Yunanistan

Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım

Yunanistan seçimlerinde kurtarma paketi yanlısı Yeni Demokrasi Partisi, seçimleri ön sırada tamamladı. İçişleri Bakanlığı'nın resmi tahminlerine göre Yeni Demokrasi Partisi yüzde 30.1, kurtarma paketi karşıtı olan radikal sol koalisyon Syriza yüzde 26.5, sosyalist Pasok ise yüzde 12.6 oranında oy aldı. 

Her ne kadar belirsizlikler devam etse de seçimlerde kurtarma paketi yanlısı partilerin ön sırada yer alması, bu sabah risk iştahında artışa neden oldu.

Konuya biraz farklı ve daha detaylı bir bakış açısı ile baktığımızda ise şunları söylemek mümkün:
Piyasanın en korktuğu senaryo olan Syriza galibiyeti gerçekleşmedi, dolayısıyla piyasa kısa vadede bu sonucu olumlu yorumlamak isteyecektir.

Henüz ortada somut bir durum olmasa da bir Yeni Demokrasi / PASOK oluşumu içinde Demokratik Sol Partisi'nin (Dimar) yer alması konusunda bir umut var. Bu ihtimal gerçekleşirse toplam sandalye sayısının 179 olması söz konusu. Koalisyon kurulabilmesi için bu durum şart değil ancak faydası olabileceği görüşündeyiz. PASOK ve Dimar'ın ilk seçimlere nazaran daha uzlaşmacı bir tonda olduklarını not edebiliriz.

Fakat koalisyon açısından, Syriza'nın dahil olmadığı bir mutabakat hükümetinin gücü ve dolayısıyla ömrü sorgulanmaya açık olacaktır. Syriza'nın hemen seçim sonrası "kurtarma" paketine karşı protesto eylemlerine devam etme çağrısında bulunması dikkat çekici. Böyle bir muhalefetin sokak protestoları dahil sürekli bir 'kurtarma paketine karşı mücadele' atmosferi yaratması da son derece olası görünüyor.

Genç nüfus arasında işsizliğin yüzde 54'e ulaştığı Yunanistan'da sorunların bu seçim ile ortadan kalktığını iddia etmek zor. Yeni kurulacak hükümetin yürürlükte olan yardım anlaşmasını ne kadar yumuşatabileceğinin son derece önemli olduğunun da altını çizmek isteriz. Şu ana kadar özellikle Almanya'dan gelen işaretler bu konuda çok marj olmadığını düşündürüyor, fakat bu durum değişebilir.

Yunanistan konusundan sonra ise Avrupa'daki diğer bazı ülkelerin durumu; ABD dahil, artık daha belirgin hale gelmeye başlayan küresel yavaşlama, Merkez Bankası ve politika yapıcılarının reaksiyonu konularının tekrar gündeme geleceğini tahmin ediyoruz. Bu noktada Yunanistan'daki seçim sonuçlarının yarattığı olumlu atmosferin çok uzun soluklu olmama ihtimalini göz önünde bulundurmak gerektiğini belirtelim.