Yünsa’nın hedefi yünlü kumaşta dünya liderliği
Premiere Vision, dünya tekstil sektörünü bir araya getiren en önemli etkinliklerden biri. Dünya genelinden iki bine yakın kumaş üreticisinin yer aldığı fuarın bu seneki en büyük üç katılımcısı Fransa, İtalya ve Türkiye oldu. Türkiye’den fuara 165 kumaş üreticisi katıldı. Üretim kapasitesi ile dünyanın beş büyük kumaş ihracatçısından biri olan ve önümüzdeki dönemde yurtdışında iddialı bir büyüme gerçekleştirmeyi hedefleyen Yünsa, fuardaki 120 metrekarelik standında, özellikle inovatif ve yenilikçi ürünleri ön plana çıkaran 2019 İlkbahar- Yaz Koleksiyonu’nu sergiledi.
Paris’teki fuarda, Yünsa CEO’su Nuri Refik Düzgören’le bir araya geldik. 32 yıl boyunca Kordsa’nın Mısır, Endonezya ve Tayland fabrikalarını yöneten Düzgören, 9 aydır Yünsa CEO’luğunu yürütüyor. Hedefi, Kordsa’nın global başarısını Yünsa’da hayata geçirmek. Başarının her şeyden önce takım işi olduğunu söyleyen Düzgören, uzun yıllardır Yünsa’da çalışan Pazarlama ve Satış Direktörü Bora Birgin ve Mali İşler Direktörü Semih Utku’nun deneyimlerine büyük önem veriyor. Yünsa bugün Türkiye’nin ve Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük entegre yünlü kumaş üreticisi konumunda. Türkiye’de kendi sektöründeki ihracatın yüzde 70’ini gerçekleştiriyor.
Toplam cirosunun yüzde 78’i ihracattan geliyor. Dünya yünlü kumaş pazarının yak- laşık yüzde 4,3’nü karşılayan Yünsa, üretim kapasitesi ile dünyanın beş büyük kumaş ihracatçısından biri. Çerkezköy'deki fabrikasının yıllık kumaş üretim kapasitesi 10 milyon metreye ulaşıyor. Bunun sadece 2 milyon metrekaresi iç pazara satılıyor. Ar-Ge ve inovasyonla geliştirdiği ürünlerini dünyada 50’den fazla ülkeye ihraç ediyor. Son yedi yılda 38 milyon TL Ar-Ge yatırımı gerçekleştirmiş ve 2017 yılında 300’e yakın yeni ürün geliştirmiş. Yünsa’nın geliştirdiği bu yeni ürünler, toplam siparişlerinin yüzde 54’ünü oluşturuyor. Kilogram başı ihracat fiyatının 35 dolara ulaştığını söyleyen Düzgören, Yünsa’nın yarattığı katma değerleri ürünlerle yurtdışı pazarlardaki büyümesini hızlandıracağını söylüyor.
İhracatın yüzde 80’i, Almanya, İtalya, Fransa başta olmak üzere, Avrupa Birliği ülkelerine, geri kalanı da Japonya, Güney Kore, İran ve ABD'ye yapılıyor. Yünsa, yüzde 100 yünlü kumaş üretiminin yanı sıra, müşteri tercihleri doğrultusunda polyester, naylon ve yün karışımı kumaşlar da geliştiriyor. Hugo Boss, Joop, Tommy Hilfiger, Paul Smith, Calvin Klein, Massimo Dutti, Max Mara, Ann Taylor ve Gianfranco Ferré gibi dünyanın önde gelen markaları, Yünsa’nın müşterileri arasında. "İç pazar arka bahçemiz" diyen Düzgören, bu yıl iç pazar için hedefl edikleri büyümenin ise yüzde 20 olduğunu ekliyor. 2016 yılına oranla 2017’de yüzde 11 büyüme kaydeden Yünsa’nın cirosu 300 milyon TL’ye ulaşıyor. Karlılığı ise ilk dokuz ayda yüzde 29 büyüme göstermiş durumda. “Üretim var, kalite var, Ar-Ge var, yenilikçi ürün var, en iyi hammaddeyi ithal ediyoruz. Neyimiz eksik?” yorumunu yapan Nuri Refik Düzgören’in de dediği gibi, Yünsa’nın bundan sonraki hedefi, markaya öncelik verip, dünya liderliğine ulaşmak.
Sürdürülebilir hammadde: Yün
Günümüzde tüketiciler gün geçtikçe satın aldıkları ürünlerin sürdürülebilirliğini ve insan sağlığına olan etkisini sorguluyor. Yünün doğal ve sürdürülebilir bir hammadde olması bu anlamda oldukça önemli. Yün, vücut-çevre ilişkilerini en iyi şekilde ayarlayabiliyor, vücut sıcaklığında meydana gelen değişikliklere tepki gösteriyor, hava soğukken sıcak kalmamıza, hava sıcak olduğunda ise serinlememize yardımcı olur.
Düzgören de şöyle diyor: “Sürdürülebilir ürün yönetimimizin sonucu olan geri dönüşümlü malzemelere sahip kumaşlarımız, vücudumuzda nem ve ısı yönetimi sağlayan ve yeni teknolojiyle geliştirilen 37,5 adını verdiğimiz kumaşlar ve aşınma dayanımı yüksek yeni nesil yün gruplarımız büyük ilgi topluyor. Yünlü kumaş, bilinenin aksine birçok kıyafet için kullanılıyor. Yün, vücut ısı dengesini en iyi ayarlayan elyaf kumaş sınıfında bulunuyor. Dolayısıyla yünlü dokuma kumaştan elde edilen ürünler dört mevsim giyilebiliyor.” Yünsa’nın cirosunun yüzde 5'ini Ar-Ge’ye ayırıyor. 2010 yılında Ar-Ge Merkezi’ni kurmuş ve bugün 41 çalışanı olan AR-Ge bölümününün yöneticisi bir kadın. Şirket, bugüne kadar TÜBİTAK ve AB destekli 262 proje hayata geçirmiş. Bir çok üniversite ile ortak Ar-Ge çalışmaları yapıyor.