Yüreğinin götürdüğü yere giden kadın: Mihri
“Gitmek... Bütün hayatım boyunca hep gitmek istedim. Ordan oraya... Hiçbir yerde kalamadım, hiçbir yere ait olamadım. (Acıyla güler.) Bu dünyaya yabancıydım ben. (Açıkça seyircilere...) Ya sizler? Sizler de yabancı mısınız bu dünyaya?”
Bu cümleler, Selim İleri’nin “Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek” oyunundan… Aynı adla yayınlanan kitabın arka kapağında İleri, “Kültür gömleğimizi değiştirirken ya da daha inandığım bir deyişle, kültür hayatımızda yenileşmenin sentezini ararken, bugün unutulmuş, dönemlerindeyse mücadele vermiş nice kişiyle yüz yüze geliyoruz. Unutuluşta sanırım kadınlar başı çekiyor; unutulan kadınlar öylesine çok ki. Bu yüzden Mihri Müşfik´ten bir türlü kopamadım. Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek oyunu bir gönül borcunun -karınca kararınca- ödenmesi için yazıldı” diyor.
Doğrusunu isterseniz kitabı okuduktan sonra ben de Mihri Müşfik’ten kopamadım… “Gitmek”, “bu dünyaya yabancı olmak” hep sorguladığım sözcükler oldu… Salt Galata’da açılan “Mihri: Modern Zamanların Göçebe Ressamı” sergisini duyunca çok heyecanlandım; ama ancak, geçtiğimiz günlerde ziyaret edebildim… Neyse ki 9 Haziran’a kadar sürüyor…
Sergide, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yetişen portre ressamı Mihri’nin (1885-1954), sıradışı hikâyesi anlatılıyor… O Mihri ki henüz 29 yaşındayken İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nin (Kızlar İçin Güzel Sanatlar Okulu) kuruluşunu sağlamasıyla toplumsal dönüşümün kayda değer aktörleri arasında yerini alıyor.
17 yaşında Roma’ya kaçan, bir süre bu şehirde yaşadıktan sonra Paris’e geçen bir sanatçı Mihri. Montparnasse’da kiraladığı apartman dairesini hem ev, hem de atölye olarak kullanıyor. Çingene isimli tablosu, Louvre Müzesi’ne kabul ediliyor. Evinin bir odasını kiraladığı Bursalı Selami Paşa’nın oğlu Müşfik Selami Bey’le evlenerek “Mihri Müşfik Hanım” adını alıyor.
Ömrünün büyük bir kısmını yurtdışında geçiren Mihri’nin hikâyesine dair kimi ayrıntılar hâlen bilinmiyor. Özlem Gülin Dağoğlu ve Gizem Tongo’nun araştırmalarıyla gerçekleştirilen sergi, Mihri’nin yerleştiği ülkelerde zamanın ruhuna göre yeniden kurguladığı kimliği ve hayatına odaklanıyor. Ayrıca, dönemin kültür ortamı ve İnas Sanayi-i Nefise’nin ilk öğrencileri üzerinden sanatçıların modernleşme sürecindeki rolünü detaylandırıyor.
Mihri, İstanbul, Kadıköy’deki Ahmed Rasim Paşa Konağı’nda doğuyor. Tanınmış bir ailenin mensubu olarak büyüdüğü ayrıcalıklı çevre, küçük yaşta resme başlamasına imkân tanıyor. Ailesinin Yıldız Sarayı ziyaretinde bir resmini sunduğu II. Abdülhamid’in teşvikiyle saray ressamı İtalyan Fausto Zonaro’dan bir süre ders alıp öğrenimine Avrupa’da devam ediyor. öneminin önde gelen politikacı, gazeteci, kültür ve bilim insanlarıyla yolu kesişen sanatçı, bilhassa şair Tevfik Fikret’le yakın bir dostluk kuruyor. Ölümünden hemen sonra Fikret’in Âşiyan’daki evine giden Mihri, onun yüz maskını alıyor… Bu maskın bir kopyası sergide, orijinali Aşiyan Müzesi’nde.
Londra, Madrid, Viyana’da bulunan Mihri, 1927’de New York’a yerleşiyor, 1932'de İtalyan Salvataro Virzi ile evleniyor; eserleri sergilenen bir ressam ve okullarda bilfiil ders veren bir eğitimci olarak faaliyetlerde bulunuyor. Bunların yanı sıra, League of Women Voters (Kadın Seçmenler Topluluğu) gibi kadın hakları derneklerinin etkinliklerinde yer alıyor. Sanatçı, yapılanmakta olan Türkiye üzerine ve kadınların özgürleşmesine ilişkin halka açık konuşmalar yapıyor. Amerika Birleşik Devletleri 32. Başkanı Franklin D. Roosevelt, mucit Thomas Edison ve şair Edwin Markham gibi önemli şahsiyetlerin portrelerini resmeden Mihri’nin bugüne ulaşmamış eserleri arasında Mustafa Kemal Atatürk’ün portresi de bulunuyor.
“Mihri: Modern Zamanların Göçebe Ressamı” başarılı bir sunumla sergileniyor. İzleyiciler, Mihri hakkında birçok belge ve fotoğrafı inceleyebiliyor. Resim Heykel Müzesi, Rezan Has ve Yapı Kredi Bankası gibi koleksiyonlarda bulunan az sayıdaki eseri de Salt’ta sergileniyor. Sergideki arşiv belgelerinden bir kitap oluşturularak çalışmanın kalıcı hale getirilmesi gerekir, diye düşünüyorum…
Mihri sergisini gezenler, sanatçı üzerine Emre Caner’in kaleme aldığı “Mihri Müşfik Hanım’ın İzinde” isimli romanı da okuyabilirler…
Sanatçı üzerine Berna Gençalp’in yönetmenliğini üstlendiği, bu yıl içerisinde tamamlanması planlanan “Kim Mihri” isimli uzun metrajlı bir belgesel film de hazırlanıyor…