Yurtdışı piyasalara genel bakış

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]


Murat Berk - Yapı Kredi Yatırım

Bu hafta 28-29 Haziran tarihlerinde düzenlenecek olan AB liderler zirvesi gündemin odak noktasında bulunuyor. Toplantının ana konusunu, bankacılık birliğinin yanı sıra bütçe politikasında ve daha yakın ekonomik entegrasyon oluşturuyor, ki Almanya'nın tam bütünleşmeye karşı olduğunu belirtmek isteriz.

Büyük resimde ise Euro'nun geleceği ile ilgili endişeler,  ABD ve Avrupa Birliği'ndeki yavaşlama ve Çin büyüme endişeleri piyasalar genelinde ana risk unsurları olmaya devam ediyor. Makro veriler zayıf sinyal vermeye devam ederken, Euro Bölgesi'nde krizden çıkış önerileri konuşulmaya devam ediliyor. Öneriler arasında ortak tahvil, büyüme anlaşması, daha az kemer sıkma, bankacılık birliği var. Almanya ise tam bütünleşmeye karşı. Diğer taraftan Bank for International Settlements, pazar günü yayınladığı yıllık raporunda Euro Bölgesi'nin borç krizini engellemek için birleşik bir bankacılık sistemi geliştirmesi gerektiğini vurguladı.  Çin'de ise yakın zamanda faiz indirimi gerçekleşeceğine yönelik bazı haberler basında yer alıyor. Hatırlanacağı üzere, Çin bu ayın başında 25 baz puan faiz indirimine gitmiş ve yıl sonuna kadar ise 50 baz puan daha faiz indirimine vurgu yapmıştı.

Yunanistan'da hükümetin kurulmasının ardından, AB'den yardım paketi kredi koşullarında isteyeceği esnekliklerle ilgili gelişmeler izleniyor. Bu esneklikler bütçe kesintilerinin daha uzun vadeye yayılması ve paket tutarının genişletilmesi...

Bankacılık sektöründeki problemler nedeni ile ön planda yer almaya devam eden İspanya'da ise, bağımsız denetçilerin geçen hafta basına açıkladıkları raporda İspanya'da bankaların sermaye ihtiyacının en düşük 15-21 milyar euro, en fazla ise 60 milyar euro olacağı yer almıştı. Buradaki esas konu İspanya'nın kullanacağı 100 milyar euro tutarındaki yardım paketinin geçici nitelikte kurtarma fonu EFSF'den mi yoksa kalıcı nitelikteki ESM'den mi kullandırılacağı. Prensipte EFSF'ye başvurunun yapılması kararı çıksa da, sonuç bu haftaki liderler zirvesinde belli olacak.

Makro veriler tarafında ise dediğimiz gibi zayıf sinyaller görmeye devam ediyoruz. Geçen hafta Avrupa'da açıklanan zayıf Satınalma Yöneticileri Endeksleri (PMI) resesyonu teyit ederken, Almanya'da reel sektör güven endeksi IFO endeksi 105,6'lık beklentiye rağmen 106,9'dan 105,3 seviyesine gerileyerek olumsuz sinyal vermeye devam etti. Almanya PMI imalat ve hizmet endekslerinin, beklentilerin de altında kalarak gerilemeye işaret ettiğini de söyleyebiliriz, IFO beklenti endeksi ise 99,8'lik beklentiye rağmen 100'den 97,3'e geriledi.

Bu haftaya baktığımızda ise makro veri tarafında ABD'de tüketici güven endeksi, kişisel gelirler ve harcamalar, dayanıklı tüketim mal siparişleri, yeni konut satışları ve çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) verileri ön planda. Japonya'da sanayi üretimi ve işsizlik oranı açıklanıyor ayrıca bölge genelinde açıklanacak sanayi üretimi verilerinden gelecek sinyaller önemli olabilir görüşündeyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017