi” sorusu da gündeme geldi.
Bu doğrultuda önümüzdeki günlerde yurtiçinde erken seçim süreci ve jeopolitik gelişmelerin ön planda kalmaya devam etmesini bekliyoruz. Çin ile ilgili gelişmeler, ABD makro verileri ve FED faiz politikası beklentileri de piyasaları şekillendirebilecek ana risk olayları olmaya devam ediyor.
Bu hafta emtia fiyatlarındaki düşüş, dolardaki güçlenme eğilimi ile birlikte baskı altında kalmaya devam etmesi beklenen ABD enflasyon verisi ve 28-29 Temmuz’da gerçekleştirilen FOMC toplantı tutanakları yakından takip edilecek. Yurtiçinde ise para politikasında sadeleşmeye yönelik detayların takip edileceği Merkez Bankası toplantısı ön planda olabilecek ana makro gündem maddesi. Ayrıca Euro Bölgesi Tüketici Güven Endeksi ve İngiltere TÜFE verisi de takip edilecek diğer önemli makro veriler olarak sıralanabilir.