Yurt dışındaki paraları getirmek için son fırsat!
Yılmaz SEZER
6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun ile yurt dışında bulunan varlıkların (para, altın, döviz menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları) 31.12.2016 tarihine kadar Türkiye ye getirilmesi halinde;
- Bu varlıkların vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmayacağı,
- Vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı,
- Herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmayacağı,
- Soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağı,
- Vergi cezası ve idari para cezası kesilmeyeceği,
Kanun hükmü ile garanti altına alınmıştır. Ayrıca yine kanun hükmünde, Yurt dışı Varlıkların kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması durumunda ise; kâr dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacağı ve gerçek ve tüzel kişi ortaklar tarafından elde edilen bu tutarların vergilendirilmeyeceği belirtilmiştir.
Söz konusu varlıkların Türkiye ye getirilmesi ve beyan edilmesinde önceki varlık barışlarında olduğu gibi getirilen tutar üzerinden %3 oranında vergi alınması işlemine de bu kanun ile son verilmiştir.
31.12.2016 tarihinde biten süre, 6736 sayılı Kanun'un 7/7 maddesine istinaden, kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 30/6/2017 tarihine (bu tarih dahil) kadar uzatılmıştır.
Yani yurt dışındaki varlıkların Türkiye ye getirilmesi için son gün 30.06.2017 tarihi olarak belirlenmiştir.
Söz konusu kanun kapsamında yeniden bir süre uzatımı ise mümkün değil.
Şimdi diyebilirsiniz ki "Ne var daha önceki varlık barışların da olduğu gibi bir yeni bir varlık barışı daha gelir"
Ama bu sefer bize göre öğle değil. Niye mi?
Çünkü Türkiye 20 Mayıs 2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 7018 sayılı Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun'u kabul ederek, Uluslararası Otomatik Bilgi Değişim Sistemi (Automatic Exchange Of Information) sözleşmesinin resmen tarafı oldu ve bu sözleşme hükümlülüklerini yerine getirmeyi kabul etmiş bulunmaktadır.
Otomatik Bilgi Değişim Sistemi; vergi mükelleflerinin kazanç ve finansal bilgilerinin, gelir sağlanan kaynak ülkeden ikamet edilen ülkeye düzenli ve sistematik bir şekilde paylaşılmasını hedefleyen bir sistem olarak tanımlanabilir.
Söz konusu sözleşme ile taraf olan diğer ülkeler (aynı şekildeTürkiye'de) mali bilgileri herhangi bir talep olmaksızın otomatik olarak paylaşmak zorunda kalacaklardır.
Sözleşme hükümlerine göre ilk raporlamanın, 2016 yılına ilişkin bilgileri içerecek şekilde 2017 yılı Eylül ayında yapılması planlanmaktadır. Türkiye sözleşmeyi tanımış olmasına rağmen ilk paylaşımları 2018 yılında yapabileceğini açıklamıştır.
Söz konusu anlaşma bankacılık ve finans piyasalarına yeni yük ve sorumluluklar getirmekle beraber bankacılık sistemi içinde yeni birimlerin de oluşturulmasını zorunlu kılacağı tarafımızdan düşünülmektedir. Bu sistem ile raporlamanın nasıl yapılacağı, tam olarak ne yapılacağı veya bir erteleme gelip gelmeyeceğini şimdiden öngörmek ise mümkün değildir.
Türkiye'nin de taraf olduğu bu otomatik bilgi değişim sistemiyle, vergi kaçırma ve vergiden kaçınma olaylarının asgariye indirilmesi hedeflenilmektedir. Mevcut bu sistem ile Maliye Bakanlığı ülkemiz vatandaşlarının ve şirketlerinin yurt dışındaki tüm banka mevduatlarını tespit edebilecektir. Dolayısıyla bu tespitten sonrada yurt dışında gelir elde eden bu mevduatlardan vergi ödenmesini talep edecek hatta cezalı tarhiyat yapabilecektir.
Dolayısıyla ilgili kişilerin bu tür bir yaptırımla karşılaşmamaları için birkaç gün içinde sona erecek bu af kapsamından faydalanarak, herhangi bir bedel ödemeden ve yaptırımla karşılaşmadan yurt dışındaki paralarını bildirmelerinin veya getirmelerinin lehlerine bir uygulama olduğunu düşünmekteyiz.
Aksi takdirde Maliye Bakanlığı zaten yurtdışındaki bu paraları artık rahatça tespit edebileceği için şimdi bildirilmezse cezalı olarak işlem yapılmasına neden olabileceklerdir.