Yurt dışı firmalara ödenen tazminatların giderleştirilmesi
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre, “işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safi ticari kazancın tespitinde gider olarak yazılabileceği” hüküm altına alınmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderlerinin kurum kazancının tespitinde indirime konu edilmeyeceği de hükme bağlanmıştır.
Kanuni düzenlemeye göre, işle ilgili olmak, sözleşmeye veya mahkeme kararına veya kanun emrine istinaden ödenmesi ve söz konusu zararın teşebbüs sahibinin kusurundan doğmamış olması şartıyla ödenen tazminatlar kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilmektedir. Bu şartlar dahilinde yurt dışı firmalara ödenen tazminatların gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ele alınacaktır.
Yurt dışı firmalara ödenen tazminatlar
Yurtiçi firmalar, yurt dışı firmalarla yapmış oldukları ticari faaliyet nedeniyle aralarında düzenlemiş oldukları sözleşmeden vazgeçmeleri veya sözleşmeye aykırı teslimler yapmaları nedeniyle davalık olunabilmektedirler. Sözleşmelere istinaden yurt dışında açılan dava sonucunda yabancı mahkemeler tarafından verilen kararlara istinaden yurt dışındaki firmalara tazminat ödemesi yapılmaktadır.
Yabancı mahkemeler tarafından verilen kararlara istinaden yurt dışındaki satıcı firmalara ödenen tazminatlar, ‘işle ilgili olmak, sözleşmeye veya mahkeme kararına veya kanun emrine istinaden ödenmesi ve söz konusu zararın teşebbüs sahibinin kusurundan doğmamış olması’ şartlarını sağlaması kaydıyla kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilmektedir. Bu şartların sağlanmasının yanında söz konusu tazminat ödemelerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için, ayrıca tenfiz kararı alınması gerekmektedir.
Tazminatlar tenfiz kararına istinaden gider yazılabilir
Tenfiz uygulaması ‘Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’ ile düzenlenmiş olup, söz konusu kanunun 50. Maddesi “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.”
Şeklinde düzenlenmiştir. Kanuni düzenlemeye göre, yabancı ülke mahkemeleri tarafından verilen tazminat kararlarının iç hukukumuz açısından uygulanabilmesi için, bu kararlarla ilgili olarak Türkiye’deki yetkili mahkemeler tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekmektedir. Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tenfiz kararı verecek olan mahkeme, tenfiz şartlarına bağlı olarak tahkim kurulu kararının, kısmen veya tamamen tenfizine veya değiştirerek istemin reddine karar verebilmektedir.
Sözleşmeye istinaden yabancı mahkemeler tarafından yurt dışındaki şirketlere ödenmesine karar verilen tazminatların vergi matrahının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu mahkeme kararları ile ilgili olarak Türkiye’de yetkili mahkemeler tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekmektedir. Tenfiz kararı alınmadan yurt dışı mahkeme kararına istinaden ödenen tazminat tutarlarının kazancın tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığını hatırlatmak isteriz.