Yunanistan euro dan çıkar mı?
Genel seçimlerden sonra Yunanistan'da hiçbir partinin hükümet kurmada başarılı olamamasından sonra haziran ayında seçimlerin yenilenmesi söz konusu. İkinci seçimlerde ilk seçimlerin sürpriz partisi SYRİZA'nn (radikal sol partiler koalisyonu) oylarını daha da artırarak birinci parti olarak çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Öte yandan, her ne kadar SYRİZA bugüne kadar euro'dan çıkma konusunda bir vaatte bulunmadıysa da, nedense piyasalarda Yunanistan'ın euro'dan ayrılacağı söylentisi kuvvetle dillendirilmeye, hatta, piyasa tabiriyle, satın alınmaya başlandı.
Yunanistan'da son 38 yıldır kendi aralarında dönüşümlü olarak iktidarı paylaşan Yeni Demokrasi ve PASOK ülkeyi son derece kötü bir şekilde yöneterek Yunanistan'ın bugünkü iflas durumuna gelmesinin başlıca sorumluları. Demokrasinin beşiği olan Yunanistan'ın senelerdir demokrasi adı altında Karamanlis-Papandreou hanedanlarının "kliyantelizm" ve "kleptokrasi"si ile yönetilmiş olması kaderin bir cilvesi olsa gerek. Bu kötü yönetimlerin bunca sene sürdürülebilmiş olmasında AB sayesinde gelen ucuz ve neredeyse limitsiz kaynakların da önemli payı var kuşkusuz. Bugün Yunanistan ekonomisinin zavallı durumuna bakıldığında geçen seneki kısmi af ve yeniden yapılandırma öncesinde 600 milyar dolara yaklaşmış olan dış borcunun nereye ve nasıl harcanmış olabileceğine insanın aklı almıyor.
Bu şartlar altında SYRİZA'nın Yeni Demokrasi ve PASOK'un arasından sıyrılarak 1. parti konumuna gelmesi çok şaşırtıcı olmamalı. Bu bağlamda, SYRİZA'nın yükselişi her ne kadar siyasi spektrumun diğer tarafında olsa da 2002 yılında AKP'nin iktidara gelmesine benzetilebilir. Ancak SYRİZA'nın işi o gün AKP'nin karşılaştığı ekonomik ve siyasi duruma kıyasla çok ama çok daha zor. Bir defa, birinci parti olsa bile, gene de koalisyon kurmak zorunda kalacak. Bu konuda ilk akla gelen merkez sol parti PASOK olsa bile, PASOK'un bir anlamda statükonun partisi olması ve Yunanistan'ın çöküşünde önemli bir payı bulunması nedeniyle, böyle bir koalisyon SYRİZA'nın şimdilik temiz olan itibarına daha baştan bir leke sürebilir. Öte yandan, piyasalar açısından ise PASOK koalisyonu rahatlatıcı olacaktır, çünkü böylece SYRİZA'nın bazı piyasa karşıtı görüşlerinin de uygulanma olasılığı kalmayacak.
SYRİZA'nın asıl sorunu ise tabii ki ülkenin karşı karşıya kaldığı ekonomik çöküşün durdurulması. Problem sadece Yunanistan'ın dış borçlarından kaynaklanmıyor. Bu borçlara tam moratoryum ilan edilse bile (ki, zaten uzun zamandır, de facto durum öyle), bütçe açığının kapatılması ve ekonominin çarklarının döndürülmesi için daha uzun yıllar ek dış kaynak ihtiyacı gerekiyor. Bu bağlamda, euro'dan çıkış ise kesinlikle bir çözüm değil. Euro'dan çıkış, bazı hesaplamalara göre, ekonominin %20 daha daralmasına ve enflasyonun da ilk aşamada %50'lere kadar çıkmasına yol açabilecek.
Üstelik, böyle vahim bir sonuca katlanılsa bile, sonuçta "iyi günler"in geri gelmesi de pek mümkün gözükmüyor. Yeni drahmi ile de olsa, bütçe açıklarının kapanması gerek. Ama, hangi gelirlerle? Öte yandan, sermaye kontrolleri getirilse bile, ekonomiden yurtdışına büyük bir kaynak çıkışının önüne geçmek imkansız. (Zaten şimdiden, mevduatlarda senelik bazda %20'nin üzerinde bir azalma söz konusu.) Böyle bir durumda, tüm bankaların devletleştirilmesi de zorunlu hale gelecektir.
Yunanistan'ın yeni drahmi ile birlikte daha rekabetçi bir kura kavuşacağı ve böylece cari açığını da düzeltip bir süre sonra ekonomisini düzlüğe çıkarabileceği iddia edilebilir. Ancak, problem, rekabetçi kura kavuşsa bile, Yunanistan'ın satacak doğru dürüst bir malı olmamasında. Tek gelir kaynağı turizm olabilir, ancak orada da son yıllarda yatırımlarda büyük bir ihmal söz konusu. Öte yandan, ülkenin en büyük turist kaynağı olan AB ülkelerinin durumu da ortada. (Şubat ayında Yunanistan'ın turizm gelirleri artacağı yerde, %35 oranında geriledi.)
Aslında, Yunanistan'ın eurodan çıkması bazılarının beklediğinin aksine "euro birliği"ni zayıflatmaz, bilakis çürük elmanın sistemden çıkması nedeniyle, güçlendirebilir bile. İlk zamanlarda euro'nun değerinin düşmesi ise, Avrupa'yı daha rekabetçi yaparak toparlanma sürecine katkıda bulunacaktır.
Yunanistan'ın çıkmasının zordaki diğer ülkelerin de çıkmasına neden olacağı iddiası ise tam bir saçmalık. Euro'dan çıkması ile birlikte Yunanistan'da oluşacak çöküntü ve kaosu gören hiçbir ülke böyle bir şeye cesaret edemez.
Neticede Yunanistan'ı AB fonlarına muhtaç kalmaya devam edeceği oldukça uzun bir yeniden yapılandırma dönemi bekliyor. Bu durumu gerek AB'nin, gerekse de Yunanlıların bir an önce kabullenmesi her iki kesim için de en hayırlısı olacak.