Yurt dışında şirket kurma kararı nasıl alınmalı?
Yurt dışında yatırım yapan şirket veya şahıs sayısı hızla artıyor. Büyük gruplar bu tür kararları alırken ince eleyip sık dokurken, diğer şirketlerde aynı özeni hissetmiyoruz.
Dünyada artık vergi cennetlerine, az vergili, çok şirketli, ortağı belirsiz, toplam vergi yükü düşük yapıları engellemeye dönük giderek sıkılaşan bir ortam var. İşi burada yapıp faturanın düşük vergili veya vergisiz bir ülkeden gelmesi aslında vergi planlaması falan değil, faturayı alana da verene de sorun yaratabilecek, yurt dışı şirket kurma örnekleriydi.
Artık ülkeler tabela şirketlerine de müsaade etmek istemiyor. Bu konularda büyük hukuk ve denetim firmaları ya hizmet vermek istemiyor ya da yaptıkları sözleşmelerle hiçbir sorumluluk almıyorlar. Birçok ülke danışmanlık şirketlerine verdikleri yapılandırma görüşlerini vergi idaresi ile paylaşma zorunluluğu getirmeye başladı.
Yabancı ülkelerde banka hesabı açtırmak bile çok sorunlu hale gelmeye başladı. Yapınız tüm açıklığı ile vergi idarelerince bilindiğinde sorun yaratacaksa bir sorununuz var ve eninde sonunda bir fatura ödeyeceksiniz demektir. Bu nedenlerle, yurt dışı yapılanma kararı alel acele, mevcut örneklere bakılarak karar verilmemesi gereken bir konu.
1.Şirket tipi ne olmalı?
Yurt dışında kurulacak şirketten elde edilecek kâr paylarının Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna tutulabilmesi için kurulacak şirketin Anonim veya Limited şirket şeklinde kurulmuş olması gerekecektir.
2.Yurt dışındaki şirkete Hollanda benzeri bir ülke üzerinden mi ortak olunsa?
Türkiye şirketleri Hollanda’da bir Hollanda holding şirketi kurup, Hollanda holding şirketi üzerinden de başka ülkelerde iştirakler kurdular. Türkiye’den yapılan yurt dışı yatırımlarının yaklaşık %35’ inin bu şekilde yapıldığı tahmin edilmektedir.
Bunun nedeni ,Hollanda’ya dağıtılan kârların Hollanda’nın yaptığı çifte vergilemeyi önleme anlaşmaları ile genel olarak kâr payı vergilemesine tabi tutulmayacak olması, Hollanda’nın iştiraklerden gelecek kâr paylarını ve kâr dağıtımını ayrıca vergilememesi, Türkiye’de de iştirak kazançları istisnasından faydalanılabilmesiydi.
Ancak bu yapı artık problemli hale geldi. Hollanda artık holding yapılarını yakından takip ediyor ve hakikaten faal olarak işleyen bir yapının varlığını arıyor, tabela şirketleri ve sadece iştirakten kâr payı bekleyen şirketleri bu imkanlardan yararlandırmamaya çalışıyor. Çok Taraflı Vergi Anlaşması konusu da ayrı bir sorunlu başlığı oluşturuyor. Türkiye Hollanda’dan elde edilecek gelirlerle ilgili olarak yasal süreci henüz bitirmedi.
Ancak, Hollanda’dan elde edilecek gelirlerle ilgili olarak doğrudan istisna uygulamayacağını, varsa orada ödenen vergilerin mahsubuna imkân vereceğini ilan etti. Bu konuda , mahsup sırasında sadece Hollanda değil Hollanda şirketinin iştiraklerinde ödenecek vergilerin de mahsubuna imkân verilmesi için bir düzenleme beklentisi devam ediyor.
Şayet bu sağlanmaz, sadece Hollanda’da ödenecek vergilerin mahsubuna imkân verilirse (orada vergi olmadığından, iştiraklerde -diğer ülkede-ödenecek vergiler mahsup edilemeyeceğinden)Hollanda yapısı daha masraflı hale geliyor. Tüm bu tartışma ve belirsizlikler nedeniyle bir başka ülke üzerinden yatırım opsiyonu tartışmalı ve riskli hale geldi.
3.Türkiye’den şahsen mi ortak olunsa?
Şahsen ortak olma halinde Türkiye’de ödenecek vergilerle toplam vergi yükü çok artıyor. Ayrıca kazançla başka ülkelerde de yatırım yapılmadı gereği doğduğun şahsen yatırım o yönüyle de pahalı ve anlamsız bir yol haline geliyor.
4.Türkiye’deki şirket üzerinden mi ortak olunsa?
Kurumlar Vergisi Kanunumuzun 5.maddesinin 1-b bendi gereği, yurt dışındaki şirketlerden elde edilecek kar payları (maddedeki şartlar dahilinde )Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Yurt dışında kurulacak şirketin kazancı bulunduğu ülkede önce kurumlar vergisine tabi tutulacak, kâr dağıtmadığı müddetçe ilave bir vergi ödemeyecektir.
Ne zaman Türkiye’ye kâr dağıtılırsa, dağıtılan kâr üzerinden bir vergi kesilecektir. Ancak, Türkiye’de, yukarıda andığımız KVK hükmü nedeniyle kurum bünyesinde kaldığı müddetçe, yurt dışındaki iştirakten elde edilecek kâr payları üzerinden ilave bir vergi alınmayacaktır. Türkiye’deki şirket şahıs ortağına kâr dağıtımı yaparsa, o zaman kâr dağıtım stopajı/kâr payı beyanı şeklinde şahıs kazancı vergilenecektir.
5.Yanıtlamanız gereken sorular?
- Ne iş yapıyorsunuz?
-Neden yurt dışında şirket kurmak istiyorsunuz?
-Hangi ülkelerde faaliyette bulunacaksınız?
-Bu faaliyetler için bir ruhsat, izin vb. gerekiyor mu?
-Faaliyeti ille şirket kurarak mı yapmalı?
- Faaliyet o ülkedeki dağıtımcı vb. bir temsilci vasıtasıyla yapılamaz mı?
-Doğrudan işe şirket kurarak başlamak yerine bir irtibat bürosu kurup pazarı öğrenmeye çalışmak daha iyi olmaz mı?
-Şirket kuruluş maliyeti?
-Şirket işletme maliyeti?
-Adam çalıştırma yükümlülükleri?
- Denetim yükümlülüğü?
-Kira, muhasebe maliyeti?
-Hangi ülkeye şirket kurmalı?
-Önce bir (hangi?) ülkede holding kurup o holding üzerinden mi başka ülkelerde faaliyette bulunmalı?
- Karşılaştırmalı ülke alternatifleri değerlendirmesi yapıldı mı?
-Ülkelerin ana hatları ile mevcut vergi, gümrük, kambiyo mevzuatları nasıl ?
-Yakın gelecekte o ülkelerin mevzuatlarında olası değişiklikler nasıl izlenecek?
-Şirket kurulacak ülkenin ÇVÖA yaptığı ülkeler ve bu anlaşmaların etkisi?
- Çok taraflı vergi anlaşmasında ülkenin aldığı tavır?
-Ortakların uyrukları/ mukimlikleri sorun yaratır mı?
-Kontrol edilen yabancı şirket düzenlemesini dikkate alıyor muyum?
-Dünyadaki olası gelişmeler ne yönde?
- Trust yapılarına ihtiyaç var mı? Hangi tür? Hangi ülke? Mal varlığı trusta nasıl aktarılacak? Neden ihtiyacım var? Ne derece mal varlığı korunuyor?
- Yapı yurt dışındaki gelirlerin gizlenmesine mi yardım ediyor yoksa toplam vergi yükünün azaltılmasına mı?