Yunanistan’da seçim bitti “gerçek” yüzünü gösterdi...

Yunanistan’da yaklaşık 70 yıldır, kısa süreli askeri yönetim dönemi dışında, üç Yunan ailesi Papandreu, Samaras ve Karamanlis aileleri siyaset sahnesinde sağ ve sol partilerin liderleri olarak, münavebeli olarak ülke yönetiminde yer aldılar. 2009 seçimlerinde yüzde 4.6 oy alabilen radikal sol Syriza, son seçimlerde yüzde 36 oy alarak iktidarın büyük ortağı oldu. 

Bu radikal değişikliği sağlayan Syriza, seçim kampanyasını içerde, geniş halk kitlelerinin üzerindeki yükü azaltacağı, halkı rahatlatacağı vaadini dile getirdi. Dışarda AB ve IMF ile 240 milyar euroluk borç yükü nedeniyle Troyka’nın uyguladığı “kemer sıkma programını” uygulanamaz olarak niteleyerek, borcun üçte birinin silinip geri kalanının uzun vadeye yayılacağını sağlama yolunda müzakere başlatılacağını vaat etti. 

Şimdi seçimler bitti, genç Başbakan Tsipras, renkli üyelerden oluşan kabinesini vakit kaybetmeden açıkladı. Troyka ile borç müzakerelerini yürütmesi için Maliye Bakanlığı koltuğuna çoğunlukla blucin ve deri ceketle gezen ekonomist profesör 53 yaşındaki Yanis Varoufakis’i getirdi. 

Seçimler bitip “Gerçek” yüzünü gösterince, Tsipras, yine içerde halka “Kemer sıkma politikalarına” son verme, zenginlerin vergi yükünü artırırken, 600 euroluk asgari ücreti 700 euronun üzerine yükseltme ve düşük gelirlileri rahatlatıcı yeni projeleri hayata geçirme söylemini seçim öncesindeki gibi sürdürüyor. 

Dışarıya dönük politikada ise AB ve IMF ile borç müzakerelerinde yer alacak olan Varoufakis, eski dönemdeki sert söylemini yumuşatmış görünüyor. 
BBC haberinde ve son yayınlarında yer alan değerlendirmelerinde bu yumuşama şu söylemleriyle ortaya konuluyor: 
• Eğer şeytanla masaya oturacaksak (IMF ya da Neo Liberallerle) dünyayı değiştirmek yerine kendi konumlarını değiştiren sosyalistler gibi olmalıyız, 
• Devrimci Marksistler, neo-liberallerin tüm eleştirilerine yardımcı oluyor. Bunun yerine hümanist Marksisler olup mücadeleyi sürdürmeliyiz. 
• Yanlış anlaşılmasın bugün başlayan, Avrupalı ortaklarımızla birlikte bir kafa yorma sürecidir. Yeni Maliye Bakanı olarak sizi temin ederim ki Eurogroup’ta Yunan vergi mükellefl eri için iyi olupta İrlandalı, Slovak, Alman, Fransız, İtalyan vergi mükellefleri için kötü bir çözüm arayışına girmeyeceğim. 

Bakanlığı açıklanır açıklanmaz, yaptığı bir konuşmada Varoufakis, kreditörlerle müzakereye hemen başlayacağını belirterek, “Eurogroup Başkanı Jean Djsselbloem ile cesaretlendirici ve ilham verici bir görüşme gerçekleştirdik” açıklamasını yaptı. 

ING Bank Ekonomisti Paolo Pizzoli bu söylemleriyle Varoufakis’i, “Çıtayı asgariye indirip, azami ölçüde her iki tarafın çıkarına oluşacak sonuçları elde etmeye çalışan yapıcı birisi” olarak değerlendiriyor. 

Yunanistan’da seçim bitip, Syrıza hayatın “gerçek” yüzüyle karşılaştığında ortaya çıkan tablonun içerde verdiği sözler ve dışarda kreditörlerle müzakere konularında ilk söylemlerini paylaşmak istedim. Gördüğüm içerde halkın fakir kesimlerini rahatlatmak için imkan yaratmaya çalışacak. Dışarda ise 240 milyar euroluk borç konusunda kreditörlerle çetin bir müzakereye girişecek. AB’den ve eurodan kopmayı değil, birlikte daha gerçekçi bir işbirliği içerisinde yaşamı sürdürmenin yollarını arayacak...