Yurtiçi tüketim büyümenin koltuk değneği mi?

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Düşük faiz ortamı deflasyonist etkide midir? Ya da her şeye rağmen büyüyor olmamızı, kayıtdışı ekonomiye mi borçluyuz gerçekten? Açıkça ölçümleyemediğimiz konular bunlar. Öyleyse ölçümleyebildiklerimizden gidelim.

Yatırımlardaki döviz cinsi mevduat payını artırdık. Dolarizasyon hızımız yüksek. Bunu destekleyen bir özel sektör dış borç artışı öne çıkıyor. Sıcak paranın yön değiştirdi. Küresel sistemik krizin ilk başladığı aylardan itibaren gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru seyreden portföy yatırımları, şimdilerde gelişmekte olanlardan gelişmiş ülkelere doğru kaydı. Buraya kadar her şey sıradan bir işleyiş gibidir. Ta ki Çin’in parasının değerini arka arkaya düşürme adımına kadar. Sonrasında faiz artışıyla ilgili FED’i iki düşünüp bir karar verirken görüyoruz.

Martin Feldstein’ın belirttiği gibi, ABD ile Çin arasındaki ihracat ithalat ilişkileri FED’i faiz artışı konusunda etkileyecek derinlikte değil, çok küçük. Öncelikle faiz artış kararı üzerindeki esas etkinin, küresel ekonominin büyümesinde ortaya çıkan büyüme endişelerinden kaynaklandığını tespit etmeliyiz. 

Peki ne değişiyor? İlk değişim yatırımcı davranışlarında, ikincisiyse tüketici davranışlarında yaşanıyor. Değişmeyen tek şey enflasyondaki artış trendi oluyor. Yıllık enflasyondaki artışın ayak seslerini geçen hafta İSO satın alma yöneticileri endeksinde duymuştuk. İSO üyelerine “Ürünlerin satış fiyatları nasıl değişti?” diye sorulduğunda hızlı artışın ortaya çıkması ihracat kanallarındaki tıkanıklığa ve üretimdeki ağır aksak gidişe rağmen fiyatlar artıyor. Artmak zorunda kalıyor. Zayıf TL ithal maliyetlerini artırıyor. Firmalar, artan maliyetlerin bir kısmını sineye çekse de, bir kısmını fiyatlarına yansıtmaktan kaçınamıyorlar. Değişen yatırımcı davranışı BIST’te yaşanıyor.

FED’in faiz artış kararı gelişmekte olan ülkelerden para çıkışını hızlandırır ve borçlanma maliyetlerini artırır. Bu nedenle FED’i faiz artışına iten her veri, BIST’i olumsuz yönde etkiler. Bunun tersi de geçerlidir. FED’i faizi artırmaktan alıkoyan her ekonomik gelişme de olumlu yönde etkiler. İşte bu davranış son dönemde bozuldu. FED’in beklentilerden düşük gelen istihdam verisi BIST açıkken satışa konu oluyor. Bunun iki nedeni var. İlki eğer şimdi küçük adımlarla da olsa faizi artırmayacak olan FED, sonra bir seferde yüksek artışlarla gündeme gelebilir. İkincisi ABD’de bozulan finansal istikrar bizi de bozar. 

Tüketici davranışlarındaki değişimi ekonomide her teklemenin başlangıcında görmek mümkün oluyor. GSYIH ile yerleşik ve yerleşik olmayan hane halklarının yurtiçi tüketimlerindeki değişim bir arada incelendiğinde değişim trendi açıkça görülüyor.

levent-g.jpg

Büyümede işler her kötüye gittiğinde iç tüketime başvurmak bizim ulusal tercihimiz olmuş durumda. Tıpkı harı sönen mangalı karıştırarak ortamdaki ısının bir sürekli tutulması gibi. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar