Yunanistan'ı euroya almak hataydı, bundan sonra sadece Polonya&#039

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

 

Avrupa Birliği'nin en önemli mimarlarından Almanya eski Başbakanı Schmidt ve Fransa eski Cumhurbaşkanı d'Estaing'e göre euro bölgesi çok fazla büyüdü. 17 üye çok fazla. Yunanistan'ı euroya kabul etmek hataydı. Bundan sonrasında kapı sadece Polonya'ya açık.

Almanya Eski Başbakanı Helmut Schmidt ve Fransa Eski Cumhurbaşkanı Valéry Giscard d'Estaing, Avrupa Birliği'nin en önemli mimarları arasında.

Bugün 93 yaşında olan Helmut Schmidt ve 86 yaşında olan Valéry Giscard d'Estaing, yaklaşık 30 yıl öncesine uzanan kendi dönemlerinde petrol krizinden, ekonomik durgunluğa, yüksek enflasyondan, işsizliğe kadar farklı sorunlarla mücadele ettiler. Bretton Woods'un çökmesinin ardından, Avrupa Para Sistemi'nin kurulması ve Avrupa Para Birimi'nin oluşturulması için önemli girişimlerde bulundular. Schmidt ve d'Estaing'in çabaları 1975 yılında, Fransa, Almanya, italya, İngiltere, Japonya ve ABD'nin oluşturduğu G6'nın kurulmasına öncülük etti.

D'Estaing 1981 yılında, Schmidt ise 1982 yılında aktif görevlerini tamamlamış olmalarına rağmen, hiç bir zaman Avrupa ideallerinden vazgeçmediler. D'Estaing 2001 yılında, Avrupa Anayasası'nı hazırlayacak olan Avrupa Konvansiyonu'nun başkanlığını üstlendi. 

Bugün çok iyi birer dost olan Schmidt ve D'Estaing, Alman Der Spiegel'e euro bölgesinin geldiği durumu değerlendirmişler. 

Her ikisinin de görüşü ayrı: Euro bölgesi çok fazla büyüdü. 17 üye çok fazla. Yunanistan'ın euroya kabul edilmesi hataydı. Bundan sonra kapı sadece Polonya'ya açık.
Der Spiegel'deki söyleşinin satır aralarına bakacak olursak:

Schmidt: Euro bölgesi için 17 ülke çok fazla

. Euro bir süre daha varolmaya devam edecek. Hatta benden daha fazla yaşayacağına eminim. Euro sabıldığı kadar riskli bir durumda değil. Yokolması için bir neden yok.

. Maastricht Anlaşması'nın imzalandığı 1992 tarihinde, AB'nin 12 üyesi vardı. Bu 12 üyenin en büyük hatası herkesi Avrupa'ya katılmaya ve para birliğinin üyesi olmaya davet etmesi oldu. Para birimi 10 sene öncesinde henüz doğmamıştı. Bugün AB'nin 27 üyesi var ve bu üyelerin çoğunluğu euro kullanmaya karar verdi. Sonuçta 27 ülkeyi üye olarak kabul etmek ve bu ülkelerin 17'sini euro bölgesine almak hataydı. Euro bölgesi için 17 ülke çok fazla. Bundan sonra sadece Polonya, euro bölgesine katılabilir.

. Avrupa hükümetleri Avrupa Para Sistemi'nin başarısı sonrasında şımardılar. Euro sürecinin de aynı başarı ile işleyeceğini düşündüler. Bu sürecin ekonomik anlaşmalar yapmak; ekonomi ve vergi politikaları arasında uyum sağlamak gerektirdiğini düşünmediler. Almanlar olaya dikkatli bakmadı. Almanya birleşmesi ile meşguldüler. Onlara göre, Avrupa sorunu yoktu.

. Eğer Avrupa Birleşik Devletleri kurulacak olsa, euro bölgesindeki 17 ülkenin bu birleşimde yer almasını isterim. Bu gruba katılmak isteyenler, entegrasyonu desteklemeli. Fakat biz kimseye baskı yapmıyoruz. İngiltere, Danimarka, İsveç bu birliğe girmek istemiyorlar. Bu bir çatışma nedeni değil. Tam tersine, euro bölgesi etkilenmediği sürece, AB, Türkiye ve Ukrayna'yı da üyeliğe kabul ederek istediği kadar genişleyebilir. Avrupa Birleşik Devletleri ise, genişlemiş birliği değil, çekirdeği kapsamalı. Kanada ve Meksika da ABD'nin bir parçası değil.

. Milliyetçilikten, ulusal çıkarların ifade edilmesinden korkmuyorum. Bunu bir hakikat olarak görüyorum. Bu sadece Almanya'da yaşanmıyor; fakat Almanya'da yaşananlar daha açık bir şekilde görülüyor. Almanya diğerlerinden daha iyi durumdayız. Dolayısıyla paramızı kendimize saklamak istiyoruz. Bu son derece anlaşılabilir bir durum; fakat affedilir bir şey değil.

. 93 yaşındaki birinden iyimser olmasını beklemek zor. Ben geleceğe karamsar değil, şüpheci yaklaşıyorum. Tüm siyasi hayatım boyunca iyimser ya da kötümser olmadım. Durumu mümkün olduğunca gerçekçi bir şekilde analiz etmeye çalıştım. Bu yaşlanınca da değişmedi.

D'Estaing: Euro, ABD kaynaklı lekeleme kampanyası kurbanı

. Euro uzun bir süre daha bizimle olacak. Fakat ilginç olan bugün kimsenin dolar, yen veya yuan yaşayacak mı diye sorgulamaması. Euro para biriminin kullanıldığı bölge, dolar bölgesine oranla daha az borç oranına sahip; çok büyük bir ticaret fazlası ve son derece iyi yönetilen bir merkez bankası var. Neden euroya yönelik bu kadar fazla endişe var?

. Euro, temelleri Amerikan bankacılık sistemine uzanan bir lekeleme kampanyasının kurbanı. Spekülasyonu ateşleyen bir iletişim savaşının ortasında kaldık. 

. Dürüst olmak gerekirse, Yunanistan'ı euro bölgesine almak hataydı. Yunanistan buna hazır değildi. Yunanistan temelde doğulu bir ülke. Helmut Kohl, 1981 yılında Yunanistan'ın Avrupa Topluluğu'na kabul edilmesine yönelik olumsuzluk ifade etmişti. Benden daha akıllıymış. Euro grubu sonsuza dek genişleyemez. Dolayısıyla yeni üyeler konusunda çok hızlı karar vermeyeceğimizi umuyorum. Bu konuda tek bir istisna olabilir; o da Polonya. Bu ülkenin, bu adımı atacak kapasite ve istediğe sahip olduğuna eminim. Polonya dışında kimseyi kabul edemeyiz.

. Euro grubu ihtiyacı olan organizasyona sahip değil. Büyük Avrupa Birliği'ni küçük para birliği ile karıştırmamamız gerekli.  Euro bölgesinin 17 üyesi kendi sorunlarını tartışırken, AB'nin 27 üyesinin müdahale etmesi söz konusu olamaz. Bu iki grup aynı dili konuşmuyor.

. Sorun ne olursa olsun, Alman Başbakanı ve Fransa Cumhurbaşkanı bundan 30-40 yıl önce birliktye hareket etme istediğine ve canlılığına sahipti. Bu istek ve canlılık bugün yok. Dolayısıyla, teknik yöntemler sorunu çözmekte yeterli olamaz. Bu durumun düzelmesini ümit ediyoruz. Almanların ve Fransızların çoğunluğu daha fazla işbirliği ve entegrasyondan yanalar. Dolayısıyla bu hedefi gerçekleştirmek liderlerinin elinde.

. Kimse, Avrupa'da Alman liderliğinin hakim olmasını beklemesin. Tarihsel açıdan bakıldığında bu imkansız. Fransız liderliği de söz konusu olamaz. Avrupa manzarası şöyle görünüyor: Ortada iki büyük ülke var: Almanya ve Fransa. Bu ülkeler birlikte yaşıyorlar ve birlikte çalışmaları gerekiyor. 

. Neredeyse her yerde ortaya çıkan milliyetçi eğilimleri gerici yaklaşımlar olarak görüyorum. Bunlar bizi ileri götürmez. Milliyetçilik özlemi Avrupa'yı aşağı çeker. Genç Avrupalılar milliyetçilikte gelecek görmüyorlar. Entegrasyonu yeniden canlandırmak zorundayız. Bu Almanya ve Fransa'nın üstlenmesi gereken bir görev.

. Yaşlandıkça, uzun vadeli trend ve eğilimleri görmeye başlıyorsunuz. Bu gelişmelerin bizim lehimize olmadığını düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar