Yurt içindeki varlıklar için barış

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

Değerli DÜNYA okurları, çarşamba günü (26.11.2008) yazımda yurtdışında bulunan varlıklar açısından yeni kanunu irdelemiştim. Bugünkü yazımda 22.11.2008 Cumartesi günü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5811 sayılı, "Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun" un "yurtiçinde" bulunan varlıklara ilişkin hükümlerini özetleme gayretinde olacağım.

1. Yurtiçinde bulunan hangi varlıklar için bu kanundan yararlanılır?

01.10.2008 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurtiçinde bulunan:

- Para,

- Döviz,

- Altın,

- Menkul kıymet,

- Diğer sermaye piyasası araçları,

- Varlığı kanaat verici bir belge ile ispat edilen taşınmazlar için bu kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir.

2. Kimler yararlanabilecekler?

Hem gerçek (defter tutan-tutmayan, düzenli mükellefiyeti olan veya olmayan şahıs mükellefler), hem de tüzel kişiler (şirketler, vakıflar, dernekler, kooperatifler,….) bu yeni düzenlemeden yararlanabilecektir.

a) Bilanço esasına göre defter tutan (gerçek veya tüzel kişi) mükellefler,

b) Serbest meslek kazanç defteri tutan gerçek kişiler,

c) İşletme hesabı esasına göre defter tutan kişiler,

d) Defter tutma yükümlülüğü bulunmayan gelir vergisi mükellefleri yararlanabilecektir.

3. Mükellef olunması gerekirken olunmamışsa ne olacak?

Şayet defter tutma yükümlülüğü bulunan ticari, mesleki, zirai kazançlar varken bunlar beyan edilmemiş, hiç mükellef olunmamışsa bu kanunun yarattığı imkandan yararlanmak mümkün görünmemektedir.

Mükellefiyet kaydı var, fakat bir kısım gelir ve varlıklar kayda alınmamışsa bu imkandan yararlanılabilecektir.

4. Ne zaman başvurulabilecek?

28.02.2009 akşamına kadar başvuruda bulunmak gerekiyor.

5. Nereye ve nasıl başvurulacak?

- Banka veya aracı kurumlara "bildirim"de bulunmak suretiyle,

- Vergi dairelerine "beyan"da bulunmak suretiyle başvurulabilecek.

6. Ne bildirilecek?

Yurtiçinde bulunan varlıkların Yeni Türk Lirası cinsinden rayiç bedellerinin bildirilmesi veya beyan edilmesi gerekmektedir. Rayiç bedelden kasıt beyan/bildirim tarihindeki piyasa değeridir. Muhtemelen tebliğ ile bu konuda ilave açıklama yapılacaktır.

7. Mükellef kayıtları nasıl olacak?

a) Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerde kayıtlar;

Beyan tarihi itibari ile kanuni defterlere kaydedilecektir. Varlığın cinsine göre aktif hesaplar kullanılacak, pasifte ise özel bir fon hesabına kayıt yapılacaktır. Bu hesap sermayenin bir parçası sayılır. Sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamaz. İşletmenin tasfiyesi halinde vergilendirilmez. Dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaz.

b) Serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflerin kayıtları;

Yurtiçinde bulunan varlıkların defterde ayrıca gösterilmesi gerekmektedir. Ancak, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Bu varlıkların elden çıkarılması aşamasında doğan kazançların vergilenmesi gerekecektir.

c) İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin kayıtları;

Yukarıda 7/b bölümünde yaptığımız açıklamalar aynen geçerlidir.

d) Defter tutma yükümlülüğü olmayan gelir vergisi mükellefleri;

Kira, faiz, kâr payı, gayrimenkul satış kazancı, menkul kıymet satış kazancı vb. gelirler elde edip bunları beyan etmemiş olan şahıslar için bu düzenleme bir nev'i af imkanı getirmektedir.

Bu grupta bulunanların defter tutma yükümlülüğü de olmadığından, sadece daha önce beyan edilmemiş gelirlerin banka veya aracı kurumda açılacak hesaba yatırılması yeterlidir. Sermayeye ilave, fon hesabında tutma, sermayenin cüz'ü sayılma vb. yükümlülükler doğmayacaktır.

Bu gruba giren mükelleflerin bu imkanı iyi değerlendirmelerini tavsiye ederiz. Ancak, bu gruba giren mükelleflerin yurtdışında bulunan varlıkları için bu kanundan yararlanabilmeleri olanaklı görünmemektedir.

Bir sonraki yazımızda bu konu biraz daha detaylı irdelenmeye çalışılacaktır.

8. Vergi dairesi ne yapacak (vergi oranı)?

Vergi daireleri beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 5 oranında vergi hesaplayarak mükellef adına tarh edecektir (ödenecek safhaya getirip kendi hesaplarında mükellef adına borç kaydedecektir).

9. Vergi ne zaman ödenecek?

Vergi dairesince tarhedilen vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı takip eden ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.

10. Bu vergi gider midir?

Ödenecek olan bu vergi hiçbir suretle gider yazılamayacaktır.

11. Ödenen bu verginin bir başka vergiden mahsubu mümkün mü?

Ödenecek bu vergi başka bir vergiden mahsup edilemeyecektir.

12. Banka ve aracı kurumlar ne yapacak?

Kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak hesapladıkları yüzde 5 oranındaki vergiyi, bildirimi izleyen 15. günün akşamına kadar, vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler.

Banka ve aracı kurumların kendilerine yapılacak bildirimde dikkatli olmaları gerekmekte. Vergi sorumlusu sıfatı nedeniyle, bildirimi kabul ettikleri anda yüzde 5'lik vergiyi güvence altına almış olmalarında fayda bulunmaktadır. Aksi takdirde, bildirimde bulunan yüzde 5'i 15 gün içinde ödemezse, banka ve aracı kurumlar ödemek zorunda kalacak, sonrasında tahsil için müşterilerini takip kendi yükümlülükleri olacaktır.

13. Vergi sigortası sağlıyor

Bildirilen varlıklar nedeniyle;

· 2007 sonuna kadarki dönemlere ilişkin hiçbir vergi incelemesi yapılmayacaktır.

· Kanun bu varlıklarla ilgili 22.11.2008 tarihi öncesin de başlamış olan vergi incelemeleri nedeniyle koruma sağlamamaktadır.

· Kanun 22.11.2008 tarihi öncesinde başlamış olan vergi incelemeleri neticesinde tarh edilecek gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin bu kanun kapsamında beyan edilen vergilerden mahsubuna da imkan vermemektedir.

14. Vergi sigortasının kapsamı

· 22.11.2008 tarihinden sonra, kanun kapsamında beyan edilen varlıklarla ilgili vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacaktır.

· 22.11.2008 tarihinden sonra başlamış diğer incelemeler neticesinde gelir, kurumlar veya katma değer vergisi matrah farkı tespit edilirse, bu matrah farkından, bu kanun kapsamında beyan edilen tutarlar (varlıkların toplam değeri) mahsup edilerek tarhiyat yapılacaktır.

15. Amortisman ayrılabilecek mi?

Bu Kanun kapsamında beyan edilecek varlıklar üzerinden amortisman ayrılamayacaktır.

16. Varlıkların satışında zarar oluşursa

Bu kanun kapsamında beyan edilerek kayda alınacak varlıkların satışında oluşacak zararlar gelir ve kurumlar vergisi uygulaması açısından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir.

17. Varlık satışından kâr elde edilirse beyan edilecek mi?

Bu kanun kapsamında kayda alınan varlıkların satışında oluşacak gelirler vergiye tabi olacaktır.

18. Kanaat verici vesikayla ispat zorunluluğu var mı?

Yurtiçinde bulunduğu kanaat verici vesikayla ispat edilemeyen varlıklar için yeni düzenleme hükümlerinden yararlanılamayacaktır.

19. Başkaları adına açılmış hesaplar ne olacak?

Bizce doğrudan yurtiçinde (veya yurtdışında) varlıkların başkaları üzerinde görülüyor olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan varlıkların var olduklarının tevsik edilebilmeleridir.

20. 01.01.2008 ile beyan dönemi arasında elde edilen gelirler ne olacak?

Bu kanun kapsamında beyan edilen/bildirimde bulunulan varlıklarla ilgili olarak 01.01.2008'den itibaren beyan tarihine (dolayısıyla mükelleflerin defterlerine kayıt tarihine) kadar elde edilecek faiz, kur farkı, menkul satışları, gayrimenkul satışları, kira vb. gelirlerin (varlığın cinsine, elde eden mükellefin mükellefiyet çeşidine göre farklı farklı değerlendirilmesi gerekiyor) 2008 yılında gelir olarak beyanı gerekmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar