Yurt dışında yatırım düşünüyor musunuz?
İş dünyasında daha sık konuştuğumuz konu yurt dışı yatırımlar. Şirketlerimiz hem son dönemin ekonomik ve siyasi belirsizlikleri, hem de yurt dışı pazar ve tedarik zinciri fırsatlarından faydalanmak için yurt dışına yatırım yapmayı artık daha fazla düşünüyorlar.
İhracatın bir aşama ötesine geçmek isteği içinde olan bu firmalar marka alımı, şirket alımı, depo alımı veya greenfield yatırımlar ile yurt dışında faaliyetlerini artırmak istiyorlar. Elbette haklılar.
Yurt dışında faaliyet göstermek artık bir gereklilik
Dünya çok büyük bir pazar ve kafayı kaldırıp yurt dışına odaklanmaya başlamak, hem makro risklerini yönetmek hem de organik büyümek için iyi bir strateji. Bu noktada devletin çok ciddi destekleri olduğunu da söylemek gerekiyor. Yurt dışında ihracat dışında fiilen faaliyet göstermek amacı le uygulanan en yaygın strateji, Turquality destekleri ile “greenfield yatırımlara” girişmek.
Bildiğiniz üzere greenfield yatırım bir doğrudan yabancı yatırım şekli ve genel olarak bir firmanın dış pazarlara girmek için, başka bir ülkede sıfırdan yatırım yaparak üretim ve operasyonlarını genişletmesi anlamına geliyor. Ancak daha önce de yazılarımda vurguladığım gibi, bundan çok daha iyi yöntemler olduğunu söyleyebilirim.
Örneğin yurt dışında şirket veya marka alımı gibi. Avrupa ve Amerika’da farklı sektörlerde, 40., 50. senelerini doldurmuş, çok sağlam markaları, sadık müşterileri ve kaliteli tedarik zincirleri olan, geçmişte iyi karlar elde etmeyi başarmış, sadece kurucuları ve ortakları yaşlanıp işi bırakmak istedikleri için satın alınabilecek şirketler var.
Yurt dışından şirket satın alma size ne fayda sağlar?
Birinci olarak, yurt dışında bir şirket satın almak, hızlı bir şekilde yeni pazarlara giriş yapma imkanı sağlar. Yeni bir ülkede iş yapmanın zorluklarını azaltır çünkü mevcut bir işletme, yerel müşteri tabanı, distribütör ağı ve marka tanınırlığına sahip olacaktır. İkincisi, farklı bir coğrafyada iş yapmanın getirdiği çeşitlilik, işinize yeni bakış açıları ve fikirler getirebilir.
Yeni ürünler, hizmetler veya iş modelleri geliştirmenize yardımcı olabilir. Üçüncüsü, yabancı bir şirketi satın almak, işinizin büyüklüğünü ve genel rekabet gücünüzü artırabilir. Daha geniş bir müşteri tabanına ulaşma ve genelde daha fazla kaynağa sahip olma olanağı, özellikle küresel pazarda iş yapan bir şirket için çok değerli olabilir. Yurt dışındaki, özellikle hedef pazarlardaki yerleşik rakiplerinize karşı dezavantajlı durumunuzu dengelemiş olursunuz.
Peki yurt dışından şirket alırken neye dikkat etmek gerek?
İlk olarak, satın almayı planladığınız şirketin mali durumunu tam olarak anlamanız önemlidir. Bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu gibi bağımsız denetimden geçmiş finansal raporları dikkatlice incelemek, şirketin değerini ve performansını doğru bir şekilde belirlemenizi sağlar. Şirketin iş modelini ve yerel pazarı anlamak da kritik öneme sahiptir.
Şirketin rekabetçi avantajlarını, müşteri tabanını ve yerel pazarın genel durumunu anlamak önemlidir. Ek olarak hukuki ve düzenleyici faktörleri dikkate almalısınız. Yabancı bir ülkede iş yapmak, belirli düzenleyici gereklilikleri, vergi kanunlarını ve iş hukukunu içerir. Bu konularda uzman bir danışmanın yardımı gerekir.
Kültürel farklılıklar, dil engelleri ve iş yapma tarzındaki farklılıklar, işletme süreçlerini karmaşıklaştırabilir ve entegrasyon sürecini zorlaştırabilir. Son olarak şunu söyleyebilirim, yurt dışındaki iş gücünü, hatları, makineleri ve teknolojileri çözebilecek, anlayabilecek ve yönetebilecek kapasitede insan kaynağına ihtiyacınız var. Yurt dışına yönelik stratejiler kurguluyorsanız mühendis, uzman ve yönetici yetiştirmeniz veya kadroya makul bir süre önceden katmanız gerek. İyi haber bu dönem herkes yurt dışında çalışmak istediğinden zorluk çekmezsiniz.