Yunanistan'ın "saç tıraşı" henüz sonuçlanmadı

Yunanistan'a yardım paketi konusunda anlaşmaya varıldı ama... Yardım paketi ile iş bitmiyor. Özel alacaklıların, alacaklarından fedakarlık etmesi için anlaşma henüz sağlanamadı.

Bu konudaki belirsizlik devam ediyor. Farklı haberler var. Haberler birbiriyle çelişiyor. Son durum için dw Alman Radyosu'nda yapılan bir değerleme dikkatimi çekti.

Radyonun internet sitesinde yayınlanan haber metninin önemli bölümlerini Sayın okuyucularımın dikkatine sunmak istiyorum.

Haberde gönüllü olarak alacaklıların alacaklarının önemli bölümünden vazgeçmeleri ile ilgili tartışmalara değiniliyor. Deniliyor ki; "Yunanistan'ı kurtarma operasyonu uzadıkça ülke daha fazla spekülasyon cennetine dönüyor. Banka ve sigorta şirketleri alacaklarının büyük bölümünden feragat etmek zorunda kalırken, yatırım fonları bankaların gözden çıkardığı tahvilleri piyasadan topluyor ve aynı zamanda, geleceği olmayan bu tahvillere temerrüt sigortası yaptırıyor. "

Bu işlemlerin tercümesi şöyle: Özel yatırım fonları, Yunanistan'ın yüzde yüz gözüyle baktıkları iflasına bahse giriyorlar.

Bir bankacı, borçların gönüllü olarak kısmen silinmesi durumunda temerrüt sigortasının işlemeyeceğini sözlerle hatırlatıyor: Diyor ki, "Alacaklarını sigorta ettirenlerin poliçeleri işe yaramayacak, buharlaşıp gidecek. Bu nedenle iflasa oynayan yatırımcı gerçek iflas, yani Yunanistan'ın istemeden borç ödeyemez duruma düşmesini bekliyor."

Bu çok önemli. Bilindiği gibi çok alacaklının kredi riski sigortası var. Ama ülke iflas eder ise sigorta parayı ödeyecek. Anlaşma olur ise silinen bölüm ödenmiyor. Kalan bölüm ödenmez ise sigorta onu da karşılamıyor.

İşte bu nedenle Yunanistan'dan alacaklı  hedge fonlara gönüllü borç affına katılmayacaklar.

Halbuki.100 milyar euroluk borç indiriminin gerçekleşmesi için ise özel alacaklının yüzde 90'ının bu operasyona katılması gerekiyor.

Alman iktisat gazetesi 'Handelsblatt'ın haberine göre, merkez bankaları, Yunan devlet tahviline para yatırmış olan her yatırımcının tahvil takasına yanaşmayacağını, yani alacaklarının %70'inden feragat etmeyeceğini belirtiyor.

Beklenen, alacaklıların yüzde 53,5 dolayında feragat etmeleri.

Konuyu bilenlerin  açıklamalarına göre, Yunanistan parlamentosu bir yasayla bütün özel alacaklıları kısmi borç affına katılmaya zorlayabilir. Atina yönetiminin hâlâ bu yola başvurmuş olmamasının nedeni ise bu tür bir yaklaşımın farklı yorumlanma tehlikesi.

Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi kreditörlerin, zoraki 'saç tıraşı' "plansız iflas "olarak algılamasından korkuluyor.

Zoraki borç tıraşında ülke uzun süre borçlanamayacak ve bankaları iflas edecek.

Aylardır, finans piyasalarında meydana gelebilecek zincirleme reaksiyonlardan da söz ediliyor. Ama neyin ne olduğunu da kimse bilmiyor.

Yunanistan hakkında her kaynak farklı rakam yayınlıyor.

Örneğin kredi riski sigortası konusunda tam bir belirsizlik var.

Dw Alman Radyosu haberinde bu konuya da değiniliyor. Deniliyor ki, hangi banka ya da yatırım şirketinin ne kadar bulundurduğunu kimsenin bilmediği ve hazine tahvillerinin temerrüde karşı sigorta edilmesiyle yatırım aracına dönüşen senetler (CDB) saatli bombaya benzetiliyor.

Bazı kaynaklar, dolaşımdaki tahvil sigorta senetlerinin net tutar açısından yüksek hacimli olmadığını tahmin ediyor.

Halbuki sigorta miktarını bilmek önemli. Çünkü bir sigorta şirketi yüksek miktarda alacak sigortası yaptıysa borç affından olumsuz etkilenecek.

İşte bunun içindir ki, piyasa mekanizmasına en uygun çözümün, sigorta ettireni ortada bırakmayacağı için, zoraki iflas olduğu belirtiliyor...

Avrupa Merkez Bankası elindeki eski Yunan tahvillerini yeni bonolarla takas ederek zoraki borç affından etkilenme tehlikesini savuşturmuş oldu. Bu takas operasyonunun Avrupa Merkez Bankasının "gönüllü borç affı formülüne güvenmediği"ni de gösterdiğine işaret ediliyor.

İşte dw Alman Radyosu'ndaki değerleme özetle böyle. Değerlemeden anlaşılacağı gibi, "saç tıraşı" pek kolay olmayacak.