Yürekli bir başarı yolculuğu...
Yücel UYGUN - Kurucu DBA Consulting
“Bir hayata başladığımızda her
birimize bir blok mermer verilir.
Onu ya el değmemiş durumda
arkamızdan sürükleriz ya parçalar,
çakıl gibi dökeriz ya da
görkemli bir heykel yaparız.”
Richard Bach
Yaşam başarısı ile ilgili şimdiye kadar sayısız makale, kitap veya blog yazılmıştır. Ve şüphesiz ki herkese göre başarının tanımı farklıdır. Başarıyı kısaca bireyin, hedeflerine ulaşma becerisi olarak tanımlayabiliriz. Peki ya o hedefler yanlış belirlenmişse?
Bildiğimiz üzere, günümüzde üniversiteye gidenlerin çoğu bölümünü sevmiyor, çalışanların da çoğu Pazar günü akşamından pazartesi sendromunu yaşamaya başlıyor. Bir yandan da yaşam hızla akıp geçiyor, haftalar ayları, aylar yılları kovalıyor ve ömür geçiyor... Bu yolculuk sürerken, çok az insan bir durup, “Ben ne yapıyorum, nereye gidiyorum?’’ sorusunu kendisine soruyor. Bu hafta İlber hocanın, “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” kitabını okuyorum. (Çok keyifli bir kitap, mutlaka okumanızı öneririm.) Kendisi Türk toplumunun yeterince düşünmediğinden bahsetmiş. “İyi düşünmek için esasen yalnız kalmak gerekir” diyor. Bu konu, yıllardır eğitimlerimde üzerinde uzunca durduğum bir başlıktır.
Evet, maalesef çalışanların çoğu, ailesinin ve sosyal çevresinin fikirleri doğrultusunda okula veya iş yaşamına yönleniyor. Diğer bir tarafta ise, sadece çok para kazanmak ya da makam sahibi olmak için kendini çok yıpratan kişiler görmek mümkün. En üzücü bulduğum durumlardan biri, bazı kişilerde, hırs aklın da önüne geçiyor. Mesela dünyanın neredeyse her yerinde çok zengin ama bitkisel hayatta gibi yaşayan insanlar var günümüzde.
Herkese göre başarı tanımının farklı olduğu kavramı bir kenara, yaşam yolculuğunda ilerlerken, salt yaşamanın keyfini çıkarmak ve yaşadığımız anın da tadına varmak gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla iş yaşamı ve özel yaşam dengesini çok iyi oturtmak gerekiyor. (Zor olduğunu biliyorum ama imkansız değil.)
Başarılı olmak, evrensel bir ihtiyaçtır. İnsan doğası gereği, giriştiği işlerde başarılı olmak istiyor. Fakat başarının ardındaki asıl mesele, yaşamdan keyif almak ve tatmin duygusunu artırmak ise bir durup düşünmek gerekiyor. Ve yaşımız kaç olursa olsun, aşağıdaki soruları kendimize sormamızın büyük önem taşıdığına inanıyorum:
“Ben kimim?”
Olumlu/olumsuz özelliklerim nelerdir?
Neleri yaparken keyif alıyorum?
Nasıl bir hayat yaşarsam eğer, yaşlandığımda veya ömrümün sonuna geldiğimde pişman olmam?
Yaşamım benim istediğim ölçüde mi ilerliyor? Vb.
Kaç yaşında olursak olalım, şu dünyada sevdiğimiz işi yapmaya başladığımız andan itibaren hayat bize farklı bir sayfa açıyor. Bunun diğer bir formülü de yaptığımız işi sevmenin bir yolunu bulmak, fakat birincisinin vermiş olduğu haz bambaşka. Geçen hafta düzenlemiş olduğum “Mutluluk & Başarı” seminerinde, ‘’Her insan sanatçı doğar” (Goethe) ifadesini kullanmıştım. (insanları çok heyecanlandıran bir sözdür) Bu sözün derinliğine çok inanırım, fırsat buldukça her yerde telafuz etmeye çalışırım.
Yaşamı başarılı ve huzurlu geçirmenin püf noktalarına bakmadan önce “Başarı ne değildir?” sorusuna yanıt bulmaya çalışalım: Başarı,
- Sadece para veya makam peşinde koşmak değildir.
- Mal varlığını artırmak değildir.
- Sevilmeyen işlerde yıllar boyunca performans puanını artırmak veya emekli olmak için çok çalışmak değildir.
Başarı sorunsalı, benim uzun yıllardır üzerinde düşündüğüm ve araştırdığım bir konudur. Yaşlandığımızda pişman olmamak için, hayatı “başarılı ve huzurlu” bir şekilde geçirebilmek için aşağıdaki maddelerin üzerine yoğunlaşmak gerektiğine inanıyorum.
- Hayatta yavaşlamak ve yukarıdaki soru kalıplarını kendimize sormak.
- Şartlar ne olursa olsun, yaşımız kaç olursa olsun, yeteneğimizin uygun olduğu bir iş bulmak. (Harland Sanders, sadece emekli maaşına kalmışken 66 yaşındayken KFC zincirini kurdu).
- Kendimizi her fırsat bulduğumuzda ölçmek; şu anda bulunduğum nokta neresi? Nereye doğru gidiyorum?
- Hayatı coşku dolu yaşamak için, iyi niyet saflığından ayrılmamak.
- Özel yaşam ve iş yaşamı dengesini iyi bir şekilde oturtmak. Sevdiğimiz işi yaparsak eğer, kendimize rahatlıkla “hiç çalışmıyorum ki zaten” diyebiliriz.
- Ekonomik özgürlüğümüzü optimum sürede elimize geçirmemiz için çaba göstermek. Eğer zaten varsa sürdürmenin yollarını aramak.
- Kaliteli yaşlanmak da yaşamda başarılı olma kriterleri arasında yer alıyor tabii ki. Bu sebepten zararlı alışkanlıklardan bir an önce kurtulmak ve şartlar ne olursa olsun, spor yapmayı bir yaşam biçimi haline getirmek gerekiyor.
- Engelleri fırsata çevirmek... Her kriz gerçekten kendi içinde bir fırsat yaratır. Bakış açılarımızda farklılık oluşturmak, şu dünyada öğrenmemiz gereken belki de en önemli derslerden biridir.
- Başarısızlığı başarıya giden yollardan biri olarak görmek…
- İz bırakmak. Bence en önemli madde de bu. Milyarlarca yıllık geçmişi olan dünyadan biz de geçiyoruz. Yarına çıkacağımızın garantisi olmamakla birlikte, gelecekte iyice yaşlandığımızda, bu dünyada güzel bir iz bırakabilmişsek ne mutlu bize…
Yazının başındaki sorumun yanıtına gelecek olursak, hedefler baştan yanlış belirlenmişse bu dünyanın sonu değil, -aksine önemli bir tecrübedir- tekrar doğru bir şekilde belirlemek yine bizim elimizdedir...
Sizce başarının tanımı nedir? Bana yazabilirsiniz...