Yunanistan ve euro
Avrupa'daki seçimler kriz sürecinde uygun politika seçimine ilişkin tartışmayı siyaset alanına taşıdı. Bunun iki sonucu oldu. İktisat politikası tartışması daha hakiki hale geldi. Yani, gerçeklerle daha bağlantılı bir tartışmaya döndü iş. Bu bir. Tartışma daha gerilimli hale geldi. Yani, varılacak sonuca bağlı olarak, Avrupa Birliği'nin kimlik değiştirmesi olasılığının ortaya çıkması tartışmaya ciddi bir gerilim boyutu kattı. Bu da iki.
Tartışmanın gerçeklere daha da yaklaşmış olması Avrupa Birliği açısından önemsenmesi gereken bazı olasılıkların gündeme taşınmasına yol açtı. Avrupa sisteminin en zayıf halkası olan Yunanistan açısından çok ciddi bir seçenek ilk kez büyük ölçekli olarak gündemde yer buldu. Bu seçenek Yunanistan'ın Euro alanından çıkmasını, para birimi olarak da tekrar kendi ulusal parasına, drahmiye dönmesini öngörüyor.
Böyle bir gelişmenin Avrupa Birliği'ni, özellikle de euroyu ciddi ölçüde etkileyecek olması tartışmalara yeni boyutlar kattı. İktisatçılar bir süredir işin bu boyutlarını tartışıyorlardı. Şimdi daha hakiki bir hale gelmiş olan Yunanistan'ın euroyu terk etmesinin olası sonuçları kestirilmeye çalışılıyor.
* * *
Bu günlerde Yunanistan'ın euroyu terk etmesinin ülkeye yararlı olacağını savunan görüşler daha yüksek sesle ifade edilmeye başlandı. Para birliğinden çıkıştan Yunanistan'ın olumlu etkileneceğini savunan tez ulusal paraya dönüşün döviz kurunu iktisat politikası aracı olarak kullanmayı mümkün kılacağı görüşü üzerine oturtuluyor.
Ortak para ile ulusal ekonomiler arasındaki ilişki, olağan koşullarda, Birlik üyesi ülkeyi olumlu etkileyebiliyor. Zaten birlik oluşturup, tek para kullanmaya başlamanın rasyoneli bu. Ama koşullar değişip, ekonomi kriz baskısı altında kaldığında durum değişiyor. Birlik üyesi ülkenin tek başına davranamıyor olmasının sıkıntıları pekiştirip, sürdürdüğü düşünülüyor.
2008 yılında başlayan küresel kriz böyle bir durum. Ülke tek para kullanan bir Birlik üyesi olduğu için krize karşı kendi koşullarına uygun politikaları devreye sokması, örneğin duruma uygun bir para-döviz kuru politikası uygulaması mümkün olmadı. Bu gün gelinen noktada bu imkansızlığın hem Yunan krizinin aşılmasını engellediği hem de bu tıkanıklığın Avrupa Birliğini tutsak aldığı iddia ediliyor.
Şöyle bir düşünce yürütülüyor. Yunanistan kendi parasını (drahmi) kullanırken böyle bir krize sürüklenseydi, kriz koşulları ulusal parasını etkileyecek, değer kaybetmeye zorlayacak, gerçekleşen devalüasyon koşulları değiştirecekti. Değer kaybeden ulusal para öncelikle ticaret koşullarını değiştirecek, dış talebi kışkırtacak, ithalatı baskılayacak, ekonominin yeniden büyümesini tetikleyerek krizden çıkışı kolaylaştıracaktı. Oysa, euro kullandığı için ülkenin tekil koşulları paranın değerini etkilemiyor ve yeni bir büyüme dinamiği oluşturma olasılığı ortadan kalkıyor.
Yunanistan'ın eurodan çıkmasının yararlı olacağını savunan tezler bu tür bir düşünce kalıbı üzerine inşa ediliyor. Para birliğinden çıkışın yeni ulusal politikalar uygulanmasını mümkün kılacağı ve dolayısıyla hem Yunanistan hem de Avrupa Birliği açısından kronik hale gelmiş olan tıkanıklığın aşılabileceği düşünülüyor.
Bu gelişmelerden Avrupa Birliği'nin de olumlu yönde etkileneceği düşünülüyor. Böyle bir kopuş sonucunda Birliğin kangren olmuş Yunan sorunlarının gölgesinde kalmaktan çıkacağı, Yunanistan'ın finansman yükünden kurtulacağı ve Birlik açısından Yunan riski ile tanımlanır hale gelmiş olan risk algısını değiştirebileceği savunuluyor.
* * *
Aslında bütün bu görüşler alışılmış, Ortodoks iktisadi düşüncenin öngördüğü sistem içi çözümlere dayanıyor. Herkes böyle düşünmüyor tabii. Yunanistan'ın eurodan çıkışının pek bir şey çözmeyeceği gibi Avrupa Birliği içinde çok ciddi belirsizlik ve güven kaybı yaratacağını, risk algısını daha da büyüteceğini ve üretim ve istihdam kayıplarını arttıracağını savunanlar da var.
Yunanistan'ın euro işinin kısa sürede bir sonuca ulaşacağını düşünüyorum. Kendi adıma bu sonucun bir kopuş senaryosuna uygun biçimde gelişeceğini sanmıyorum. Krizin başlangıç evresinde yaşanacak böyle bir kopuş öngörülen sonuçlara daha yakın olabilirdi. Aradan geçen süredeki gelişmelere, özellikle Yunanistan borcu için katlanılan maliyetlere bakınca bu evrede para birliğinden kopuşun sakıncasının yararından daha büyük olacağı kanısındayım. En azından bu gerekçeyle Birliğin kopuşa sıcak bakmayacağı düşünüyorum.
Olayların gelişmesini izleyelim. Gerekirse bu meseleye tekrar döneriz.