Yurtdışı piyasalar ABD enflasyon verisine odaklandı
Piyasalarda son iki haftadır yaşanan pozitif seyir ivme kesmeye başladı. Bu hafta durumu gözden geçireceğiz. Tamam mı?, Devam mı?’nın cevabını arayacağız. Özellikle tarım dışı istihdam sonrası yaşanan pozitif algı korunurken Cuma günü açıklanan Michigan üniversitesi enflasyon beklentileri ve güven endeksi anketinde ileri yönlü enflasyon beklentilerinde bozulma görüldü ve ekonomiye güven azaldı.
ABD enflasyonu...
Ankete göre bir yıllık enflasyon beklentisi%3,2’den %3,5’ yükselirken 5 yıllık ortalama beklentisi de %3,1’e yükseldi. Fed üyelerinin enflasyon konusundaki endişelerinin ne kadar haklı olduğunu destekledi. Bu hafta çarşamba günü açıklanacak olan ABD enflasyon verisi oldukça önem kazandı. Özellikle de son üç aydır manşet enflasyonda yaşanan beklenti üstü veriler sonrası, nisan verisinin aylıkta %0,4 ile sabit kalması, yıllık verinin de %3,5’den %3,4’e inerek tekrardan gerileme eğilimine girmesi beklenmekte.
Çekirdek enflasyon tarafında yaşanacak gerileme daha önemli. Piyasada aylık çekirdek enflasyonun %0,4’ten %0,3’e gerilemesi, yıllık tarafta ise %3,8’den %3,6’ya düşmesi bekleniyor. Bakalım veriler piyasayı ne yönde etkileyecek. Piyasa dinamiklerine baktığımızda ABD 10 yıllık tahvilde faizin %4,70’lerden %4,45’lere kadar geri çekildikten sonra Cuma günkü veri sonrasında tekrardan %4,5 seviyesinin üstüne çıktığını görüyoruz.
CFTC piyasasında pozisyon sayısı fon yöneticilerinin tahvil piyasasında iyileşmenin sınırlı kalacağını beklediklerini gösteriyor. 7 Mayıs haftasında 10 yıllık tahvilde açık pozisyon sayısı yaklaşık 49 bin kontrat artarak -481620 çıktığını, 5 yıllıkta ve 2 yıllık tahvillerde de kısa pozisyonların nette arttığını görüyoruz. Bu da enflasyonda iyileşme ve Fed’in faiz indirimleri konusunda piyasanın şüphelerinin devam ettiğini gösteriyor.
ABD hisse senetlerinin beklentiler
Şu ana kadar açıklanan bilançoların %80’i beklenti üstünde gerçekleşti. Nisan başında kar büyüme beklentisi %5,1 artışa işaret ederken gerçekleşme %7,8’i buldu ki piyasaların diri kalmasını sağlayan ana senaryo oldu. Büyük 6 teknoloji firması endeksleri yukarı taşımaya devam etti. Bu senenin gözde şirketi nvidea’nın bilançosunu 22’sinde karşılayacağımızı da hatırlatalım.
Güçlü dolar devam mı? Kârlar üzerinde etkisi!
DXY’ın yani Dolar endeksinin 6 diğer para birimine karşı iki hafta sonra tekrar değer kazandı. Özellikle Yuan ve Yen tarafındaki gelişmeler piyasaların odağında.
Yen konusunda BOJ’un hassasiyetleri belli ama piyasa Yen üzerine oynamayı seviyor. Geçtiğimiz hafta Yen %1,7 dolara karşı değer kaybetti. 160,25 kritik eşik olmaya devam. Yuan tarafında da Çin Merkez Bankası %1 daha değer kaybına göz yumabilir duruyor. Özellikle Mayıs-Ağustos arasında Çin firmalarının yabancı yatırımcılara 66 milyar dolarlık temettü ödemesi olması Yuan üzerinde negatif etkiye yol açmakta.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen toplantılar sonrasında BOE için ağustos ve ECB için haziranda faiz indirimine gitme beklentileri oluştu. Bu nedenle DXY’da geri çekilmeleri sınırlı kılacak duruyor. DXY neden önemli sorusunun cevabına gelirsek; SP500’ün çokuluslu firmalarının karları üzerinde güçlü doların negatif etkisi diye açıklayabiliriz. Özellikle çok uluslu firmalar, offshore karlarını dolara dönerken gelir kaybı yaşamaktalar. Bu konuda yapılan hesaplamalara göre DXY tarafında yaşanan her %10’luk yükseliş karlarda %3’lük düşüşe yol açmakta.
Uluslararası şirketlerin offshore gelirlerinin dağılımına baktığımızda teknoloji firmalarının gelirinin %57’sinin, malzeme sektörü %52sinin, telekomünikasyon sektöründe gelirinin %48’nin olduğu görülmekte. Örneğin şirket bazına indirgediğimizde Coca Cola’nın gelir kaybının %9’u, Apple’ın kaybının da %4’ü bulduğunu görebiliriz. Yüksek enflasyon; yüksek faize ve güçlü dolara yol açarken karlar üzerinde de baskıya neden oluyor. Bu nedenle şirket değerlemeleri üzerinde Fed’in faizleri indirmesinin etkisini anlayabiliriz. Sonuç: Volatiliteye gebe bir haftaya adayız.