'Yurt dışında lojistik merkezlere ihtiyaç var'

Kerim ÜLKER
Kerim ÜLKER Perde Arkası [email protected]

Türkiye’nin ekonomideki en önemli hedefi Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümü için belirlenen hedefl er revize edildi. 2 trilyon dolarlık ekonomik büyüklük 1.1 trilyon doların altına çekildi, 25 bin dolarlık kişi başı gelir ise 12 bin 244’e düşürüldü. En önemli kalem olan ihracattaki 500 milyar dolarlık hedef ise 226 milyar dolara indirildi. 2018’de bu rakam 168 milyar dolardı. Yani aradaki fark neredeyse 60 milyar dolar ve önümüzde 4 yıldan daha az süre kaldı. İşte bu hedefler içerisinde en önemli görevlerden biri ihracata düşüyor. Dolayısıyla var olan pazarların büyütülmesi ve yeni ülkeler belirlemek öncelikli talep olarak duruyor iş dünyasının karşısında.

Türk Ticaret Merkezleri (TTM) bu ihracat hedefinde büyük bir rol alacak. Türkiye İhracat Meclisi’nin (TİM) yönettiği TTM’lerin bir kısmı kapandı. İlk açılan TTM olan Tahran’ın kepenk indirmesi ve ardından Chicago’nun kapanması ilk kez gazeteniz DÜNYA’da yer almıştı. 100 Günlük Eylem Planı’nda 35 TTM açılması gündemdeyken, Chicago ve Tahran’ın kapanması bir anda gözleri bu merkezlere çevirdi. Şu anda 8 ülkede 9 TTM bulunuyor. TTM'lerde yeniden yapılanma süreci için düğmeye basılırken bir yandan da ekonomi dünyasının önemli isimlerinde de öneriler geliyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, dünyanın önemli pazarlarında TTM'lerin Türk lojistik merkezlerine dönüştürülmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle ABD'de bir lojistik merkezine ihtiyaç duyulduğunu anlatan Avdagiç, "Çünkü bir Amerikalı mağazaya gittiğinde o anda varsa alıyor, yoksa almıyor. Yurt dışındaki çalışmalarımızın, Türk Ticaret Merkezi'nden Türk lojistik merkezine doğru evrilmesi gerekiyor" diyor.

Türkiye milli katılımı ilk kez bu yıl İTO tarafından gerçekleştirilen The Hotel Show Dubai Fuarı'nı ziyaret eden Avdagiç, fuar kapsamında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Avdagiç, son dönemde inşaat ve enerji ile ilgili krediler konusunda sıkıntıların gündeme geldiğini anımsatarak, Türkiye'nin, enerji ve inşaattan ibaret olmadığını, dolayısıyla bir traftan bunları desteklerken bir taraftan da mutlaka reel sektörün, üretim ve ihracat yapan, iç piyasaya mal üreten şirketlerin finansman gerekliliklerini karşılayacak kanalların açık tutulması gerektiğini söyledi.

İnşaatta, sektörün kendi yol haritasını görememelerinden kaynaklı eksiklikler ve yanlışlıklardan dolayı bir arz fazlası oluştuğunu ifade eden Avdagiç, "Türkiye’de inşaat finansmanında, konut finansmanında yeni modele geçmeliyiz. Biz artık konut finansmanında arsa finansmanı yapmamalıyız." dedi.

Avdagiç, İstanbul'un belli semtlerinde 100 birime satılan bir daire ve dükkanın içindeki arsa payının 60-70 birim olduğuna işaret ederek, "Siz, o konut için 100 birimlik finans gerçekleştirdiğinizde aslında sadece 30-40 birimi reel ekonomiye gidiyor. Yani 60-70 birim toprak sahibine gidiyor. Arsa payı belli bir oranın üzerinde olan yapılara, özel finansman paketleri ile destek vermenin rasyonel olduğunu düşünmüyorum. Çünkü biz orada aslında o konutu oluşturan çimentoya, betona, malzemeye, demire, doğramaya, tesisata, armatöre değil, finansmanın yüzde 50-60'ını arsaya veriyoruz. Yani ölü bir şeyi finanse ediyoruz." şeklinde konuştu.

"Finansman kaynağı bütün sektöre adil paylaştırılmalı"

Şekib Avdagiç, devletin, bina değerine kendi tespit edeceği bir arsa değeri ekleyip oluşan değeri finansal açıdan destekleyebileceği önerisinde bulundu.

Avdagiç, devamla şunları kaydetti: "Yani siz Bağdat Caddesi'nden 1 milyon liraya bir ev alıyorsanız, onun içinde arsa payı 650 bin lira... Geriye kalan 350 bin lira bina değeri ise onun üzerine yüzde 20 daha arsa payı koyarsınız, eder 420 bin lira... Devlet der ki, 'sen 1 milyon liraya ev alabilirsin, ben konut değeri artı konut değerinin şu kadarı kadar da arsa payını üzerine katarım, bunu bu özel finans modeli ile finanse ederim. Onun ötesine müsaade etmem' diyebilir. Bizim inşaat piyasasında da reel sektörü finanse eden bir yapı ortaya koymalıyız. Gündeme getirmek istediğim konu bu... Bunun üzerinde çalışılabilir.”

Sözlerinden "inşaat sektörüne destek verilmesine karşı olduğu" anlamının çıkmaması gerektiğini ifade eden Avdagiç, sadece finansman kaynağının adil olarak bütün sektörlerle paylaştırılması gerektiğini söyledi.

İTO Başkanı Avdagiç, Tahran ve Şikago Türk Ticaret Merkezi'nin kapanmasına ilişkin bir soru üzerine, ticaret merkezleri yerine lojistik merkezlerine ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.

Avdagiç, "Mesela, Türkiye'de en büyük fayans üreticisi olan bir holdingin üst yöneticisine (CEO) Amerika'daki iş fırsatını sordum. 'Sadece karo pazarında 600 bin dolarlık bir fırsat bulunduğunu ancak fayansı direkt orada satıyor olmaları gerektiğini' söyledi. O müşteri, 4 ay sonra Türkiye'den fayans gelecek diye beklemiyor. Bizim ABD'de Türk lojistik merkezine ihtiyacımız var. Çünkü bir Amerikalı mağazaya gittiğinde o anda varsa alıyor, yoksa almıyor. Yurt dışındaki çalışmalarımızın, Türk Ticaret Merkezi'nden Türk lojistik merkezine doğru evrilmesi gerekiyor." diye konuştu. Türkiye’nin ticaret açığı verdiği 3 önemli pazar olduğuna işaret eden Avdagiç, şunları kaydetti: "Çin, Kore, Japonya çok ciddi açık verdiğimiz üç pazar. Bence üç pazarı da kendi özelinde dikkate almalıyız. Çin'e sadece kiraz, zeytinyağı, sabun satarak ticaret açığını kapatamayız. Mutlaka başka konseptler geliştirmemiz lazım. Bir arkadaşım ABD'ye yatak ihraç ediyor. Kayseri'de fabrikası var. ‘Ticaret savaşından dolayı ABD'deki alıcım beni aradı, 120 bin dolarlık yatak siparişi verdi. O kadar acil ihtiyacı vardı ki ben 110 bin dolar hava kargo ödedim, sonra müşteriden de aldım’ dedi. Yatak hava kargo ile mi gider? Ama fırsat işte o kadar büyük... ABD-Çin ticaret savaşında ortaya çıkan fırsatları günbegün dinamik şekilde takip etmeliyiz. Bunları değerlendirmemiz lazım."

İstanbul, kültür-sanat anlamında kabuk değiştiriyor

Şekib Avdagiç, İstanbul'un kültür-sanat anlamında inanılmaz bir kabuk değiştirdiğini ifade ederek, "Galataport açılıyor. İnanılmaz bir eser... Zemin katına girdiğinizde denizi görüyorsunuz, en üst katta bir havuz var, sonsuzluk hissi veriyor. Aynı bölgede Mimar Sinan Üniversitesi Çağdaş Sanat Müzesi ve İstanbul Modern sanatseverlere hizmet ediyor. Koç Holding, Dolapdere'de Arter'i açtı. Orayı da çok tanınmış bir İngiliz mimar yaptı, orası da müthiş bir yapı... Son olarak Contemporary İstanbul açıldı geçen haftalarda. Öte yandan, Tersane İstanbul içinde Sadberk Hanım Müzesi açılacak. Yine, Çamlıca Camisi'nin altında Türk İslam Eserleri Müzesi açılacak." şeklinde konuştu. Sanata bu kadar yatırımı olan bir ülkenin geri gitmesinin mümkün olmayacağını vurgulayan Avdagiç, Türkiye'nin gençlerine ve enerjisine güven duyduğunu, Türkiye ekonomisinden kesinlikle umutlu olduğunu söyledi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar